"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Başkanlık” ve “otokrasi”

Cevher İLHAN
19 Ocak 2017, Perşembe
Meclis’te, hukuk çevrelerinde, üniversitelerde ve kamuoyunda yeterince tartışılmadan apar topar komisyondan ve Genel Kuruldan geçirilen “cumhur-başkanlığı sistemi” birçok yönüyle muallel.

Cumhurbaşkanının HSYK’nın ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısını atamasıyla hukuk devletinin birinci teminatı olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı berhava ediliyor.

Mevcut olan ve kaldırılacak olan sistemde başbakanı ve bakanları Meclis bir ölçüde denetlerken, yapılan düzenlemeyle, hükûmete, milletvekillerine, iktidardaki partisine, yargıya, MGK’ya, bürokrasiye hükmeden cumhurbaşkanı denetlenemiyor.

“FİİLÎ DURUM”A UYDURMA, İHLÂLİN İTİRAFI

Tek başına kararnâme çıkarma ve bütçe yapma yetkisinin, gensoru verme, sözlü soru sorma hakkının Meclis’ten alınması, yürütmenin başı olarak cumhurbaşkanını denetlenemez hale getiriyor.

Parlamenter sistemde hakem durumunda olan, siyasî kutuplaşmayı önleyen ve milletin birliğini ve bütünlüğünü temsil eden cumhurbaşkanının, temsiliyetin ötesinde –partili- ve hele parti genel başkanı olması, toplumu kamplaştırıp kutuplaştırma, çeşitli farklılıklar üzerindeki ayrımları daha da derinleştirme, fay hatlarını ve tefrikayı tahrik edip derinleştirme tehlikesini taşıyor.

Bu açıdan konunun uzmanları, bir kişiye denetimsiz olarak bütün bürokrasiyi oluşturma yetkisinin verilmesinin, yönetimde “liyâkat esası” yerine “siyasî bağlılığı” öne çıkaracağını, kalitenin düşeceğini, idarî bürokrasideki “siyasallaşma”nın kamu yönetimini felç edeceğini söylüyorlar.

Oysa “başkanlık sistemi”nin başarılı olarak uygulandığı tek ülke olan ve her fırsatta “örnek” gösterilen ABD’de, başkan partisiyle bağımlı değil. Başkanın başta bütçe olmak üzere üst düzey atamaları Kongre’nin onayına bağlı.

“Zavallı Obama”nın bütçeyi çıkaramaması, bir büyükelçiyi dahi atayamaması ortada.

Aslında, “partili” gibi hareket eden Cumhurbaşkanı’nın Anayasada belirlenen “tarafsızlık” esasına uyması yerine, oluşturulan “fiilî durum”un anayasal hale getirilmesi, anayasa dışı emr-i vakinin “meşrulaştırılmak” istenmesi, hukukun çiğnendiğinin ikrarı.

DENGE – DENETLEME MEKANİZMASI YOK

Araştırmaların tesbitiyle, 88 ülke arasında “insanî gelişmişlik”te en baştaki 10 ülkede demokratik parlamenter sistemin, en gerideki 10 ülkeden 7’sinde başkanlığın olması; Fransa hariç, AB ülkelerinin tamamının ve gelişmiş ülkelerin ağırlıklı kısmının parlamenter sistemle idâresi gerçeği ele veriyor.

Endekste yer alan 178 ülke içinde parlamenter ülkeler, istikrar ve sürdürülebilirlik açısından dünya ortalamasının üstünde en yüksek ortalamaya sahipken, ABD dışında başkanlık/yarı başkanlıkla yönetilen ülkelerin büyük kısmı ekonomik gelişmişlik, hukuk, demokrasi ve siyasî haklar bakımından en düşük kırılganlık haliyle dünya ortalamasının altında. En üstte yer alan Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka, Lüksemburg, İsviçre gibi ülkeler parlamenter sistemle, Angola veya Zimbabve gibi geri kalmış ülkeler seçimle veya askerî darbelerle başa geçen “başkanlar”la yönetiliyor. (Prof. Dr. Emre Bağce, Köprü dergisi, sayı 136)

Tek başına OHAL ilân etme, karaname çıkarma, bütçe yapma ve Meclis’i fesih yetkisinin siyasî istismara açık güç yoğunlaşmasına sebebiyet vereceği, yarım yamalak demokratikleşmeyi zayıflatma riskini taşıdığı ikazı yapılıyor.

Ne var ki, deomkratik esas ve teâmüller hiçe sayılarak, toplumun görüşü alınmayarak, Meclis’e ve millete “güçlendirilmiş cumhur-başkanlığı” perdesinde en “otoriter başkanlıklar”da dahi bulunmayan bir “sistem” dayatılıyor.

Hulâsa, bütün devlet gücü bir tek kişiye verilerek tam bir “otokrasi” getiriliyor.

Okunma Sayısı: 3324
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı