"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ankara “tezgâh”a gelmemeli…

Cevher İLHAN
10 Kasım 2018, Cumartesi
ABD, “büyük Ortadoğu projesi”nin (BOP) bölge ülkelerini etnik ve mezhebî parçalama stratejisiyle Suriye’nin kuzeyinde “PYD/YPG koridor devleti”ne Türkiye’yi “ikna oyunu” peşinde.

Vakıa şu ki, sözkonusu örgütün “Münbiç’ten çekilmesi” garantisinden iki yıl sonra bir yandan Türkiye ile “ortak devriye” başlatan ABD, diğer yandan 20 bin TIR dolusu ağır silâh ve mühimmat verdiği PYD / YPG militanlarını eğitip işbirliğini sürdürüyor. Pentagon Sözcüsü Albay Rob Manning’in ifşaatıyla “bölgenin ve Türkiye’nin güvenliğini sağlama” paravanında “Amerikan kuvvetleri -YPG’nin ağırlıkta olduğu- Suriye Demokratik Güçleri (SGD) ile ortak çalışıyor.”

Fırat’ın doğusunda PKK’nın Suriye kolu PYD militanlarıyla Amerikan zırhlıları eşliğinde kolkola devriye geziyor. Böylece Irak’ın kuzeyindeki 376 kilometrelik hatla, Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusundaki 550 kilometrelik hat birleştiriliyor. Türkiye’nin, Suriye ve Ortadoğu’daki Müslüman Arap ülkeleri arasına, ABD’nin güdümünde “ikinci İsrail” işlevini gördüreceği “koridor devlet” bariyerine alan oluşturuluyor. Fırat’ın batısında kalan ve Suriye’den kopartılan 361 kilometrelik kısmının bu “koridor”a eklenmesini ise sonraya bırakılıyor. (gazeteler, 7.11.18)

“PKK’YA KARŞI PYD/YPG” OYUNU

Tesbit şu ki “küresel tezgâh” çok yönlü. Bir taraftan Türkiye’nin askerî operasyonlarla girip kontrol ettiği Fırat’ın batısındaki Cerablus, El Bab, Afrin ve Münbiç şehir ve kasabalar, belli bir süre için Türkiye’nin nüfuz alanına bırakılırken, diğer taraftan Fırat’ın doğusundaki “kantonlar” üzerinden “özerk yapılanma” paravanında PYD / YPG’ye devlet kurdurularak bölgenin başına belâ ediliyor.

Bu maksatla ABD, oynadığı “ikili oyun”la, bir taraftan sanki çeyrek asırdır her türlü silâh ve mühimmat desteği verdiği “PKK’nın karşısında imiş” gibi üç PKK elebaşının başına on iki milyon dolar para ödülü koyma kıyağında bulunuyor! ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in, “PKK’nın aksine YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” deyip PKK’nın Suriye versiyonu PYP/YPG’yi ayrı bir örgüt olarak lanse etme çarpıtması bunun için. (gazeteler, 7.11.18)

Tıpkı “kullanma miâdı” dolan Ortadoğu ülkelerindeki işbirlikçi maşalarını tasfiyesi ya da uzun süre emellerinde kullandığı Öcalan’ı paketleyip teslim etmesi benzeri, “PKK’yı terör örgütü olarak tanıdığı”nı söyleyip, örgütün “Türkiye’ye yönelik terörüne müsaade etmeyeceği” havasını pompalıyor.

Yine bu taktik manevrayla, Türkiye’nin tepkisini azaltarak, PKK gibi bölgedeki en baş işbirlikçisi PYD’ye devlet kurdurarak bölge ülkelerinde mezhebî - etnik tahrik ve çatışma plânına zemin hazırlıyor.

Ne var ki, AKP iktidarında Ankara, ABD’nin bu “tezgâhı”na gerekli tavrı koy(a)mıyor. Millî Savunma Bakanı, “PKK’ya ödül konulurken YPG’ye silâh gönderilmesi kabul edilemez” diye eleştiriyor; lâkin Ankara’dakiler hâlâ Şam yönetimini dışlayan çelişkili politikalarla oyalanma içinde.

“ABD bizi oyaladı, ‘Münbiç mutâbakatı’na uymadı” diye yakınan Cumhurbaşkanı, “ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG ile ortak devriyesini kabul etmemiz mümkün değildir; bu durum sınırda ciddî olumsuzluklara neden olur” diye yakınıyor; ancak hemen akabinde hâlâ “Sayın Trump’un bu süreci durduracağına inanıyorum” diye garip “beklentisi”ni açıklıyor.

MÜNBİÇ KARŞILIĞINDA FIRAT’IN DOĞUSU

Bu çelişkili hal, siyasî iktidarın “stratejik derinlikli dış politikası”nın akıbetsizliğinin son tezâhürü. Baştan beri “oyun kurucu olduğu” iddiasıdaki Ankara’nın bir defa daha “oyuna getirildiği”nin ikrarı. “Komşularla sıfır sorun”un, başta Suriye ve bütün “komşularla sırf sorun”a dönüştüğünün itirafı. Hükûmet eski sözcüsünün “Başımıza ne geldiyse yanlış Suriye politikasından geldi” tesbitinin teyidi.

Ankara, Suriye’nin kuzeyini Suriye’den koparan senaryoda yer almamalı; artık doğrudan Şam’la diyalog kurmalı; Suriye krizini, askerî operasyonlarla, silâhla değil, diplomasi ve barışla çözmeli.

Aksi halde, kriz bölgelerinde savaşın bitmesini istemeyen, çoğu Yahudi sermayeli uluslar arası silâh şirketlerinin yüz milyarlarca dolarlık silâh satışlarını sürdürmek uğruna, Yemen’den Irak’a, Suriye’den İran’a halkları kışkırtmakla tahrik eden, taşeron örgütlerle yürüttüğü “vekâlet savaşları”yla iç savaşları ateşleyip kargaşa ve kaosu alevlendiren ifsad şebekeleri güdümündeki küresel emperyal güçlerin etnik ve mezhebî “iftirak projeleri”yle bölgeye barış ve istikrarın gelmediği ortada. 

Ankara, Irak ve Suriye’yi parçalayan, İran ve Türkiye’yi hedefe koyan “büyük oyun”da, “PKK elebaşıları teslime karşı PYD/YPG’yi kabul”le, “Münbiç’te ortak devriye’ ve ‘örgüt militanlarını tasfiye” karşılığında “Fırat’ın doğusunda aynı örgüte ‘koridor devlet’ kurdurma” tezgâhına gelmemeli. 

Okunma Sayısı: 2458
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı