"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Adana mutabakatı”

Cevher İLHAN
25 Ekim 2019, Cuma
“Soçi mutâbakatı”nın en önemli kazanımı, Türkiye ile Suriye arasında merhum Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’le dönemin Suriye Devlet Başkanı Hâfız Esad arasında 20 Ekim 1998’de Adana’da imzalanan “Adana mutabakatı”na yeniden işlerlik kazandırılmasının belirtilmesi.

Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı, hâlâ Suriye hükûmeti ile doğrudan diyaloga yanaşmayıp Rusya üzerinden irtibatı “Türkiye için iyi ve en isabetli yol” olarak görmelerine karşılık, “Adana mutâbakatı”yla Türkiye’nin Suriye ile diyalog ve işbirliğinin deklâre edilmesi Suriye’de çözümün anahtarı olarak kabul ediliyor.  

Zira sekiz yıllık iç savaştan sonra Ankara’nın dolaylı da olsa Şam’la Suriye’nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve ülkedeki bütün tarafların katıldığı anayasal süreçle barış ve istikrarın teminini esas alan “Astana anlaşması”nın temelini teşkil eden “Adana mutâbakatı”yla “birbirine komşu ve kardeş” iki ülkenin topraklarında birbirlerine yönelik terör örgütlerine müsaade etmemeleri, terör örgütlerini birlikte belirlemeleri ve terörle ortak mücadele perspektifinin benimsenmesi büyük önem kazanıyor. 

AKLISELİME GELİNİYOR…

Cumhurbaşkanı’nın “Sonuçta orası kendi toprağı” ikrarıyla AKP iktidarında Ankara, dönüp dolaşıp Yeni Asya’nın sekiz yıldır tavsiye ettiği aklıselime geliyor; Suriye yönetimini devirme inat ve ısrarının bir netice vermediğinin örtülü itirafı oluyor. 

Gerçekten, 1998’den 2011’e kadar uygulanan ve Türkiye ile Suriye arasında barışı, terörle ortak mücadeleyi ve topraklarında birbirlerine yönelik terör örgütlerini barındırmamayı sağlayan “Adana mutâbakatı” neden bunca yıldır askıya alındı ve bunca zaman büyük bedeller ödendi?

Sormak lâzım; Suriye’de barış ve istikrarı ancak Şam yönetimiyle başarılacağı yönündeki bütün aklıselim önerilerle, Türkiye’nin doğrudan Müslüman komşusu Suriye ile ilişkileri geliştirmek yerine neden hâlâ “Rusya üzerinden diyalog”la kalınıyor? 

Ankara bu tutukluğu aşıp Şam’la doğrudan diyaloğa geçmek için daha neyi bekliyor?

Okunma Sayısı: 2238
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı