"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Dokunulmazlıklar” ve “çözüm süreci”

Cevher İLHAN
06 Mayıs 2016, Cuma
Son on ayda 480’e yakın şehidin verildiği, Kilis’e IŞİD bombalarının peşpeşe düştüğü, ülkede dolaşan canlı bombaların Bursa’dan Gaziantep’e şehirlerde patlatıldığı, istihbaratı alınmasına rağmen Emniyet’e saldırıldığı vasatta, iktidar partisindeki gelişmeler dikkat çekici.

Gelinen noktada iktidar partisinde “Pelikan dosyası”yla açığa çıkan ve Cumhurbaşkanı’nın başkanlık dayatması sonucu Davutoğlu’nun ayrılmasıyla sonuçlanan krizin de eklendiği kavgalı gerginlik ortamında Meclis’i tatil ettiren “dokunulmazlıklar”  tartışılıyor. 

Bilindiği gibi Komisyondan geçirilen “dokunulmazlıklar”ın içinde eski ve yeni bakanlar yok. 

HSYK Başkan Vekili’nin, “yargıya güvenin yüzde 30’lara düştüğü” yakınmasından sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın “Bağımsız ve tarafsız yargı yoksa hukuk devleti yoktur” tesbitinde bulunduğu ortamda noksan “dokunulmazlıklar”ın siyasî operasyonlarda istimalinden endişe ediliyor. 

ADIM ADIM TAHRİK…

Ancak endişelerin başında bir yıldır “buzdolabına kaldırılan” “çözüm süreci”nden tamamen uzaklaştırıp terörün büsbütün azdırılmasıyla ülkenin yeni bâdirelere sürükleneceği kaygısı geliyor. 

Tıpkı 1994’te DEP’lilerin Meclis’ten apar topar uzaklaştırılması yanlışında olduğu gibi, Meclis’in üçüncü partisi haline gelmiş HDP’nin “dokunulmazlıklar”la dışlanması “Kürt meselesi”nde çözümsüzlüğü daha da derinleştirerek teröre alan ve fırsat oluşturur. 

O denli ki, İmralı, Kandil ve Avrupa’daki uzantılarıyla müzâkereler yürüten, HDP’li vekilleri Öcalan’la görüştüren AKP iktidarı, “Başbakan’ın ve bakanların tâlimatıyla Öcalan’la görüştüm, günlerce müzâkere ettik” diyen HDP’li hakkında 2013’te Diyarbakır meydanında hükûmetin izniyle Öcalan’ın “Nevruz mektubu”nu okuduğu için düzenlenen fezlekelere “dokunulmazlık” getirmiş. 

Vakıa şu ki, “çözüm süreci”nde siyaset alanının daraltılıp şiddet ve teröre alan açılması, dört yıllık “çözüm süreci”ndeki çöküş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 28 Şubat 2015’te “Tabii silahların bırakılması çağrısı bizler için çok çok önemli bir beklenti idi. Bu demokratik açılım süreci ile başlayan bir çağrıdır. Milli birlik ve kardeşlik projesi ile başlayan, şimdi de çözüm süreci ile devam eden ve bunu artık noktalayalım diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır” dediği on maddelik  “Dolmabahçe mutâbakatı” bildirisi için 24 Nisan 2016’da Adana’da toplu açılış töreninde, “Dün biri çıkmış ‘Dolmabahçe mutâbakatı’ndan bahsediyor. Böyle bir mutabakat yok. Terör örgütüyle bir mutabakat söz konusu değildir” çıkışıyla tetiklendi… 

TERÖRÜ AZDIRIR…

7 Haziran seçimlerinden hemen sonra AKP’li Kuzu’nun “Türkiye kaosu seçti” sözü ve Sağlık Bakanı’nın -17 Ağustos 2015’te- açık açık “Başkan seçilseydi bu kaos olmazdı” tarizi geldi. 

20 Temmuz’da 33 vatandaşın can verdiği Suruç canlı bomba katliamından bir gün sonra Ceylanpınar’da iki polisin evlerinde esrarengiz katli ve Kandil’e yeniden hava harekâtı bahanesiyle terör eylemleri kırsaldan şehre inerek tırmandırıldı. 

Akabinde İstanbul’dan Ankara’ya canlı bomba ve bombalı araç patlamalarıyla üçyüzden fazla insanımız katledildi. Buna Güneydoğu’daki ilçe ve illerde operasyonlardaki beş yüze yakın şehit ilâve edildi. 

Gerçek şu ki, 12 Eylül darbesinden kalma mevcut önseçimsiz, tercihsiz, genel başkanların sultasında kıskaca alınan siyasî partiler ve seçim sisteminde Doğu-Güneydoğu ağırlıklı oylarla Parlamentoya gelen HDP’nin devre dışı bırakılması, şiddeti daha da tahrik eder. 

Ve bu durum, Güneydoğu’da, özellikle altı milyon oy almış HDP’nin ağırlıklı olduğu bölgelerde ciddî duygusal kopuşları daha da hızlandırır. Ayrılıkçı tefrika zehrini tesirini arttırır, iftirakı yaygınlaştırır. Siyaset alanını daraltıp, şiddete bahaneler oluşturur, terörü güçlendirir.

Okunma Sayısı: 1903
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı