"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Adaletin mâhiyeti zulme çevriliyor”

Cevher İLHAN
09 Temmuz 2017, Pazar
OHAL KHK’larıyla, hiçbir hukuk sisteminde emsaline rastlanmayan bir pervâsızlıkla kendinden menkul “MİT raporları”yla yüz binlerce kişi haksız ve hukuksuz emr-i vakilerle kamudaki işlerinden atılmış, on binlerce insan aylardır tutukluluk haliyle hürriyetlerinden edilmiş.

15 Temmuz sürecinde çıkarılan 11 KHK’yla 102 bin 551 kamu personelinin görevinden ihrâç edildiği resmen duyurulmuştu. En son Adalet Bakanı’nın açıklamasıyla, 168 bin 801 kişiye adlî işlem yapılmış, 615’i gözaltında, 50 bin 504 tutuklu.

Kısacası, OHAL de olsa hukuka ve yasalara uygun olması gerektiği gerçeği bir tarafa bırakılarak, Meclis’in hükûmete verdiği geçici KHK yetkisi istismar ediliyor. Yargı bir nevi siyasî iktidarın güdümüne sokulmuş; hukukun temel kurallarının başında gelen “suçun şahsiliği”, “mahkemece suçluluğu ispat edilinceye kadar herkes suçsuzdur ‘mâsumiyet karinesi” ile “suç ve cezânın geriye işlemeyeceği” esasları hiçe sayılıyor.

O denli ki hâlen devam eden bir dâvâ duruşmasında bir hâkim yüksünmeden “Benim için bu dosyanın bir önemi yok! MİT’ten gelen liste benim için önemli” diyerek hukuku “jurnal”e feda edebiliyor. Çoğu isimsiz-imzasız sahte ihbarlı, sanıklardan ve avukatlarından gizlenen gizli MİT raporlarıyla hazırlanan hukukî geçerlilikten yoksun KHK’larla mağduriyetlere yenileri ekleniyor.

HUKUK OHAL’E KURBAN!

Aslında Cumhurbaşkanı’nın “At izi it izine karıştı” çıkışıyla hiç ilgisi olmayan insanların yaftalandığını söylemesi, Başbakan’ın “Kurunun yanında yaş da yanıyor, listelerde kimlerin yer aldığını haber olunca öğreniyoruz” serzenişi ve Adalet Bakanı’nın “kurunun yanında yaşın yandığını, ilgisiz vatandaşların suçlandığını” nazara verip, “Herkes eline kılıcı alıp şu FETÖ’cü, bu FETÖ’cü’ diye kesmeye bakıyor” ikrarıyla hâkim ve savcı adaylarına “mâsumiyet karinesi’ne ve insanların lekelenmeme hakkına saygı duymakla âdil yargılamaya dikkat çekmesi, yargının içine düştüğü vartanın örtülü itirafı oluyor. (gazeteler. 28.5.17)

Bu durum, özel yetkili mahkemelerle başlayan süreçte Türkiye’deki hukuk sisteminin çok örselendiğine dikkat çeken Av. Hüseyin Ersöz’ün ifâdesiyle, “15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de OHAL’e göre egemen olan hukuk sistemiyle, yargılamalarda savunma hakkı, hâkimlerin tarafsızlığı ilkesi ve âdil yargılanma hakkı güvencelerinin ne ölçüde sanıklara kullandırıldığı tartışması”yla ciddî ihlâlleri sözkonusu ediyor. (Sputnik, 21.6.17)

15 Temmuz dâvâlarını takip eden hukukçular, hukuksuzluğun OHAL’le meşrûlaştırılmasıyla her ihbardan rastgele gözaltı ve tutuklama çıkarmanın adâlete güveni büsbütün sarstığını ve “darbe girişimi”yle mücadeleye zarar verdiğini uyarıyorlar.

Keza iktidara yakın medyada da daha iddianâmesi bile yazılmayan uzun tutukluluklarla, peşin cezâlandırmalarla “suçsuzluğu ispat kuralı”nın işlediği garabetinden, hakkın ve hukukun OHAL’e kurban edildiğinden şikâyet ediliyor.

Özetle, iktidar cânibinde de sorgusuz-yargısız ihrâç ve tutuklamalarla yüz bini aşkın insanın ne ile suçlandıklarını dahi bilmeden, savunmaları alınmadan ihraç, gözaltı ve tutuklanmalarıyla ayyuka çıkan haksızlık ve hukuksuzluklara karşı bütün hak arama yollarının kilitlendiğinden yakınılıyor.

“ADALET’ NÂMINA PEK ÇOK ZULÜMLER OLUYOR”

Hülâsa, Bediüzzaman’ın beyânıyla “Hükûmetin (devletin) dâireleri (kurumları) içinde en ziyâde hürriyetini muhâfaza etmeye ve tesirât-ı hâriciyeden (adâlet dışı etkilerden) en ziyâde bîtarâfâne (tarafsız), hissiyatsız bakmakla mükellef olan elbette mahkemedir” hakikatiyle yargının bağımsızlık ve tarafsızlığının berhava edildiği adâletsizliğin ağır bedeli iktidar mahfillerince de kabul ediliyor.

Bundandır ki, herkesin hürriyetle, tam hür olması gereken mahkemelerden hukùk-u hürriyetini müdafaa etmeye hakkı olduğunu belirten Bediüzzaman’ın “Mahkeme, hissiyattan ve tesirât-ı hariciyeden bütün bütün azâde (hür) ve serbest olmazsa, sûreten adalet içinde müthiş günahlara girmek ihtimali var” ikazında ifade ettiği üzere, suçsuz ve mâsumlar haksızlık ve hukuksuzluklara mâruz kalıyor.

Ve “düstur-u adâlet”ten sapılarak “tarafgirlik fikriyle”, “evham, garaz ve inad”la” hiçbir delile dayanmadan, hukukta hiçbir kıymeti olmayan “irtibat” ve “iltisak”la, sırf düşüncelerinden dolayı insanların hukukları hiçe sayılıyor. “Hissiyatın karıştırılmasıyla ‘adalet nâmına pek çok zulümler oluyor; sûreten adalet içinde adaletin mâhiyeti zulme çevriliyor. (Tarihçe-i Hayat, 487, 202; Şuâlar, 313)

Türkiye’nin adalet sorununu çözmesi için, öncelikle “hâkim ve mahkemenin tarafgirlik şâibesinden müberrâ (uzak) ve gayet bîtarâfâne baktığı birinci şart-ı adâlet”i yerine getirmesi gerekiyor.

Okunma Sayısı: 4003
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • serman

    9.7.2017 18:55:53

    Kuvvet kanununda olmalıdır.şahısta olursa istibdat hukumferma olur.musavatsız adalet adalet degildir.

  • Gokhan

    9.7.2017 12:42:49

    Adli ve idari sorusturma gecirmwdim hic bir kriterim yok bir iftira sonucu 19 temmuzda ihrac oldum sucumu mahkemeye bile siylemediler buna ramen mahkeme davayi korkusuna red etti oy coklugu ile adalet kayip herkes necip fazilin adalet ismi kitabini okusunda gorsun bu nefir arkadas yaxiktir

  • Veysel

    9.7.2017 00:43:06

    Sayın İlhan yazınız için Allah sizden razı olsun.size gerçek bir bilgi vereceğim.oğlum13 ekim de açığa alındı.7 şubatta ihraç edildi.haziran başında ogrendikki 27/08/2014 tarihinde kullanmadığı telefonuna baylok indirmiş dediler.ŞIMDI DİKKAT OĞLUM 27/08/2014 TARIHINDE KASTAMONU ACEMI BIRLIGINDE ASKERLIK YAPMAKTA.BU NASIL ADALET NASIL BIR VICDAN YETKILILERE SORUYORUM HIÇ Mİ ALLAH TAN KORKMUYORMUSUNUZ AILECE PSIKOLOJIK TEDAVI GÖRÜYORUZ.LÜTFEN SUCSUZLARI AYIRIN ARTIK BIZLERI KOMISYONLA FILAN UGRASTIRMAYIN IKI MÜFETTIŞ GONDERIN 10 DAKIKADA GERÇEĞI ORTAYA ÇIKARIR.YOKSA AILELERIN DAGILMASINA SEBEB OLUNACAK.HERKESIN DIKKATINE...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı