"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ankara’nın garip “tampon bölge” hevesi!

Cevher İLHAN
16 Ocak 2019, Çarşamba
Mâlum Trump tweetiyle, “Türkiye’de ekonomiyi mahvetmek”le tehdit etti ve Suriye’de Fırat’ın doğusunda “20 millik güvenli bölge kuracağız” diye ABD’nin tefrika projesini açıkladı.

Aslında PYD/YPG unsurlarını bölgede koruyan ABD, gün geçtikçe ülkede kontrolü sağlayan Suriye ordusunun müdahalesini engellemek; ardından da Kuzey Irak benzeri Kuzey Suriye’de güdümünde “ikinci İsrail” işlevini gördüreceği bir devlet kurdurma projesini tam gaz sürdürüyor. 

Bundandır ki Amerikalılar “çekiliyoruz” diyorlar, ama İran güçlerinin Suriye’den tasfiyesi sağlanması ve “IŞİD’le mücadele” bahaneleriyle coniler ülkede kalmaya devam ediyor. 

Geçen hafta ABD’nin “çekilme plânı”nı bildirmek için Türkiye’ye gelen Beyaz Saray Güvenlik Danışmanı Bolton’un PYD’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SGD) ile hareket ettiklerini tekrarlayıp, “PYD/YPG’nin korunması için ülkenin güneyindeki Tanaf’taki üstte Amerikan askerlerinin varlığının devam edeceğini” iletmesi bunun izhârı. 

(CNN International, 

Habertürk 10.1.19)

Keza her ne kadar Trump’un son tweetinin “Suriye’den çekildikleri anlamına gelmediğini” söylese de Amerikan Dışişleri Bakanı Pompeo’nun üç gün önce “Trump, Suriye’de yeniden askerî eyleme geçmek istiyor; ancak bunu yapmayacağını umuyoruz” ifâdesi bu açıdan dikkat çekici. (a.g.g.)

FIRAT’IN DOĞUSUNU KOPARMAK!

Nitekim sözkonusu tweetinde Trump’un, “Suriye’den çekilmeye başlıyoruz, tekrar toparlanırsa yakınlardaki üslerden tekrar saldıracağız” kaydı da aynı anlama geliyor. Bunun içindir ki ABD, Fırat’ın doğusundan çektiği askerlerini Suriye’nin güneyine ve Irak’taki üslerine yığıyor.

Yine bu kapsamda ABD, Irak’ta 20 bini bulan askerî gücün yanı sıra, başta Kerkük’teki askerî üssü olmak üzere, bu ülkedeki üslerini güçlendirip genişletiyor. Pompeo, 2. ABD-Katar Stratejik Diyalog Toplantısının ardında ABD’nin Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’nde bulunan askerî varlığını güçlendirmek üzere Katar yönetimi ile mutâbakat zaptı imzaladığını bildiriyor. (Gazeteler, 13.1.19)

Görünen o ki, Şam’ın Suriye’nin bütününde hâkimiyetini tesisine engel olup Fırat’ın doğusunu koparmakla ülkeyi kuzeyden bölmek hesâbına ABD yığdığı güçlerini harekete geçirme peşinde. 

Ayrıca on binlerce TIR dolusu silâh - mühimmat verip “ordu” kurdurduğu PYD’nin domine ettiği SGD perdesinde 70 bin YPG militanına ek olarak iki yıldır Kuzey Irak’ta eğittiği on bin “Suriye peşmergesi” ile bazı Arap aşiretlerini ve yerel unsurları “tampon bölge”ye yerleştirecek. Hatta Katar Dışişleri Bakanı El Sani’nin ikrarıyla Körfez İşbirliği Konseyi’nin Ortadoğu’da terörle mücadele, savunma ve güvenlik anlaşmalarıyla Körfez ülkelerinden Suriye’ye askerî güç konuşlandırılacak.”

KUMPASA SAHİP ÇIKMA GARABETİ

İlginç olan, Amerikan Dışişleri Bakanı bile “Trump’un tweetleri kendisine sorulmalı” cevabıyla “tampon bölge”yi sahiplenmezken, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın “Biz Suriye sınırında ‘tampon bölge’ye karşı değiliz; Cumhurbaşkanımız 35-40 kilometre derinlikte bir tampon bölge önermişti” diye “terörden arındırılmış güvenli bölge” paravanında Ankara’nın ecnebilerin “tampon tefrikası”na hevesle sahip çıkması. (AA, 14.1.19) 

Dahası, Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’ye tehditler savuran Trump’la telefon görüşmesine dair “Sayın Trump’a ‘Türkiye’nin, NATO müttefiki ABD’ye her türlü desteği vermeye hazır olduğu ve Suriye’nin kuzeyinde ‘tampon bölge’ oluşturulmasının ABD’de onaylanmasının Ankara’da memnuniyetle karşılandığı”nın Saray kaynaklarınca duyurulması!

Oysa konunun uzmanlarının tesbitiyle, ABD’nin ortaya attığı “tampon bölge”, 1991’de Irak’ın kuzeyinde konuşlanan “Çekiç Güç’le 36. paralelin üstünde Irak’ın kuzeyinin Irak’tan koparılmasında olduğu gibi Suriye’nin kuzeyinde 550 kilometrelik Fırat’ın doğusunda -20 mile tekâbül eden- 32 kilometrelik derinlikte PYD/YPG’ye “koridor devlet” için alan oluşturuyor. 

Ve İran’dan koparılacak parça ile 384 km’lik Kuzey Irak’ın Fırat’ın doğusundaki “tampon bölge” ile birleştirilmesi, ardından Fırat’ın batısındaki “kantonlar”ın eklenmesiyle İran’dan Akdeniz’e Türkiye’nin yanıbaşında 1.295 km’lik “koridor devlet”e zemin hazırlanıyor. 

Özetle, SGD ya da başka bir paravanda PYD/YPG’ye Fırat’ın doğusunda ilân edilecek “uçuşa yasak bölge”nin emperyal işgal ve savaş ortaklarınca korunmasıyla “Kuzey Suriye Federasyonu” adı altında 5-10’da “Rojova / Batı Kürdistan devleti”ni kurdurulması hedefleniyor. 

Ankara, ülkede ateşkesi sağlayıp iç savaşı büyük oranda sonra erdiren, Suriye’nin toprak bütünlüğünü, siyasî birliğini, barış ve istikrarını esas alan “siyasi çözüm”ü “Astana süreci” kapsamında işletmeli. Başta Suriye ve komşu ülkelerle işbirliğini arttırmalı. Mehmetçiği Suriye ordusu ile çatıştıracak Suriye’yi parçalama kumpası  “tampon bölge” oyununa gelmemeli.

Okunma Sayısı: 2554
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı