"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“GDO operasyonları”nın perde arkası

Cevher İLHAN
29 Mayıs 2015, Cuma
Seçim öncesi politik polemikler karambolunda gündemden kayan konulardan biri de, genetiği değiştirilmiş organizmalı gıdaları (GDO) ithal eden şirketlere tâkipsizlik verilirken, operasyonu yapan polislerin tutuklanması.

Hatırlanacağı üzere Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, 29 Mayıs 2014’te Resmi Gazete’deki kararıyla gıda ürünlerinde daha önce “sıfır” olan GDO oranının binde 9’a çıkartılmasıyla GDO’lu gıdalara vize verilmişti. Böylece halen mevzuatta “bulaşma” ve “bulaşma miktarı” yer almadığından özellikle AB’nin kesinlikle yasakladığı ve sadece yem olarak kullanılabileceği belirtilen “yem amaçlı ürünler” üzerinden, GDO’lu ürünlerin ithal, üretim ve satışı resmen “yasallaştırılmış”tı.

Keza “GDO yönetmeliği”nde de “GDO bulaşanı”nın “genetik modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma, ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhâfaza sırasında ya da çevresel faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan GDO’lar” tanımlamasının eklenmesiyle GDO’lu gıdalara örtülü vize verilmişti. Bununla ekmekten makarnaya, bisküviden krakere, şekerden çikolataya, meyve suyundan puding ve bebek mamasına kadar, yem olarak ithal edilen soyadan mısıra, buğdaydan pirince GDO’lu hammaddelerin işlendiği raflarda hazır paketlenip satılan hemen her tür yiyecek/gıdaya izin verilmişti.

GDO’YA ÖRTÜLÜ “İZİN”

İşte bu kırılgan süreçte, 2013 Nisan’ında Mersin Limanı’ndaki operasyonda 23 bin ton pirincin örneklerini inceleyen TÜBİTAK ve İTÜ’nün “pirinçlerin GDO’lu olduğu” yönündeki raporları üzerine ithalatçı firmaların yetkilileri hakkında “biyolojik terör ve kaçakçılık” suçlarıyla soruşturma başlatılmış; Tarım il müdürlükleri, raflardaki birçok gıda ürününün GDO’lu olduğu itiraf etmişlerdi.

Ardından, ithalatçı şirketler, GDO’lu pirincin gemide taşınan ithal mısır ve soyadan “bulaşmış” olabileceğini öne sürmüşler; BM ve AB raporlarıyla “dünyada GDO’lu pirinç olduğu” tesbitlerine karşı, “Dünyada GDO’lu pirinç yok, nerede Türkiye’de olacak” diyen Tarım Bakanı, üniversitelerin raporları üzerine GDO’lu pirinçlerin taşınan gemilerden, tozlanma ve “bulaşmadan” ibaret olduğuyla geçiştirmiş; “Bunlar GDO’lu değil, binde 9’a kadar GDO’lu sayılmaz” şeklinde konuşmuştu.

Kısacası, mesele resmen sürüncemede bırakılmış; savcılığın el koyduğu davada, baskılar sonucu İTÜ geri adım atıp soruşturmadan çekilmiş, hatta üniversitenin Molüküler Biyolojik Araştırma Merkezine “kumpas kurulduğu” ileri sürülmüştü.

Ne var ki, bununla kalınmadı. Operasyonu yapan ve rapor için numunelerini yurt içi ve yurtdışına gönderen Emniyet Gümrük ve Kaçakçılık birimlerine operasyonlar düzenlendi. Ekim sonunda Mersin’de yasa dışı yollarla dinlemeler yaptıkları paravanındaki gözaltı dalgasında “GDO’lu pirinç operasyonu”nu yapan -16’sı daha önce ihraç edilmiş- 26 polise “GDO operasyonu” yapıldı.

Gelinen noktada, siyasî iktidarın referansıyla, “gıda lobisi”, marketler, baskı grupları devreye girip ithalatçı firmalara arka çıkıyor. TÜBİTAK yeni rapor hazırlamaz ve hiçbir üniversite bu konuda rapor yazmaya yanaşmazken, Biyo Güvenlik Kurulu ile Gıda Kontrol Laboratuvarlarının zehirli gıdaları ithal edildiğini açığa çıkarmasına rağmen, GDO’lu gıdaların ithali sürüyor.

Söz konusu firmalardan gıda tedârik eden askerî birliklerin tahlil talebiyle ithal pirinçte –daha önce yurtdışındaki tahlilde çıkan sonuç gibi- “GDO var” raporunu veren ve diğer yandan analiz yapacak laboratuvarı ve cihazları olmadığını belirten Ulusal Referans Laboratuvarı bu gıdalara izin veriyor…

“GDO İNTİKAMI”

Bu arada ABD’den ithal GDO’lu pirinçlerle ilgili tek dâvâda 5-12 yıl arasında hapis cezası istenen şirket yetkililerinin iddianameleri hazır, mahkeme incelemesi sürüyor; lâkin bütün sanıklar serbest bırakılıp bazılarına tâkipsizlik kararı verilmiş.

Özetle, “sektör zarar görmesin” diye GDO’lu ürünlerin ülkeye sokulup halka yedirilmesine müsaade ediliyor. Halkın sağlığı yerine firmaların çıkarı korunuyor. Ve gariptir, GDO operasyonunu yapan bütün polislere el çektirilip yeni algı operasyonuyla “dinleme” iddiaları ve ayarlanan uydurma raporlarla meslekten ihraçlara devam ediliyor.

Meselenin halkın plânlı ve ciddî ağır şekilde zehirlenmesi olduğu rakamlarla bildirilirken, soruşturmayı hazırlayanlar tutuklanıp davalara tam bir karartma ve hatta saptırma uygulanması, polislere operasyonun, kolay yoldan GDO’lu gıdayla para kazanan gıda lobisinin “GDO intikamı” olduğu tesbitini teyid ediyor.

Okunma Sayısı: 3206
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    29.5.2015 11:54:16

    Muhterem ağabeyim.Sadırdan değil satırdan olan,belge ve bilgilere dayanan bu yazılarınız bizden gözüküp de asıl hain ve düşmanların kim olduğunu gösterdiğiniz için tekrar tekrar teşekkürlerimi sunarım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı