"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ezdad mübâdele etmiş…”

Cevher İLHAN
05 Eylül 2015, Cumartesi
Türkiye’de derin çelişkiler iç içe. Peşpeşe tenâkuzlarla siyasette tam bir cerbeze yaşanıyor.

Son seçimlerde tecelli eden millet irâdesinin yok sayılmasının ardından 1 Kasım’da seçime gidiliyor.

Suruç katliâmıyla düğmesine basılıp azdırılan “kontrollü terör”le ve nihayet iç savaş içindeki Suriye’ye “tampon bölge” ya da “IŞİD’e askerî operasyon”la savaşa katılarak seçimlerin ertelenmesinden bahsediliyor.

45 günlük sürede oyalama taktikleriyle, bizzat Cumhurbaşkanı’nın “intihar eder” müdahalesiyle ülkenin itildiği istikrarsızlık girdabında “istikar”dan dem vurulması, tezatlardan biri.

Bir yandan “millet irâdesine bir defa daha başvurulacak” propagandası yapılırken, diğer yandan tırman(dırıl)an terör ve çıkarılan savaş cenderesinde seçimlerin yapılmayıp öteleneceği havasının pompalanarak, müstafi hükûmetin seçimden sonra üç aya yakın koltukta kalmasından sonra geçici AKP (ağırlıklı) seçim hükûmetinin de uzun süre işbaşında kalması ortamının oluşturulması.

Daha da garibi, yine “istikrar” gidilen seçim sürecinde terörün tırmandırılmasıyla, ülkenin istikrarsızlığa sürüklenmesi…

“TAM BİR CERBEZE…”

Ortada bir dizi “kuvvetli şüphe” varken hiçbir operasyon yapılmıyor; görevi gereği operasyon yapanlar sürgün ve kıyıma uğratılıyor. Buna mukabil “mâkul şüphe”, “tedbir” ve hatta “teröre destek” denilerek sudan bahanelerle, isnad ve iftiralarla on binlerce vatandaşın çalıştığı iş yerlerinin basılması, son dönemdeki garip tezatların başında geliyor.

Meselâ, yolsuzluk ve rüşvetle mücadeleye “darbe” deniliyor. Seçimlere “darbe” düzenleniyor. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve hırsızlık iddialarına dair dosyalar ıskartaya çıkartılıyor.

Keza Reza Zarrap’ın rüşvet verdiğine dair ciddî “kuvvetli şüpheler”in üzerine gidilmeyip üstelik sözkonusu dâvâlara bakan savcılar, hâkimler ve polisler mesleklerinden ihraç edilerek devre dışı bırakılıyor.

Buna karşı, iktidara yakın şirketlere her türlü ihale kıyağının sağlandığı engellenip millet adına denetim yapan Meclis’e gönderilmeyen Sayıştay’ın denetim raporlarıyla tescil edilirken, “Deniz Feneri” benzeri dâvâlar berhava edilip savcıları görevden alınırken; siyasî iktidara “yakın olmadığı” fişlenen şirketler ardı ardına denetimlerle baskılara uğrayarak “suç delili” bulunmaya çalışılıyor.

Özetle, düşülen vartada, Bediüzzaman’ın kaleme aldığı “Tuluât” isimli eserindeki beyânıyla, “Bir şahsın tehevvüsü (hevesi, ihtirası) için, büyük bir dâire-i muhite (ihatalı büyük bir daire) hareket-i mühimmesinden durduruluyor.” Zira “efkâr-ı hâzırada tam bir cerbeze (demagoji çarpıtma) hâkimdir” tesbitini bir defa daha teyid ediyor… (s. 62-4)

“BİR ŞAHSIN TEHEVVÜSÜ İÇİN…”

Yine çarpık tenâkuzlarla, devlet okullarının döküldüğü, şehirlerde bile bir tek sınıfa 40-50 öğrencinin istif edildiği ortamda, tabelâsının boyu ölçülerek, “merdiveni üç santim dar” denilerek özel eğitim kurumları yüzlerce polisle muhasara ediliyor.

Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın toplantı, açılış ve açıklamalarını onlarca ekranda aynı anda canlı olarak yayınlayan devlet kanallarının başına iktidar yanlıları getirilerek “yandaş medya” haline getirilirken, yandaş olmayan medyaya akredite haksızlığı uygulanıyor.

Ve bu çarpıklıkla politik demagojiler ve çarpıtmalar uğruna, TRT, AA, HSYK gibi bağımsız ve tarafsız olması gereken kurumlar, iktidarın uhdesine alınıp siyasî propaganda istimal ediliyor.

Hâsılı, topyekûn devlet çarkının altüst edildiği, millet irâdesinin devre dışı bırakılarak yaman çelişkilerle, tezatlarla yanıltmaların yapıldığı süreçte olup bitenler, Bediüzzaman’ın Osmanlı’nın son döneminde ecnebi işgalinin “hürriyet”, cihadın “asilik” olarak saptırılmasına karşı, “Zaten şimdi bazı hakaikda (hakikatlerde) bir inkılâb var. Ezdâd (zıtlar) isimlerini değiştirip, mübâdele etmişler (yer değiştirmişler.) Zulme adâlet, cihada bağy (isyan, serkeşlik), esârete hürriyet nâmı veriliyor” târifini doğruluyor. (a.g.e.)

Okunma Sayısı: 2275
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı