"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir “Brunson hikâyesi”

Cevher İLHAN
16 Ekim 2018, Salı
Rahibin Temmuz ayında cezâevinden çıkarılıp “ev hapsi”ne atılmasıyla baş gösterip, Trump’ın “çok geniş yaptırımlar” kararı ile tırmandırılan gerginliğin “konjonktürel” olup iç kamuoyuna yönelik politik rantta istimal edildiğini Ağustos başındaki yazılarımızda açıkça ifâde etmiştik. (Yeni Asya, 8.8.18)

Aynen Ekim 2017’de konulup iki ay sonra Aralık’ta kaldırılan “vize yasağı”nda olduğu gibi bu “patlatılan kriz”in de Kasım’da Amerikan Temsilciler Meclisi’nin 435 sandalyesinin tamamının ve Senato’nun üçte birini teşkil eden 100 senatörden 33’ünün yeniden seçileceği seçimlerde Amerikan Kongresi’ndeki dengenin Trump’ın aleyhinde bozulmasıyla Meclis çoğunluğunu kaybedip çeşitli komitelerde sorgulanmak ve hatta azledilmekle karşı karşıya kalmamak için rahibin iâdesini bir “bahane” ve “politik araç” olarak öne sürdüğünü belirtmiştik.

Demokratlar Kongre çoğunluğunu alırsa 2020’de Trump’ın ikinci kez seçilmesinin riske gireceği, “Hıristiyan Siyonistler” diye bilinen ve İsrail’e hizmeti bir “vecîbe” olarak gören Evanjelist kitlenin oylarının alınması hesâbına “krizi”in tırmandırıldığı tesbitlerinde bulunmuştuk.

SİYASİ RANT HESÂBINA…

Üç aya yakın sürede olup bitenler ve nihayetinde daha önce Trump’a hitaben “Al papazı, ver papazı!” diye seslenen Cumhurbaşkanı’nın iki gün öncesinde,”Mahkeme ne karar verirse saygılıyız” demesi; peşinden duruşma öncesi Trump’ın Yardımcısı Evanjelist Pence’den Dışişleri Bakanı Pompeo’ya Amerikan yönetiminden en üst düzeyde “Rahip Brunson’un -12 Ekim’de- artık evinde olacağı” tweetleri ve demeçleri, bütün bu değerlendirmeleri doğruladı.

Günler öncesinden Brunson’la görüşen Amerikalıların, Rahibin serbest bırakılacağı mesajlarını vermeleri, duruşmadan bir gün önce Amerikan medyasının “Rahip 24 saatte çıkacak” şâyiasıyla psikolojik etki meydana getirmeleriyle âdeta mevzubahis karara zemin hazırlanması vakıayı ele verdi.

Kısacası, 20 senedir Türkiye’de olan Evanjelist rahibin tutuklanmasının, “casusluk”, “terör örgütüne yardım” benzeri ağır suçlarla 35 yıl hapis cezâsıyla yargılanıp -en çok ara karar beklenirken-, Brunson’a yattığı 22 ay hapis ve 3 ay ev hapsine mahsup edilecek şekilde 3 yıl 1 ay 15 gün cezâ verilip “denetimli serbestliğin -ev hapsinin- ve yurtdışına yasağın kaldırılıp” serbest bırakılması, garabetli sürecin arka plânını açığa çıkarıyor.

Dava savcısının değişmesi, daha duruşmanın başında savcının garip bir şekilde “soruşturmayı genişletme talebinin olmayacağı”nı bildirmesi, Brunson’ın avukatlarının yeni deliller sunmak istemesine karşı “gerek yok” diye istememesi, duruşmanın beklenmedik bir şekilde “karar duruşması”na dönüştürülmesi, Brunson’ın avukatının dahi “Biz de şaşırdık, bu kadar hızlı karar alınmasını beklemiyorduk” diyerek şaşkınlığını gizleyememesi...

Gelinen nokta, Brunson üzerinden ateşlenip alevlendirilen gerginliğin 6 Kasım’da Trump’a iç politikada seçimleri kazandırma hesabını çok açık şekilde ortaya koyuyor. Karar açıklanır açıklanmaz Trump’un, “Rahip Brunson için çok çalıştık” tweeti bütün bu tesbitleri teyid ediyor.

“İKTİDARA İLİŞİKLER”İN KESKİN ÇARKI

Görünen o ki, önemli bir kısmı “iktidara ilişik medya” kalemşorlarından oluşan birçok yorumcunun da ifâdesiyle, “her iki tarafın geri adım atmadığı bir orta yol” biçiminde yorumlanacak karar için perde arkasında görüşmeler olmuş, pazarlıklar yapılmış.

Bu durum, “Brunson olayı”nın yapay olup karşılıklı restler ve meydan okumalarla tırmandırılan gerginlik sürecinde, bu işin de aslında iç kamuoyuna yönelik bir “gösteri” ve “politik bir hamle” olarak “siyasi manipülasyon”larla “algı operasyonları”nda kullanıldığı gerçeğini kayıtlara geçiriyor.

Çarpıcı olan, daha bir gün öncesine kadar Brunson’un “terör örgütlerine yataklık yapan bir casus olduğu”nu söyleyip iktidarı canhıraş savunarak “itidal” tavsiye edenleri “yerli ve milli olmamak”la ve hatta “hıyânet”le suçlayan “iktidara ilişik medya” yorumculularının, “karar”dan sonra 180 derece keskin çarkla aksini savunma çelişkisine düşmeleri.

Peki, bu olayla tetiklenen ekonomik kriz dalgasınınTürkiye’ye verdiği zarar ve tahribatın hesâbını kim verecek?

Okunma Sayısı: 3454
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı