"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Asıl “fitne projesi”nin fişi çekilmeli…

Cevher İLHAN
12 Aralık 2018, Çarşamba 00:18
Mâlûm 24 Haziran genel seçimleri öncesi Fırat’ın batısına askerî operasyon gündeme sokulmuştu.

Mart mahalli seçimleri sath-ı mailinde de bu kez “Fırat’ın doğusuna askerî operasyon” söylemleri artarken sistematik bir şekilde kamuoyunun hazırlandığı görülüyor.

Bilindiği gibi Pentagon Sözcüsü Rob Manning, açık açık “Amerikan kuvvetlerinin -YPG’nin ağırlıkta olduğu- Suriye Demokratik Güçleri (SGD) ile çalıştığını” söylemiş; Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırında “askerî üs”se dönüştürülebilecek, sayıları 10’u aşan “gözlem noktaları”nın bölgenin ve Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için tesis edildiğini ileri sürmüştü. (gazeteler, 7.11.18)

Yine geçen hafta Ankara’ya gelen ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey, âdeta alay edercesine, sözkonusu “gözlem noktaları”nda asker ve silâh bulunmadığını, Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye gelen tâcizleri önlemek için kurulduğunu iddia etmişti. (gazeteler, 9.12.18)

Ancak, ABD’nin Suriye özel temsilcisinin, Suriye’de öncelikle büyük çapta ateşkesi sağlayıp ülkenin toprak bütünlüğünü, siyasî birliğini, başta Şam yönetimi ile Suriye muhalefeti olmak üzere bütün meşrû tarafların katılacağı anayasal seçim ve demokratik sürecin başlatılmasıyla “siyasi çözüm” perspektifini getiren Astana süreci için “Fişinin çekilmesi gerekir” çıkışı, ABD ile işgal ortağı küresel güçlerin maksadını açıkça deşifre ediyor.

“TEFRİKA PROJESİ”Nİ İFŞA

Aslında, sözü edilen “gözlem noktaları”nın işlevi, Suriye’nin kuzeyinde “güvenli – tampon bölge” teşkili ile  ABD merkezli Rand Corporation adına Amerikan Dışişleri Konseyi’nin kıdemli üyesi Philip Gordon’un yazdığı Suriye’nin bölünüp parçalanmasını amaçlayan “Gordon plânı”nın tezâhürü. Bush’un Dışişleri Bakanı Rice’ın duyurduğu “Fas’tan Afganistan’a 22 İslâm ülkesinin etnik ve mezhebî iftiraklar üzerinden devletçilere ufatılması”nı esas alan “büyük Ortadoğu projesi”nin (BOP) Suriye eksenindeki güncellenmişi.

Vakıa şu ki, Amerika’nın Ankara eski Büyükelçisi Jeffrey, “Ankara’dan her gün ABD’ye tepki gösteriliyor, ama ABD’nin PKK bağlantılı YPG’yi destekleyen uçakların büyük oranda Türkiye’deki üslerden -İncirlik’ten- kalkmasına Erdoğan izin veriyor” demiş; Türkiye’nin komşu ülkeler İran ve Rusya ile birlikte “Astana ve Soçi süreçleri” yerine ABD’nin güdümünde Şam yönetiminin dışlanıp taşeron silâhlı örgütlerin müzâkere masasında yer aldığı, daha baştan akim kalan “Cenevre süreci”ni önermiş; “ABD ile Suriye ve Irak’ta ortak jeostratejik çıkar alanlarına odaklanması” adı altında Fırat’ın doğusunda da “güvenli bölge” oluşturulmasını istemişti. (Amerika’nın Sesi, 17.1.18)

Özetle, Çekiç Güç’le 1991 Körfez Savaşı sonrası Irak’ın kuzeyinde 36. paralelin üstünü “güvenlik kuşağı” ve “uçuşa yasak bölge” paravanında Irak’tan koparma oyunu şimdi de Suriye’nin kuzeyinde oynanıyor.

Özetle, Fırat’ın doğusunda bölgedeki en yakın işbirlikçilerinin başında gelen PYD/YPG’ye 20 bin TIR dolusu ağır silâh ve mühimmat verip eğiterek “ordu” kurdurmaya çalışan ABD’nin, Suriye’yi bölüp parçalayan, Türkiye’nin yanıbaşında “koridor devlet”e ortam hazırlayan “tefrika projesi” ifşa ediliyor.

“SİYASÎ ÇÖZÜM SÜRECİ” HIZLANDIRILMALI

En son Washington Post’a yaptığı özel açıklamada Amerikan Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’un Suriye’de PYD / YPG’nin domine ettiği sekiz bin SDG savaşçısını eğitip silâhlandırdıklarını ve 40 bin savaşçıya daha eğitim verip donatacaklarını (silâhlandıracaklarını) kaydedip, “SDG ile büyük bir iş başardık, yakın gelecekte bu ülkeden ayrılmayacağız; önümüzde uzun bir süreç, yapacak çok işimiz var” ifâdesi, mevzubahis örgüte askeri desteklerini sürdüreceklerini bildirmesi, ABD’nin PYD/YPG ile Fırat’ın doğusundaki stratejisini deşifre ediyor. (Karar, 11.12.18)

Ankara’dakiler her fırsatta “Buna izin vermeyeceğiz!” tepkisini gösteriyorlar, ama silâhlandıracağı “savaşçı” militan sayısını 80 bine çıkaran Pentagon’un Suriye’nin Irak sınırında Sincar bölgesinde PKK’ya desteği devam ediyor. Suriye’nin kuzeyindeki 911 kilometrelik sınırın Fırat’ın doğusundaki 550 kilometrelik hatta Türkiye’nin yanıbaşında, Suriye ile Ortadoğu’daki Müslüman Arap ülkelerin arasına bariyer koyacak ve güdümünde “ikinci İsrail” işlevini gördüreceği “koridor devlet”in önemli bir bölümüne alan oluşturuluyor, Fırat’ın doğusundaki 550 kilometrelik hat birleştiriliyor.!

Keza üzerinden altı ay geçmesine rağmen ABD ile “Menbiç mutâbakatı”nda sahada hiçbir gelişme sağlanmış değil. Sayıları 7 bine varan YPG militanı çekilmeyip silâhlarıyla cirit atarak Amerikan askerleri ile kol geziyor.

Belli ki, ABD tam bir oyalama ve avutma taktiğini güdüyor. Bundandır ki, bütün bu emrvakilere karşı, Ankara “Bu ihânettir, kabul etmiyoruz” türü lâfta kalan kuru kınamalarla kalmamalı, “Astana süreci”ni harekete geçirmeli; Suriye’de “siyasî çözüm süreci”ni hızlandırıp oyunu boşa çıkarmalı ve fitne projesi”nin fişini çekmeli.

Okunma Sayısı: 2490
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı