Bilindiği gibi, önce Maliye Bakanı’nın açıklaması ve Kalkınma Bakanı’nın doğrulamasıyla mâliyeti 1.3 milyarı bulan Ak Saray ve 185 milyon dolarlık uçak alımıyla ilgili harcama rakamlarından sonra Cumhurbaşkanı, “Bunlar sağır duymaz uydurur cinstendir” tepkisi vermişti.
Birim metrekare maliyetinin 3000 euroya mal olduğu belirtilen hamamdan buhar odalarına, özel banyolardan saunaya, mekanik aksamının maliyeti 75 bin euro olan havuzdan jakuziye, spa merkezinden sinema salonuna kadar birçok mekânın yer aldığı, duvar ve tavanları varak süslemeli, pirinç kaplama olan; toplam inşaat alanı yaklaşık 15 bin metrekare, açık terası 2 bin metrekare olarak hesaplanan, makam odası koltukların tanesinin 25 bin euro (75 bin lira) olduğu kaydedilen Saray, iktidar canibince “devletin ihtişam ve itibarı” olarak savunulmuştu.
Ve tam da Saray tartışmalarının ayyuka çıktığı dönemde, resmî beyânıyla Güneysu Dumankaya Köyünde 2 bin metrekare arazi, 234 bin lira değerinde 2011 model Audi A8 marka otomobil, banka hesaplarında toplam 4 milyon 404 bin 192 lira, 200.000 dolar ve 500 bin lira olan ve dünyanın sayılı zengin siyasetçilerinden sayılan Cumhurbaşkanı, İSEDAK toplantısında dünyadaki gelir uçurumuna veryansın etmiş. “Böyle bir gelir uçurumunu o yüce mahkemede izah edebilmenin imkânı yoktur. Hepimiz günde birkaç hurma ile açlığını bastıran bir Peygamberin ümmetiyiz” diye konuşmuş…
Mecliste “torpil” teyidi….
Bütçe görüşmelerinde muhalefet özellikle devletteki yolsuzlukları, Sayıştay denetleyici raporlarının Meclisten kaçırılıp denetlenemediğini ve işsizlikteki vahim büyümeyi nazara verdi.
İlginç olan, Mecliste gündeme gelen “KPSS sınavlarına rağmen iktidar yandaşlarının hak hırsızlığıyla kayırıldığı” iddialarıyla ilgili olarak, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “AKP’nin 85 kişilik torpil listesi”nin bir bölümünün doğru olduğunu Meclis kürsüsünde kabulüydü.
“Bunların hepsi doğru değildir, yalandır’ diyemem. Bunların bir kısmı doğrudur” demesiydi.
Menderes’in, “Yani beni alıp beni satacaksınız!” tepkisi
Merhum Başvekil Menderes, âilesinden kalma 20 bin dönüm çiftliğinden 5 bin dönüm araziyi etraftaki köylüye bağışlar. Çakırbey Çiftliğinin etrafındaki arazileri köylülere verir.
Siyasetteyken malını mülkünü satar. Parada-pulda gözü olmayan Menderes’e Yassıada “ihtilâl mahkemesi”nde bula bula “örtülü ödenekten cımbız aldığı” benzeri iftiralar atılır. Örtülü ödeneğe ihtiyacı olmayan, üstelik siyasette ve devlette iken cebinden harcayan Menderes’e atılan gülünç iftiralar “düzmece mahkeme”de bile havada kalır.
Büyük oğlu Yüksel Menderes, hukuk fakültesi mezunu, babasına gelip “İki arkadaşımla beraber şirket kurup ticaret yapacağız, size onu söylemeye geldik” der. Menderes’in cevabı, “Yani beni alıp beni satacaksınız” olur. Hemen Dışişleri Bakanı’nı arar, “Yüksel’i yurtdışında bir göreve atayın gitsin” tâlimatını verir ve Belgrad Büyükelçiliği’nde üçüncü kâtip olarak tayin edilir.
Demirel’in iki yeğeni, o Başbakanken hapse girer; onlara dair bakanlarına en ufak bir işâret ve talepte bulunmaz. Çıkıp “Bana darbe yapılıyor” demez.
Ve bu örnekler, iddialara karşı yargıya müdahale baskılarının, dosyaları mahkemeden kaçırmaların, “yayın yasakları”nın ardı arkasının kesilmediği süreçte, siyasetçilere tam bir ibret dersi olur…