"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dizi film furyasını teşvik!

Cevher İLHAN
20 Şubat 2015, Cuma
Dehşetli vahşet cinâyetleriyle şiddet ve suçun en baş sebeplerinden biri şüphesiz şiddeti azdıran televizyonlardaki dizi filmler geliyor. Resmî ve sivil kuruluşlar toplumun topyekûn kolektif cinnet ve suça sevkedildiğini haber veriyor.

Gerçek şu ki, dizilerin âileyi, gençliği dejenere ettiği, toplumun ruh ve mâneviyat dünyasını bombalayıp felç ettiği ikazları hep kulak ardı edildi. Türk dizilerinin reyting yaptığı Ortadoğu ve Orta Asya’dan da şikâyetler iletildi. Ancak her defasında siyasî iktidarca milletin başındaki felâket hafife alınıp çeşitli söylemlerle savuşturuldu.

Daha 2012’de Cumhurbaşkanı Gül’ün Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretinde, bizzat Ekonomi Bakanı, popüler Türk dizilerinin Türkiye’nin muhteşem tarihini yansıtmadığı ve Osmanlı’nın Harem’den ibâret olmadığı eleştirisiyle, gençliğin, çocukların psikolojik gelişimlerini bozduğu, şiddeti, âile mahremiyetini hiçe sayan marjinal çarpık ilişkilerle mâneviyatı tahribinden yakındı. Arap âleminde halk arasında birinin pespâyeliğini yüzüne vurup kınamak için “Türk dizilerindeki gibi” yakıştırmasının ve kızdıklarına “Türk dizileri gibi olasın!” bedduasının yapıldığı yazıldı.

Peşinden Türkiye ile aynı dili ve kültürü paylaşan Azerbaycan Milli Radyo ve Televizyon Şûrâsı, genç nesillerin ahlâkî dejenerasyonunun önlenmesi ve millî şuurla yetişmesi için, Rusya, Brezilya, Hindistan dizileriyle birlikte Türk dizilerini de millî televizyonlarda resmen yasakladı.

Akabinde de, yetmiş yıl komünizmin kıskacında kıvranan Türkî cumhuriyetlerde de ahlâkı, kültürü ve mâneviyatı tahrip ettiği gerekçesiyle Türk dizileri resmen yasaklandı. Tacikistan sinema ve video devlet işletmesi “Tajikkino”, “aşırılık, şiddet ve müstehcenlik enjekte ettiği, seyircilerin, bilhassa gençlerin gelişimini olumsuz etkilediği” tesbitiyle, Amerikan, Avrupa ve Rus yapımı bütün dizi ve çizgi filmlerle birlikte Türk yapımı dizilere yasak getirdi…

HEP KURU KINAMALARLA KALINDI…

Özetle Ortadoğu’dan Yakın Doğu’ya bilhassa İslâm ülkelerinde “Türk dizileri buhranı”na bigâne kalan Ankara, dizilere göz yumdu, hatta el altından teşvik etti. Milletin mânevî kültür yapısını tahriple körpe zihinleri zehirleyen sorumsuz diziler reyting peşindeki televizyonlarda dizi dizi yayınlandı.

Meselâ, Osmanlı padişahlarını “zâlim, gaddar ve nefislerinin düşkünü” olarak lanse eden, tarihi yalanlayıp tezyif eden, halkı yanlış bilgilendiren, hayatı fetihlerle ve seferlerle geçmiş ve seferde vefât etmiş padişâhları aşağılayıp, “harem” üzerinden Osmanlı hanedanını karalayan, entrikalarla, komplolarla, kanlı cinâyetlerle lekeleyen meşhur bir dizi filme vatandaşlardan onbinlerce şikâyet yağmasına rağmen, hiçbir ciddî önlem alınmadı.

Ancak siyasî iktidar, halka karşı hep yetersiz gözboyama “kuru kınamalar”la iktifa etti. Uyarı cezâsıyla kalan ve “iletişim merkezi”ne gelen şikâyetleri toplamakla yetinen RTÜK, âdeta iş olsun diye kamuoyunun öfke ve infialini dindirmek, gazını almak kabilinden göstermelik “uyarı”yla yetindi. RTÜK Başkanı, “Uzmanlarımız çalışıyor, yayın ihlâli raporu gelir ve eğer Üst Kurul hatalı görürse sistematiği içerisinde müeyyide uygulanır” diye geçiştirdi. Havanda su dövmekle kaldı…

Keza, sanki iktidarda değillermiş gibi “Neticede bu bir belgesel değil, kurgu dizi, yasaklamayla olmaz” diye tepkileri yumuşatmaya çalışırken, televizyon dizilerindeki şiddetten ve toplumu dejeneresinden şikâyet eden RTÜK’ten sorumlu Başbakan Yardımcısı, kurum üzerinde bir etkisinin olmadığını söyleyip, “Yapımcılar toplumun hassasiyetlerini dikkate almalı” tavsiyesiyle kaldı.

Hülâsa, her fırsatta “muhâfazakârlığı” öne çıkaran AKP iktidarında, başdöndürücü “yerli” ve yabancı dizi sağanağında ekranlarda müstehcen görüntülerle âile mahremiyeti tehdit altında. Dizilerin çocuklarda ve gençlerde meydana getirdiği mânevî tahribat, devletin resmî kurumlarınca da itiraf ediliyor, nesiller mânevî dejenerasyona uğratılıyor. Kısacası, dizilerle toplumu mânen erozyona uğratan ahlâkî ve kültürel dejenerasyon artarak sürüyor...

Okunma Sayısı: 2242
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ali vefalı

    20.2.2015 15:18:03

    Sayın üstadım, bu günkü iktidarın din adına maddi ve maneviyatta işlediği cinayetleri, siperane savunan ve destekleyen bunca uyuyan insan varsa, bu ülkenin başına yakın gelecekte çok daha vahim musibetlerin geleceği kesindir. Allah, görüpte elinden bir şey gelmeyen masumları korusun.

  • HÜSEYİN İLHAN

    20.2.2015 08:10:32

    Dün yazdığım yoruma karşı AKP toplumumuzu dejenere eden ne gibi icraat yaptı diyen kardeşe cevap niteliğinde olmuş bu yazınız.AKP faizi,ahlaksızlığı,şiddeti,aile mefhumunu zayıflatıcı film,tiyatro,yayın,dizilere karşı harika!işler yaptığından cahil,geri kalmış,modern islam(ihalelerden yüzde alacaksınız,miri malını yandaşa peşkeş çekeceksiniz,hırsızı koruyacaksınız,zinayı suç olmaktan çıkaracaksınız,kömür diye taş alıp 301 madencinin ölümüne sebep olanları ihya edeceksiniz,israf ile haramsaray inşa edip HZ.ÖMER RA.dan bahsedeceksiniz)örnekleri sergileyen güruh FİLİSTİN için ONE MİNUET diyecek YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ nü alıp sonra da FİLİSTİNE ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ alana monşer diyeceksiniz ki makbul olasınız.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı