"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Belediye başkanlarına antidemokratik istifa dayatması - 1

Cevher İLHAN
24 Ekim 2017, Salı
Anketlerde ve kamuoyu yoklamalarında, ekonomiden terörle mücadeleye, iç ve dış politikadaki tıkanmalarla AKP’nin yüzde 36’ya, hatta ilk girdiği seçimdeki yüzde 34’e düştüğünü gösteren sonuçlara karşı, 2019 seçimlerine giderken bütün başarısızlığın belediye başkanlarına fatura edilmesi hesâbına istifalarının istenmesi baskısıyla tetiklenen tartışmalar sürüyor.

İşin çarpıcı yanı, başta Cumhurbaşkanı’ndan, bakanlardan, parti yöneticilerinden, “dâvâ için” istifaları istenen başkanlara, açık açık “İstifa etmezlerse gereği yapılır” tehdidinin savrulması. İstifa etmedikleri takdirde “İçişleri Bakanlığı’nın devreye gireceği!”nin hatırlatılması.

İddialar bir yana, “İstifa etmezlerse haklarında soruşturma açılır!” anlamına gelen gözdağı ve şantajlar, “yolsuzluk”, “görevi ihmal”, “görevi suiistimal” ve “istismar” benzeri suçlar üzerinden bunların bir “koz” ve “tehdit ve şantaj aracı” olarak kullanılıp dayatıldığı intibâını veriyor.

Aslında 5215 nolu 9.7.2004 tarihli Belediye Kanunu’nun 44. maddesinde seçilmiş başkanının ölümü, seçilme yeterliliğini kaybetmesi, görevini sürdürmesine engel bir hastalık veya sakatlık durumunun yetkili sağlık kuruluşu raporuyla belgelenmesi ve Belediye Meclisinin feshine neden olan eylem ve işlemlere katılması hallerinden birinin meydana gelmesi durumunda “İçişleri Bakanlığı’nın başvurusu üzerine Danıştay kararıyla başkanlık sıfatının sona ereceği” belirtiliyor.  

Keza görevden uzaklaştırmalara dair 47. maddede, görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyelerinin, geçici bir önlem olarak kesin hükme kadar görevden uzaklaştırılabileceklerine, görevden uzaklaştırma önleminin iki ayda bir gözden geçirileceğine ve kamu yararı bakımından yarar görülmeyen uzaklaştırma önleminin kaldırılacağına hükmediliyor. (Doktora Tezi, Doç. Dr. Hikmet Kavruk, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi; Turgut Tatar, Ankara Üniversitesi Doktora Öğrencisi)

SEÇİLMİŞLER, ANCAK YARGI KARARIYLA ALINIR 

Yine belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmaları ve başkanlıklarının yargı kararı ile sona erdirilmesine dair yasalar, yargı kararları ve mevzuat hükümleri kıyaslamaları üzerinde yapılan araştırma ve çalışmalara göre, “görevden uzaklaştırmalar” öncelikle “soruşturma açılması” şartına bağlı. 

Ve İçişleri Bakanlığı’nca açılan soruşturma işlemi başkanlığın görev ve hizmeti ile ilgili olmalı, “geçici tedbir” niteliğindeki görevden uzaklaştırma için hakkındaki iddialar ciddiyet ve ağırlık taşımalı.

Buna göre, bir belediye başkanının suç işlediği doğrudan teftişte veya suç işlediği haber alındığında yetkili mercinin onayıyla soruşturma başlar. Büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanları için İçişleri Bakanı, merkez ilçelerdeki belde belediye başkanları için valiler, çevre ilçelerdeki belde belediye başkanları için ise kaymakamlar soruşturma emir veya onayı vermeye yetkili olup soruşturma safhası konunun mahkemeye intikaline kadar devam eder.

Türkiye’de belediyecilik sisteminde, başkanın gücünün halk tarafından, bu sıfatla hizmet alanındaki - yöresindeki seçmenlerce doğrudan seçilmesinden kaynaklandığına ve kanunla özel görev ve yetkiler verildiğine dikkat çekilerek, esas olanın yargı kararı olduğu, halkın oyuyla seçilen yerel yönetim temsilcilerinin seçildikleri dönemin sonuna kadar görevlerini yerine getirebilmelerinin gerektiği nazara verilir.  

HUKUK DIŞI “ZORAKİ İSTİFALAR”IN MAKULİYETİ YOK

Özetle, görevleri ile ilgili bir suç sebebiyle hakkında soruşturma ve kovuşturma açılması halinde bazı durumlarda Bakanlığın yargı kararıyla görevden düşürmeyi beklemeden idarî kararla belediye başkanlarını görevden uzaklaştırabileceği belirtilse de, “düşürme” kararının idarî yargıya ait olduğu; esas olanın seçimle iş başına gelen belediye başkanının, kendi isteği dışında ancak yargı kararıyla başkanlık unvân ve sıfatının sona erdirilebileceği belirtilir. 

Doğrusu, ancak millî güvenliği tehdit eden bir durum ve yolsuzluk soruşturması, ölüm ve işini yapamayacak kadar hasta ve benzeri bir durumda İçişleri Bakanlığı devreye girip soruşturma açar ve yerine bir başkasını atayabilir. Aksi halde başkanların hiçbir gerekçe göstermeden, kamuoyunu ve seçmenlerini ikna edici açıklamalar yapmadan ve sebep göstermeden sırf politik hesâplarla istifaya zorlanarak hukuk dışı görevlerinden alınmalarının hiçbir mâkul gerekçesi ve inandırıcılığı bulunmuyor. 

Gerçekten, “yolsuzluk”, “rant” ve benzeri bir suç varsa neden yargıya verilmezler de “tepeden tâlimatlar”la seçilmiş belediye başkanlarının istifaları istenir?

Okunma Sayısı: 2511
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Demokrat

    24.10.2017 20:09:57

    Kendi istekleri ile Besmele çekerek(araya şıkıştırıyorlar)istifa ediyormuş adamlar. Ya hu...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı