"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasiyi ıskat fezlekesi

Cevher İLHAN
09 Haziran 2020, Salı
Başta derinleşen ekonomik krizle toplumda artan huzursuzluk ve Türkiye’nin gerçek sorunları karşısında sıkışan siyasî iktidar, demokrasiyi, hukuku ve Anayasayı çiğneme pahasına tehevvürlü tahrik politikalarıyla gündemi saptırarak siyaseti provoke etmeyi pervâsızca sürdürüyor.

48 günlük “salgın tatili”nin ardından Meclis’in açıldığı üçüncü günde Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın “yazısı”yla, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararıyla tahliye edilen ve yargılama süreci devam eden Enis Berberoğlu ile iki muhalefet milletvekilinin  vekilliklerinin apar topar düşürülmesi bunun son tezâhürlerinden.

YARGILAMA SÜRECİ SABOTE EDİLİYOR

Oysa “milletvekilliğinin düşmesi”ne dair Anayasanın 84. maddesindeki “milletvekilliğinin kesin hüküm giyme ve kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurul’a bildirilmesiyle olur” ibaresinde “kesin mahkeme kararı” en başta gelen şart olarak koşuluyor. 

Keza Anayasanın “yasama dokunulmazlığı”na ilişkin 83. maddesindeki “tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclis’in yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır” kaydıyla seçilen milletvekilinin yeniden dokunulmazlığı kazandığı belirtiliyor.  

Bundandır ki hukukçular, fezlekelerin Meclis’in önüne gelmesinin öncelikle yargı sürecinin sonuçlanıp kesinleşmesi şartına bağlı olduğuna ve vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis’te yeni bir kararın alınması gerektiğine dikkat çekiyorlar. 

Buna göre hakkında mahkeme kararı kesinleşmeyen fezlekenin Genel Kurulda okunmasıyla, Anayasanın 8. maddesindeki “yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir” hükmü ifna ediliyor.  

Yine aynı maddedeki “TBMM üyesi hakkında, seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır…” esasıyla “dokunulmazlıkların kaldırılmasının dönem sonuna bırakılması” teâmülü yerle bir ediliyor. 

Ve Anayasanın 11. maddesindeki “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır” esası tahrip ediliyor. 

Bu açıdan Anayasa ve Adalet karma komisyonunda “Dokunulmazlıkların kaldırılması 26. dönemle sınırlıdır. Eğer tekrar seçilirse yeniden yargılanırlarsa dokunulmazlıklar için yeniden oylama yapılması gerekir” demiş olan AKP’li Meclis Başkanı Şentop’la iktidar partisi sözcülerinin, Anayasa değişikliği ile AYM’ye başvurunun da yargı sürecinin bir parçası haline getirildiğini bile bile ileri sürdükleri “sonuçlanan yargı kararını uyguladık” gerekçelerinin hiçbir geçerliliği kalmıyor. 

Böylece, hakkında hüküm olmayan seçilmiş vekillerin tutuksuz yargılanmaları mümkünken tutuklanmaları skandalına “yargısız infaz” garabeti ekleniyor. Bu yüzden Berberoğlu’nun itirazı üzerine 5 Mayıs’ta AYM’nin istediği “ek bilgi ve belgeleri” 24 Mayıs’ta teslim ettiği ve AYM’nin “itirazın mahkeme önünde olduğunu ve incelenmesinin devam ettiğini” bildirdiği süreçte -iki yıl beklenmişken-bir emrivakiyle vekilliğinin düşürülmesi garabeti tartışılıyor.

Kısacası, AYM’nin kararı beklenmeden, yargılama süreci bitmeden alelâcele milletvekilliklerinin düşürülmesinin dayatılmasıyla mesele oldubittiye getirilerek sabote ediliyor. 

“BİR FÂNİNİN ÖMRÜYLE SINIRLANAN İKTİDAR...”

Görünen o ki salgın sonrası ülkeyi yönetememe zaafına düşen siyasi iktidar, kamplaştırma ve kutuplaştırma tuzağıyla ülkeyi yeniden provokatif bir ortama sürüklemek peşinde. Çöken “tek adam rejimi”ne karşı gelişen “demokratik parlamenter sistem” irâdesine karşı hiçbir argümanı kalmayan iktidar yeni haksızlık ve hukuksuzluklara tevessül ediyor.  

Özetle, henüz yargı aşamasındaki dosyaların dönem sonuna bırakılmayarak Saray’dan gönderilen “tâlimatlar” sonucu Meclis’e dayatılmasıyla, Anayasa, hukuk ve Meclis teâmülleri çiğneniyor, demokrasiye darbe vuruluyor. Gerginliklerin tırmandırılmasıyla siyaset provoke ediliyor. 

Kin, hırs, ihtiras ve öfke ile siyasete irtifa kaybettiren dehşetli bir provokasyon sergileniyor. Ve Davutoğlu’nun ifadesiyle, “bir faniyle ömrünü sınırlayan AKP”, “tek şahıs”ın akıbetine endekslediği iktidarının tükenişiyle birlikte Türkiye’yi yeni gerilimlere sürüklüyor…

Peki neden?

Okunma Sayısı: 1709
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı