"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Enflasyon yüzde 8.8 imiş!

Cevher İLHAN
09 Kasım 2019, Cumartesi

GARABET

Hatırlanacağı üzere “ekonomik krizin bir algı olduğunu” ileri süren, başta gıda enflasyonunun yüzde 60’ları aştığı, iğneden ipliğe her şeye zam furyasını “ekonomideki iyileştirmeler” olarak lanse eden Hazine ve Maliye Bakanı, “Diğer ülkelere örnek gösterilerek bir süreci yaşadık” demişti.  

TÜİK’in Ekim ayı enflasyon rakamının yüzde 8.8 “göstermesi” üzerine, “TÜFE’de son üç yılın en düşük enflasyon seviyelerini yakaladık, enflasyon kontrol altına alındı, daha iyi bir noktaya geldik” övgüsünde bulunurken, Cumhurbaşkanı “Hava değişti, işte bakın tek haneli rakama düştük” diye konuşuyor. (gazeteler, 31.10.- 4.11.19) Üniversite mezunları işsizlerin on kat artmasına, 100 üniversite mezunundan 26’sının işsiz kalmasına bakmadan “istihdamdaki başarı”dan dem vuruluyor. 

En son motorlu taşıtlar vergisinden pasaport, ehliyet ve trafik cezalarına yılbaşından itibaren vergi, harç ve ceza tutarlarının yüzde 22,58 zamlandığı vetirede, Bakan’ın kendinden menkul “enflasyonun düştüğü” sözleri çarpıcı bir garabet olarak kayıtlara geçiyor. (Millî Gazete, 6.11.19)

Özetle, “lâf dinlemediği için Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması”nda olduğu gibi, enflasyon rakamlarını düşük gösteremeyen enflasyon hesâplamasını yapan TÜİK Başkan Yardımcısı’nın görevden alınıp bir dizi manipülasyonla, “sopayla enflasyonun düşürüldüğü!” süreç sürüyor. 

“Enflasyon sepeti”nde olması gereken kalemlerin “sepet”ten çıkarılmasıyla, vahim pahalılığa karşı milyonlarca memur ve emeklinin maaşlarına yapılacak zam oranlarını etkileyecek Aralık ayı enflasyonu öncesi rakamlarla takla attırılarak yine “enflasyon düşüyor” propagandası yapılıyor. 

Kısacası, zamlar yüzde 70’lere dayanmışken, enflasyonun yüzde 8.8 gösterildiği garabeti “resmen” sergileniyor.

TESBİT

“İyi polis, kötü polis” mi?

“KHK’lar fâciadır” diyen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişâre Kurulu (YİK) üyesi Arınç’ın, “hukuk, ahlâk ve vicdan konusunda daha dikkatli olmamız, mâsum insanların hayatlarını da düşünmemiz gerektiğini” ne dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı’nın “ibadet” diye tanımladığı insanların mağduriyetlerden yakınmasına öncelikle “iktidar cephesi”nden çarpık eleştiriler geliyor. 

Özellikle Arınç’ın “Bir zamanlar Fetö’nün en yakınında olan, övgüler yağdıran, yazılar yazan, fotoğraflar çektiren insanların rahatça dışarıda dolaştığı, ama küçük bir iltisakı nedeniyle hayatları kararan insanların varlığı üstü örtülemez bir çelişkidir, bunu görmeliyiz; iltisak, irtibat konularını hukukîve âdil bir zemine oturtmadığımız sürece insanların devlete, yargıya ve adâlete olan inançları sarsılmaya devam edecektir. KHK mağdurlarının uğradığı haksızlığın dile getirilmesine “Fetöcü’lük” suçlamasının akıl ve izandan yoksunluğudur” ikazına garip tepkiler veriliyor. 

Ancak Cumhurbaşkanlığı sözcüsünden “şahsî görüşleridir” cevabından ve “cumhur ittifakı” ortağı Bahçeli’nin sert çıkışından sonra Cumhurbaşkanı’nın konuyu “esefle karşıladım” hayıflanmasıyla geçiştirmesi, “acaba yine ‘iyi polis’ - ‘kötü polis’ oyunu mu oynanıyor?” sorularını sorduruyor. 

Ve bu durum, iktidarın özellikle 20 Temmuz sürecinde OHAL KHK’ları haksızlıkları ve hukuksuzluklarını da politik propaganda aracı olarak hoyratça istimal ettiğini ele veriyor. 

İLGİNÇ

“Halbuki bunlar çekileceklerdi...”

Ankara’dakilerin ABD ile yapılan on maddelik “mutâbakat gereği, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin harekât yaptığı alanda başta YPG militanları olmak üzere “terör unsurlarının çekildiği” teminatını duyurmalarının arından Amerikalıların “ortak mutâbakat”a uymadığını bildiren Cumhurbaşkanı, “ABD ve Rusya ile varılan anlaşmaya rağmen YPG’lilerin Tel Fırat ve Münbiç’ten hâlâ çekilmediği”ni şikâyet ediyor. (AA, 5.11.19)

“Maalesef ABD, YPG/PYD ile ayrıca devriye görevi yapıyor, halbuki bunlar çekileceklerdi. Çıkarılmadıkları için hâlâ bölgedeler. Bunlar bizim mutâbakatımızda yok!” diyor. 

Nitekim Amerikalı askerî bir yetkilinin, Kuzey Irak bölgesel Yönetimi’ne yakın Rudaw’a pervâsızca topu Washington’a atıp, “Burada devriye göreviyle bölgeyi koruyoruz, burada olduğumuz bilinsin ve DSG ile ortak çalışmalarımız sürecektir” diye konuşması “hani Trump’un güvencesiyle Amerikan askerleri bölgeyi terk etmişti?” sorusunu sorduruyor. (gazeteler, 4.11.19)

Ve Cumhurbaşkanı’nın “Halbuki bunlar çekileceklerdi!” hayıflanması, taşeron örgütlerle Suriye’yi kaosa ve iç savaş kargaşasına sürükleyen küresel emperyal güçlere güvenilmeyeceğini yeniden ortaya koyarken, AKP iktidarında Ankara’nın vahim stratejik hatalarla sürüklendiğini bir defa daha açığa çıkarıyor. 

Okunma Sayısı: 2582
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • erhan

    9.11.2019 09:27:56

    elektriğe % 70,ler, Doğal gaza %55 ler, akaryakıta % 35,ler, gıda da ortalama % 35,ler zam gelmişken nasıl olur da enflasyon tek haneli rakama düşer. asla inanmıyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı