"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ekonomi de “pik yapıyor!”

Cevher İLHAN
09 Ekim 2020, Cuma
Yoğun iç ve dış gündemde saptırılan ve rakamları çarpıtılan konuların başında ağır krizle ekonominin de çöküşünün nazarlardan kaçırılması geliyor.

İktidardan en üst düzeyde “düşecek” dense de, ekonomistlerin analiziyle, gelişen ülke paralarından Afrika Randı gibi kırılganlığı en yüksek dünyadaki bütün yabancı para birimleri dolar karşısında yükselirken, TL’nin dolara karşı tarihî düşüş rekoru kırdığına dikkat çekiliyor. 

 Yeni “yeni ekonomik programı” açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı, “Dövizdeki kur artışı benim için önemli değil” dese de, dışarıdan dolarla - dövizle alınan akaryakıttan gübreye, doğalgazdan elektriğe yeni zamlar geliyor. “Yeni paket”in ilk “ilk icraatı” olarak, tam da kış aylarına girerken, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verileriyle doğalgaza yapılan yüzde 34.7 ve elektriğe yüzde 32.4 zammın ardından elektriğe yüzde 5.75 yeni birbirini tetikleyen zam furyası tam gaz sürüyor. 

Keza uzmanlar, Türkiye’nin dövizle borçlanmaya devam ettiğini, dolar kuru her 1 kuruş yükselmesinin Hazineye maliyetinin 1,2 milyar lira olduğunu ve merkezî yönetimin 119,5 milyar dolar değerinde döviz cinsinden borcu olduğuna dikkat çekiyorlar. 

Doların her 10 kuruş artışında özel sektöre 27.5 milyar lira yük bindiğini, daha Mayıs ayı itibariyle özel sektörün toplam dış borcunun 2.8 milyar dolar daha artış gösterip 275 milyar dolara dayandığını, bir yıl içinde yaklaşık 143 milyar dolar dış borç ödeyeceğini nazara veriyorlar.

EKONOMİDE DE KARARTMA YAPILIYOR

Diğer yandan Cumhurbaşkanı, “Özel bankalarda faizin yüze 50’ye çıktığı ortamda reel sektör nasıl ayakta kalır; faiz sebeptir, enflasyon neticedir” sözleriyle kamuoyuna karşı “faize karşı oldukları”nı duyururken, Merkez Bankası kredi faizleri yüzde 16.54’e yükseliyor. Türkiye’de tarihinin en yüksek faiz politikaları uygulanıyor! Döviz gibi faizin tırmanışında yeni rekorlar kırılıyor. Bütün iddiaların aksine AKP iktidarında, ayda 1 milyar 545 milyon 209 bin 370 dolar fahiş faiz ödeniyor. 

Cumhurbaşkanı faize veryansın ediyor; ne var ki 18 yılda faize ödenen paranın 1 trilyon 400 milyar lirayla bugünkü bütçenin iki mislini bulduğu belirtiliyor. “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet ettiği” yorumları yapılıyor. Ve ciddî faizle borçlanan Türkiye’nin borç bataklığının “yönetilmesi” için ilk kez “Borçlanma Genel Müdürlüğü” kuruluyor.

Cumhurbaşkanı, “Yıl sonuna ulaştığımızda kayıp olarak görülen 2020’yi herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız” ifadesini kullanıyor; ancak yılın ilk çeyreği için 4.4 “büyüme”yi açıklayan TÜİK’e göre ikinci çeyrekte Türkiye ekonomisi yüzde 9.9 küçülmüş. Dış ticaret açığı ise Ocak-Temmuz’da bir önceki yılın aynı dönemine göre 55.6 artarak 26.59 milyar dolara ulaşmış.

Kısacası, salgın rakamları gibi, enflasyon ve işsizlik rakamlarına karartma yapılırken, salgın döneminde milyonlarca işsizin eklenmesine karşı iktidarca “işsizlik azaldı” propagandası yapılıyor, vatandaşlarla alay edercesine yüzde 50’lere çıkan enflasyon yüzde 11.75 olarak ilân ediliyor. 

“ŞİMDİ SADECE BÜYÜK VE YENİ BİR Y’NİZ VAR: YALAN, YALAN, YALAN!”

Bundandır ki Erdoğan’dan sonra AKP hükûmetlerinin ikinci Başbakanı GP Genel Başkanı Davutoğlu, “Bu krizlerin müsebbibi olan ve bunları çözme sorumluluğunu taşıyan iktidar ise ülkeyi yönetmekten, ekonomiyi idare etmekten açıkça vazgeçmiş durumda” dedi.

İktidara geldiğinde vaad ettiği “âcil eylem plânı”ndaki “3y” formülündeki “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele” ilkesini geride bırakan siyasî iktidar için  “3y’yi geride bırakacak dev bir Y icat ettiniz. Şimdi sadece büyük ve yeni bir Y’niz var: Yalan, yalan, yalan. Ekonomi bakanı veri açıklar, yalan. Sağlık Bakanı konuşur, yalan. Milli Eğitim Bakanı konuşur, yalan!” diye yakınıyor. (gazeteler, 4.10.20)

Yine AKP hükûmetlerinin eski ekonomi Bakanı, Deva Partisi Genel Başkanı Babacan, “‘Biz döviz kuruna bakmıyoruz, ilgilenmiyoruz’ diyorlar. Halkı cahil, anlamaz sanıyorlar. Halk, her gün sokakta, pazarda, markette gerçek enflasyonu da işsizliği de iliklerine kadar hissediyor. Yeter artık!” tepkisiyle, “Kur sizi ilgilendirmiyor da niçin akaryakıta, elektriğe zam yapıyorsunuz? Bunların maliyetinin direkt döviz kuruna bağlı olduğunu, devletin borcunun önemli bir kısmının döviz borcu olduğunu bu millet bilmiyor mu sanıyorsunuz?” sorularını soruyor. (gazeteler, 4.10.20)

Neticede, “Devletin bütçesi iflas etmiş durumda. Hazinede para kalmadı. Ama bu durumda bile Kanal İstanbul için ihale yapmayı ihmal etmiyorlar” tesbiti ekonominin hal-i pürmelâlini özetliyor. 

“Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” referandumunda halka “Bu kardeşinize yetki verin, göreceksiniz faiz, dolar-euro nasıl düşüyor?” diyen Cumhurbaşkanı “Ekonomi pik yapıyor!” derken, enflasyon, işsizlik ve dövizin son yirmi yılın zirvesinde “ekonominin çöküşte pik yaptığı” görülüyor.

Okunma Sayısı: 2972
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı