"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İktidar hesâbına kaos!

Cevher İLHAN
22 Ağustos 2015, Cumartesi
Türkiye tam bir kaotik ortamda. 80’lere dönme kargaşasından bahsediliyor.

Başta İncirlik olmak üzere Türkiye’deki üslerden kalkacak “koalisyon savaş uçakları”nın Suriye’deki ”IŞİD hedefleri”ni vurmasıyla yanıbaşındaki iç savaşın parçası haline getirilip “cephe ülkesi” edilmesi tehdidi kapıda.

Diğer yandan, bölgenin “teslim” edilen terör örgütünün güçlenmesiyle dışta meşruiyet kazanmasının ardından tırmanan terörle son bir ayda 60’a yakın şehidin verildiği, bölgede “askerlik şubeleri”ni kurup, yol kesip, kimlik sorup, araçları ateşe verip bazı kentlerde “özerklik” ilânı yapılıyor.

7 Haziran’dan elde edemediği sonucu “tekrar seçim”le elde etme peşinde olan Cumhurbaşkanı’nın dayatmasıyla AKP siyasî iktidarı, seçimden yeni çıkmış ülkeyi “tekrar seçim”e sürüklüyor.

Oysa öncelikle üç gün de kalsa Cumhurbaşkanı’nın, siyasî teâmüller gereği Meclis’in en çok milletvekiline sahip partisinin genel başkanından sonra en çok oy alan en büyük ikinci partisine görevi sırasıyla vermesi ve mâkul süre tanıması lâzım.

Zira görev verilenlerin hükûmeti kurup kuramayacağı Cumhurbaşkanı’nın ve iktidar partisi genel başkanının meselesi değil. Başbakan’ın da “Ben hükûmeti kuramadım, görevin ikinci partiye verilmesi lâzım” demesi gerekirdi…

SEÇİM BİLE İPTAL EDİLEBİLİR!

Kaldı ki, anamuhalefet partisi sözcüleri açıkça “ülkenin içinde bulunduğu şartlara karşı çağrı yapması halinde Saray’a gidecekleri”ni bildirip, ”Bize görev verilsin, biz hükûmeti kurmaya hazırız!” diye irâde beyânında bulunuyorlar.

Bu açıdan, Erdoğan’ın, “Beştepe’nin adresini bilmeyeni, tanımayanı neden çağırayım” diye meseleyi şahsiyete dökmesine hakkı yoktur. Bunun Anayasa ihlâli ve yetki gasbı olduğu açıkça ortada.

Gerçek şu ki, Cumhurbaşkanı’nın bir siyasî parti genel başkanı gibi bütün söylemlerinde muhalefete hakaretler savurup tam bir “politik aktör” olarak Anayasa’nın esas aldığı “tarafsızlık hükmü”nü çiğnemeye, “Beni tanımayanı ben de tanımam” demeye hakkı yoktur.

Keza, 40 günü “istikşâfi görüşmeler”le harcayıp koalisyon kur(a)mayan, “üç aylık süreli seçim hükûmeti”nde direten Davutoğlu’nun, sanki hiçbir şey olmamış gibi çıkıp, muhalefet partilerine “iki aylık seçim hükûmeti”nde yer almaya çağırması, tam bir siyasî kurnazlık olarak sırıtıyor.

Bunun içindir ki, muhalefetin, “rüşvet ve hırsızlık iddialarının yargının önüne getirilmesi, Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlarına çekilmesi” şartlarını kabul etmeyip demokratik hukukî onarım hükûmetini kurmayan AKP, süreci berhava ediyor.

Yine bunun içindir ki, “terör ve Suriye’ye müdahale” ve “savaş” bahanesiyle seçimlerin iptali ve ertelenmesinden bahsediliyor…

“BAŞKAN OLSAYDI, KAOS OLMAZDI”NIN ANLAMI

Tesbit şu ki, bu siyasî senaryo uğruna terör provoke edilip azdırılıyor. Davutoğlu, “Gerektiğinde bu vatan için kendimizi ve evlâdlarımızı da fedâ etmeye hazırız” diyor. Terörün bitmesi için operasyonların dışında hiçbir gayret sarfedilmiyor; çatışmaların kesilmesi adına “buzdolabı”na konulan “çözüm süreci”nin yeniden hayata geçirilmesine çalışılmıyor. 

Neticede, Erdoğan kısa bir süre için de olsa iktidarı başkasına devretmek istemiyor. Bunun için her türlü siyasî atraksiyona tevessül ediyor, “fiilî durum” deyip hükûmetin kurulmasını istemiyor.

Belli ki Cumhurbaşkanı, hâlâ seçim öncesi meydan meydan gezdiği mitinglerinde açıkça (eski) partisini “400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” iddiasının peşinde. Nitekim, en son Sağlık Bakanı’nın “Türkiye başkanını seçseydi, bugünkü kaos yaşanmazdı” açık ikrarı bunun itirafı.

Hulâsa, siyasî rant ve iktidar koltuğu hesâbına kaosa dâvetiye çıkarılıyor. Ne dehşetli bir hal…

Okunma Sayısı: 1499
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Karayel

    22.8.2015 15:14:04

    Sefil bir siyasî tiyatro izledik. Demokrasiden, demokratliktan hicbir nasibi olmayan sefil, alcak bir düzenbazlikti izledigimiz. Dolayisiyla ne menem partiyse hepsi ayni oyunda planin bir parcasi oldular. Bu dört parti sandiga gömülmeyi haketti. Milletimiz ferasetli ve basiretli oylama yaparsa ya Bagimsizlar ya da Demokrat Parti iktidar olur! Bu secim tokadini AKP, CHP, MHP ve HDP yerden göge kadar haketti.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı