"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Geniş savaş stratejisi

Cevher İLHAN
18 Ekim 2014, Cumartesi 00:01
Türkiye’nin tıpkı “terörle mücadele” paravanında IŞİD bahanesiyle Ortadoğu bataklığının içine çekilmesi, Bediüzzaman’ın, “cebbar, hasîs bir menfaat için şeytanın ayağını öper derecede alçaklık gösteren”, “menfaat-ı nefsini arayan ve hırs ve gururunu teskin etmeye çalışan dessas” ve” tek gözlü Deccal” dediği, herşeyi çıkarına fedâ eden “ikinci Avrupa” anlamlarındaki Batı’nın yeni bir oyunu.

Zira fesad şebekeleri ve ifsad komitelerin telkin ettiği siyasetlerle, dünyanın kanını emen uluslar arası “dünyaperest” güçler, sermaye ve küresel şirketler dehşetli plân ve projelerle dünyanın başına maddî ve mânevî felâket ve musîbetlere duçar ediyor. 

Kendi mâmulu “örgütler”i, küresel egemenlik ve çıkarlarında taşeron olarak kullanıp istimal ediyor. İşgal ve zulümlerine gerekçe gösteriyor. Bununla kalmıyor; dezenformasyonla propaganda edilen imajla, “hîle ve fitne kuvvetiyle ayakta duran lâin siyaset”le”, “maşaları” üzerinden bütün Müslümanları itham ediyor, topyekûn İslâm âlemine ve Müslümanlara “terörist” damgasını vuruyor. Müslümanları terbiye etmek ve “ehlileştirmek” adına her türlü propaganda, baskı ve dayatmada bulunuyor. 
El Kaide örgütlerinin, Amerikan-İngiliz ve Batı’nın projelerine hizmet amacıyla kurulduğu gün geçtikçe daha bâriz bir biçimde ortaya çıkıyor. Bu “örgütler”, Irak’ın işgaline bahane edildiği gibi, bu kez Suriye’nin çökerilmesinde istimal ediliyor.

“TERÖRLE SAVAŞ” PARAVANINDA…

Gerçek şu ki, başta El Kaide olmak üzere, terör örgütlerinin CIA’nın desteğiyle palazlandırıldığı olup bitenlerle belgeleniyor. Maksat, terörist gruplarla kargaşa, iç savaş ve katliâmlarla bölgedeki ülkeleri istikrarsızlaştırıp çökertmek olduğu açıkça sırıtıyor.
Kuzey Afrika’dan Önasya ve Uzakdoğu’ya İslâm âlemini istilâ edip asırlarca sömüren işgalci Batı, İslâm dünyasındaki işgal, baskı ve zulümle buna zemin hazırladı. Özellikle 11 Eylül 2011’de Amerika’nın içinden yapıldığı ortaya çıkan, 18 gencin yaptığı ve aralarında Afganlı, Iraklı, Suriyeli gençlerin bulunmadığı İkiz Kuleler’e saldırısı bahane edilerek Afganistan ve Irak işgal edildi. 
Afganistan’da bir milyondan fazla, Irak’ta iki milyon sivil katledildi. İslâm dünyasında “radikalizm”i besleyip palazlandırmasıyla El Kaide’nin IŞİD benzeri örgütleri türetildi. 
Irak’taki Ebu Garip Hapishanesi’nden kaçan yüzlerce genç, Guantanamo’da işkence gören üst düzey Taliban komutanları IŞİD’e katıldı. Başta Ürdün olmak üzere muhtelif ülkelerdeki “CIA kampları”nda silâh ve terör eğitimi verilen militanların Suriye’ye “cihatçı örgütler” arasına salındığı Batı basınında açıkça yazılıyor. 
“Terörle savaş” adı altında, geçen yıl Obama tarafından Kongre’den 500 milyon dolar fon alınarak Ürdün’ün Safawi şehrindeki eğitim üssünde ABD ve İngiliz özel kuvvetlerince IŞİD elemanları da eğitildiği kaydediliyor. Bu kez de “yeni Amerikan stratejisi” kapsamında sözde “IŞİD’e karşı yetiştirilmek” üzere Suriye’ye yönelik beş bin militanın daha hazırlanması için düğmeye basıldığı belirtiliyor. 
“Cihad’ı Arkadan İdare Etmek (Lead the Jihad From Behind)” adı altında, başta IŞİD olmak üzere birçok “cihatçı örgüt”ün Batı’nın Ortadoğu’yu dizayn projesinde istimal edildiği açıkça yazılıyor. “İslâmcı örgütlerin lider kadrosuna sızma teknikleri”ne dair kitaplar yazılıyor. Bu bağlamda, ABD ve İngiliz Özel Kuvvetleri ile CIA ve Mİ6’nın IŞİD ile koordinasyonu Libya’dan beri süregelen ilişkiler çerçevesinde sürdüğü kaydediliyor. (Doç. Dr. Sait Yılmaz, 23.9.14; Robert Golan-Vilella: Authorization for Use of Military Forever, (September 11, 2014)

“GENİŞ SAVAŞ STRATEJİSİ”

Keza Independent gazetesinden Robert Fisk, 30 bin Amerikan ve Irak askerinin bıraktığı silâhlara IŞİD’in el koyduğunu yazması, bu açıdan kayda değer. Kısacası, “Benden uzak dursun, İslâm dünyasının başına belâ olsun” zihniyetiyle Batı’nın palazlandırdığı “cihatçı gruplar” en evvel işgale uğrayan Afganistan ve Irak gibi ülkelerde geniş katılımlarla güçlendi. 
Ancak Kuzey Afrika’dan Çeçenistan’a, Yemen’den Orta Asya’ya militanların katıldığı El Kaide örgütlerine yoğunlu olarak İngiltere’den ABD’ye Batı ülkelerinden IŞİD gibi El Kaide uzantısı “yabancı militanlar”ın katılımı, Batının politikalarının sonucu. Neticede, ABD ve işgal ortakları, bütün Ortadoğu’yu ateş altına alan bu geniş savaş stratejisini 11 Eylül’den sonra devreye sokulan politikalarla bu belâyı dünyanın başına sardırıldı. 
Ne var ki, Ankara da aynı oyuna gelerek Şam’a karşı Özgür Suriye Ordusu’na gönderdiği iki bin TIR’la ifâde edilen silâh ve mühimmatın bu eli kanlı örgütün eline geçmesini öngörememesiyle, 900 kilometrelik Suriye sınırında kendini bu belânın içine atılıyor.
Oysa ecnebilerin “arkadan idare ettiği ‘cihad”dan bir hayır gelmeyeceği, İslâm dünyasındaki kanlı örnekleriyle ortada…

Okunma Sayısı: 3203
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı