"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ı ve Risaleleri araştırma çağrısı

Cevher İLHAN
25 Haziran 2015, Perşembe
Merhum Demirel (8)

Demirel, Bediüzzaman ve Nur Risaleleri hakkındaki ciddî araştırmalara dayanan tesbitlerini, ülkenin aydınlarıyla da her ortamda açıklıkla savunur.

Bir mülâkatta, “Çeşitli kaynaklardan Kur’ân’ı okudum, öğrenmeye çalıştım. Ulaşabildiğim pek çok kaynağa baktım. Sadece merak sâikasıyla, öğrenmek için baktım” diyen Demirel, “Benim anlayabildiğim kadarıyla, bütün bunların içerisinde merhum Bediüzzaman’ın yapmış olduğu yorum fevkalâde müstesna, çok değerli bir yer işgal eder” sonucuna ulaştığını belirtir. (Köprü, Mart-1986)

Nitekim Ekim 1990’daki “Bediüzzaman mevlidi” hakkındaki tartışmalarda “Ben Said Nursî bir âlimdir diyorum. Said Nursî, Kur’ân’ın en değerli müfessirlerinden biridir. Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım. Said Nursî’yi âlim olarak Türkiye’de birçok kimse kabul ediyor. Dışarıda kabul ediyor. Said Nursî ne demiş, ne yazmış; bilen var mı?” açıklamasının ardından kamuoyunu Bediüzzaman ve Nur Risaleleri hakkında araştırmaya dâvet eder...

Gerçek şu ki, Demirel, resmî ve özel mahfillerde, Bediüzzaman’a ve Nur Risalelerine haksız saldırılara, yaygaralara karşı dik durup, ortaya atılan isnad ve iftiraları cevaplar…

“ONLARIN HEPSİNE CEVAP VERDİM”

“Birtakım insanlar Said Nursî’yi tâkip ediyorsa, herhalde körü körüne etmiyor. Yani otuz sene sonra 25-30 bin kişi bir mevlide gelip o hatıraya saygı gösteriyorsa, belki bunun üzerinde durmak lâzım. Ben bunu şimdi söylüyor değilim. Ben bunu otuz senedir söylüyorum. 1966’da dünyanın lâfını ettiler. Daha sonra da ettiler. Onların hepsine cevap verdim. Bir santim geri çekilmeyiz inandığımız şeylerden” değerlendirmesinde bulunan Demirel, bu hususta şu çağrıda bulunur:

“Gelin, Said Nursî’yi sevmeyenler, anlamayanlar, alâkadar olmak istemeyenler! Olabilir. Ama bunu düşmanlığa çevirmenin de bir mânâsı yok. Aydın gönüllere ve aydın kafalara hitap ediyorum. Hiç bilmeden, neyin ne olduğunu anlamadan peşin hükümle meselenin üstüne varmaya gerek yoktur.” (Köprü Mart-1986)

Nitekim 1986’da Türkiye entelektüellerinin, akademisyenlerin, iş adamlarının, yazarların, üst düzey bürokratların ve politikacıların katıldığı İstanbul Taksim’deki The Marmara Otelinde belli aralıklarla yapılan “Marmara Grubu” konferansında, Bediüzzaman’ı, Nur Risalelerini okuma, araştırma ve anlama çağrısında bulunur.

Konferansta Bediüzzaman’ın demokrasi ve hürriyet konusundaki görüş ve tesbitlerini hatırlatan Demirel’e, toplantıdaki bazı katılımcıların özellikle Bediüzzaman’a atıflara ve Nur Risalelerinden iktibaslarına itiraz ve homurtulara büyük bir vukufiyetle cevaplar…

“BEDİÜZZAMAN 100 SENE BİZDEN ÖNDEDİR”

Konferansın ardındaki soru-cevap bölümünde, bazı yazar ve katılımcıların, “Sözlerinize katılıyoruz, tamam; ancak Bediüzzaman’ı demokrasi ve hürriyete dair tesbitlerinize örnek vermenize itirazımız var” eleştirisine toplantıya katılanların bizzat naklettiklerine göre şu cevabı verir:

“Bu sizin görüşünüz. Bediüzzaman bin yılda bir gelen bir İslâm âlimidir. Bu bakımdan Bediüzzaman’ın meşrûtiyet ve hürriyet konusundaki görüşlerini çok önemli buluyorum ve takdir ediyorum. Bediüzzaman, demokrasi ve hürriyet meselesinde, bizden 100 sene öndedir. Eserlerinden bunu anlıyoruz…”

Daha önce birçok kez, “Merhumun külliyatı benim kütüphanemde vardır. Bunların pek çoğunu okudum. Bu risaleler hakikatlerle ve öğütlerle doludur” diyen Demirel, konferansın sonunda davetlilere Nur Külliyatını alıp okuyarak Said Nursî konusunda câhil kalmaktan kurtulmaları gerektiğini tavsiye eder.

Bediüzzaman hakkında peşpeşe gelen yarım düzineyi aşkın sorulara büyük bir kararlılıkla cevap veren ve sözlerinin arkasında duran Demirel’in, kapalı kapılar arkasındaki tartışmada sergilediği bu cesâretli çıkışıyla katılımcıların dikkatini çeker. Hatta bunlardan bazılarının Bediüzzaman’ı ve Nur Risâlelerini okumasına ve araştırmasına vesile olduğu, yine toplantıya iştirak edenlerin ifâdeleriyle tevsiktir…

Okunma Sayısı: 1452
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı