"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ankara’nın Suriye’de “Trump vartası”

Cevher İLHAN
24 Ocak 2019, Perşembe
Suriye’de son günlerde başta meydana gelen patlamalar ve terör olayları, küresel güçlere ve istimal ettiği taşeron örgütlere güvenilemeyeceğini bir defa daha ortaya koydu.

Geçen hafta ABD’nin öncülüğündeki koalisyon askerlerini hedef alan intihar saldırısının ABD’yi Suriye’den çıkmamaya ikna maksatlı olduğu âdeta sırıtıyor.

Nitekim saldırıdan hemen sonra Amerikan Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin Amerika’nın sesi radyosuna, “Askerlerimizi eve getiriyoruz. IŞİD yenilgiye uğratıldı ama kazanımlarımızı korumak için bölgede kalacağız” garip açıklaması bunun izhârı. (16.1,19) Aslında Cumhurbaşkanı’nın “Bu olayı DEAŞ üstlendi ama anlaşılan o ki buradaki Amerika’nın aldığı kararı etkileme anlamında olabilir” ifâdesi maksadı deşifre ediyor. (AA.16.1.19)

HEM ÖVGÜ, HEM GÜVENMEME!

Belli ki ABD ve küresel güçler Suriye’yi terketmiyor; bunun için bahaneler üretiyorlar. Trump’un son “derhal çekilme sözü”nden sonra önce 90 -100 güne, ardından dör aya ve peşinden Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un Ankara’ya gelip, YPG/PKK’yı kastederek, “Amerika’nın Suriye’den çekilmesinin Türkiye’nin ‘Kürt savaşçıların’ güvenliğini garanti etmesi” şartına bağlaması da başka bir delil.

Lâkin Amerikalı danışmanın Ankara’ya dayattığı “tampon bölge”nin Dışişleri Bakanı ile Cumhurbaşkanı’nca “Zaten bu bizim 2103’ten beri önerimizdi” diye Ankara’dan sahip çıkılması, Cumhurbaşkanı’nın teklifiyle ABD’nin havadan koruyacağı “uçuşa yasak tampon /güvenli bölge”nin bir “Amerikan projesi” olduğunu açıkça su yüzüne çıkardı.

Diğer yandan, Dışişleri Bakanlığı’nın, “Münbiç şehir merkezinde vuku bulan bombalı saldırıyı” kınayıp, “ABD ile onayladığımız ‘Münbiç Yol Haritası’nın tüm unsurlarıyla uygulanması yönündeki irâdemizi tekrar vurguluyoruz” denilip, mutâbakatın üzerinden altı ay geçmesine rağmen hâlâ YPG militanlarının şehirden çıkarılmamasına karşı “Münbiç Yol Haritası’nın uygulanma sürecinin en kısa sürede tamamlanması” çağrısı Ankara’nın çelişkisini ele veriyor. 

Gerçek şu ki, Cumhurbaşkanı’nın, Münbiç’teki bombalı saldırıyla ilgili olarak bir yandan “Ben Sayın Trump’ın bu noktadaki kararlılığını gördüğüm için bu tür bir terör eylemine karşı geri durmayacağına inanıyorum” diye yakınması vaziyeti ele veriyor.

ÖNCE ÇELİŞKİDEN KURTULMALI

Neticede, Cumhurbaşkanı’nın bu kez “Ey Trump!” diye veryansın etmeyip rest çekmeyerek, beklenenin aksine Trump’un hakâretâmiz tweetine sert tepki vermeyip “Mesajlar beni ve arkadaşlarımı üzdü, çünkü biz stratejik ortağız” geçiştirmesinin de fayda etmediği görülüyor.

Ve Cumhurbaşkanı’nın “tampon bölge”ye dair “Trump’la tarihi öneme sahip anlayış birliğine vardığımıza inanıyorum, Trump’ın başkan seçilmesinin ardından Suriye meselesinde farklı yaklaşımlar içinde olmasından memnuniyet duydum” dese de, “Sayın Başkan Amerika’nın askerlerini tümüyle çekeceğini ve DEAŞ artıklarıyla mücadeleyi Türkiye’ye bırakacağını bize ifade etti. Bölgedeki koalisyon güçleri de sürece dahil olabilir” açıklamasının temeli kalmıyor. (gazeteler, 15.1.19)

Zira, 22 İslâm ülkesini etnik ve mezhebî farklılıklar üzerinden bölüp parçalamayı hedefleyen “büyük Ortadoğu projesi” gereğince ABD ve emperyal işgal ortaklarının bu kez Suriye’yi “güvenli - tampon bölge” paravanında bölüp parçalama emelinde oldukları gün gibi ortada.

Bundandır ki, bölgeye barış ve istikrarın gelmesini istemiyorlar; “kanlı projeleri”ne zemin hazırlamak maksadıyla kendi askerlerini katlettirme pahasına imal ettiği radikal terör örgütlerini hegemonya ve çıkarları hesabına müdahale etmek istediği bölgede istimal ediyor.

On binlerce TIR dolusu silâh ve mühimmat verdiği, 15 milyar dolar harcadığı, onca üs kurdurduğu ve yine Erdoğan’ın ifâdesiyle “al takke ver külah ilişkiler içinde” olduğu bölgedeki işbirlikçi maşası YPG gibi silâhlı taşeron örgütler üzerinden bu projeyi gerçekleştirme taktiğini gütmesi bu oyunun Suriye sahnesindeki bir senaryosu…

Ankara’dakiler öncelikle, her fırsatta “sözünde durmadığı” ve “vaadettiklerini sahaya yansıtmadığı”ndan şikâyet ettiği ABD ve küresel güçlerle ilişkilerdeki çelişkili vartadan kurtulmalı.

Okunma Sayısı: 1335
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Av. Ahmet Danışmaz, LL.M.

    24.1.2019 03:05:36

    Tebrik ediyorum Cevher bey, ancak AKP’nin o kadar ömrü kalmadı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı