Bilindiği gibi, tam da “soğan krizi”nin baş gösterdiği günlerde, “şahane Cuma”, “efsane Cuma” ya da “kara Cuma” denilerek, medyada bol bol reklâmla insanlar alışveriş çılgınlığına teşvik edildi.

“Efsane Cuma”nın bir başka indirim etkinliği “siber Pazartesi” ile birleştirilmesiyle e-ticaret sitelerinin 45 günlük satışlarını bir gecede yapmayı hedefledikleri, mağazaların cirolarının artacağı ve tüketicinin de bunu fırsata çevireceği, piyasalara hareket geleceği” ileri sürülerek, “yılın en popüler indirim günleri” sloganıyla harcamaya özendiren topyekûn bir algı pompalandı.

Öncelikle yanlış gelen ürünler, iptal edilen siparişler ya da vaad edilip farklı gerekçelerle  yapılmayan indirimler nedeniyle tüketicinin kâbusu haline gelen bu kampanyalara dair Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in uyarıları “alışveriş çılgınlığı” operasyonunun içyüzünü açığa çıkarıyor.

Pek çok sitenin sahte ürünler satıp vatandaşı mağdur ettiğine dikkat çeken Palandöken’in, “Bu tür kampanyalarda önce maliyetler yükseltilerek fiyatlar şişiriliyor, sonra da ’indirim aldatmacası’, ‘kapatıyoruz’ gibi satış taktikleriyle yeniden pazarlanıyor. Ürünlere birkaç ay öncesinden 3-5 katı etiket yapıştırılarak halk ‘stok eritme oyunu’na getiriliyor” tesbiti çarpıcı. “Piyasalardaki zor durumla kandırılan tüketici, özellikle internet üzerinden kredi kartıyla borçlanmasın” ikazı önemli.  

Aslında Amerika’da “şükran günü’nü takip eden ilk Cuma olarak kutlanan ve Batı’dan alınıp Türkiye’de ve tüm dünyada hızla yayılan “Black Friday alış veriş kampanyası”nın vatandaşları yanılttığı, hem etiket, hem gramajlarda, hem de fiyatlarda büyük oyunlar oynandığı ortada.

Bu açıdan, yılbaşı öncesi, vatandaşların “moda” haline gelen “indirimli alışveriş çılgınlığı kampanyaları”na itibar etmemesi çağrısı gözardı edilmemeli.

İKRAR

“Artık yolsuzluk olmayacak” vaadi

Geçen hafta medyaya ilginç bir konuşma yansıdı. Bulunduğu ildeki il müdürlüğünden istifa eden bir iktidar partisi büyükşehir belediye başkanı adayı, mahallindeki teşkilât mensuplarına, seçilmesi halinde “otuz yılda bitmeyen işleri beş yılda bitireceği” vaadiyle kalmamış;  zaten olmaması gereken “haksız kazanca ve yolsuzluğa asla müsaade edilmeyecek” vaadinde bulunmuş.

Anlaşılan, “yolsuzluk ve haksız kazanç” o denli yaygınlaşıp olağanlaşmış ki, iktidar adayları bile “seçildiklerinde artık yolsuzluğa asla müsaade etmeyecekleri”ni “vaadleri”nin başına koyuyorlar. 

Ayyuka çıkan yolsuzlukların, rüşvetin, haksız kazancın bir ikrarı olarak…

ARŞİVDEN

“Başta şahsım, aldatıldı…”

“Ben bu dâvânın -‘Ergenekon’un- savcısıyım.” 

R. Tayyip Erdoğan, Başbakan (15.7.2008)

“(Ergenekon’da) şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı. Bir kumpasa hep birlikte mâruz kaldık.” 

R. Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı (19.3.2015)

SÖZÜN ÖZÜ

“Rey-i vahid-i istibdat…”

“Bir ince teli rüzgâr her tarafa çevirebilir. Bir ince tel gibi her tarafa hevâ ve hevesin tehyîci (heyecanlandırılması ve tahriki) ile çevrilmeye müsait olan rey-i vahid-i istibdattır…”

Bediüzzaman (Münâzarât, 24-40)