"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İlletli sistem…”

Cevher İLHAN
04 Şubat 2017, Cumartesi
Referanduma sunulması beklenen “cumhurbaşkanlığı sistemi”ni öngören Anayasal değişikliği, bir tek Meclis’in yasama yetkilerinin kısıtlanmasıyla kalmıyor; bir dizi antidemokratik ve hukuk dışılıkla tam bir sistem karmaşasına sürüklüyor.

Bunların başında millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in yasama –kanun yapma– yetkisinin gasbının yanısıra cumhurbaşkanına da kararnâme (KHK) yetkisi verilmesiyle peşinen çift başlılığa meydan verilmesi geliyor. Meclis’in -üç aylık- sınırı, süresi ve kapsamı belli olarak hükümete verdiği kanun hükmünde kararnâme yetkisinin süresiz olarak cumhurbaşkanına verilmesi ve OHAL döneminde temel hak ve özgürlükleri de kısıtlayacak sözkonusu kararnâmelerin Anayasa Mahkemesi’nin denetiminin dışında tutulması garabeti sergileniyor.

Bu durum, “yeni sistem”in açık bir yaman çelişkisi olarak ortaya çıkıyor. Ve hele Meclis çoğunluğunun ayrı, “partili cumhurbaşkanı”nın ayrı partilerden seçilmesiyle çift başlılığın “sistemi kilitleyeceği” sistemin en hararetli savunucularınca ikrar ediliyor.

MECLİS’İN İŞLEVİ YOK EDİLİYOR

Diğer yandan her defasında “cumhurbaşkanını halkın seçtiği” demagojisi yapılıyor. Oysa şimdiki sistemde de cumhurbaşkanını halk seçiyor. “Parlamenter sistem”de yetersiz de kalsa parlamentonun yürütmeyi/hükümeti denetlemesi ortadan kaldırılıyor.

ABD ve “savaş koalisyonu”nun Irak’ı işgali öncesinde, dönemin başbakanının ve iktidar partisi genel başkanının bütün ısrar ve dayatmasına rağmen 65 bin Amerikan askerinin Türkiye topraklarında konuşlanmasına dair 1 Mart 2003’te hükûmet tezkeresinin reddinde olduğu gibi Meclis’in hükûmeti frenleme imkânı büyük oranda berhava ediliyor.

Her defasında, cumhur-başkanını halkın seçtiğine atıfla “halk denetliyor” yanıltmasıyla, halkın beş yılda seçimi denetim için yeterli sayılıyor. Demokratik sistemin gereği olarak, güçlü bir Meclis’in yanlışları, haksızlıkları ve hukuksuzlukları dönem boyunca sürekli denetlemesi çarpıtılıyor.

Bir diğer husus, başta güvenoyu, gensoru benzeri Meclis’in denetim yollarının yok edildiği, bakanların Meclis’e gelmek zorunda olmadığı “yeni sistem”de, “Amerikan başkanlık sistemi” örneğiyle bütün dünyada parlamentoların temel işlevi olan bütçe yetkisinin Meclis’ten alınıp, cumhurbaşkanınca hazırlanması.

Dahası, Meclis’in cumhurbaşkanının bütçe teklifini kabul etmemesi ya da bir şekilde bütçenin çıkarılamaması halinde, yeni bütçe kabul edilinceye kadar bir önceki yılın rakamları yeniden değerleme oranına göre arttırılarak uygulanması. 

YÜRÜTME, YARGIYI OLUŞTURUYOR!

Başka bir çarpıtma Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) kararnâmeyle yeniden yapılandırılarak, özel şirketler dışında neredeyse ülkedeki tüm kurumları, sivil toplum kuruluşlarını ve mesleki birliklerin bir soruşturabilmesinin Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndaki (BTK) yetkilerin DDK’ya aktarıldığıyla savunulması.

Ne var ki hukukçular, bu emr-i vakiyi, temel hak ve hürriyetlerin güvencesini ortadan kaldırma tehdidini taşıyan tamamen otoriter bir hal olarak değerlendiriyorlar. 

Özetle, “yeni sistem”le Meclis’in yürütmeyi siyasi denetiminin yanısıra yargının hukuki denetimi ortadan kaldırılıyor. Hiçbir demokratik ülkede benzerine rastlanmayacak bir biçimde yüksek yargı büyük oranda yürütmece oluşturuluyor. Yüksek yargı kurumlarının üyeleri, yürütmenin başı olan cumhur-başkanına bırakılıyor. Yüce Divan sıfatıyla cumhur-başkanını yargılayacak Anayasa Mahkemesi’nin on beş üyesinden on ikisini kendisi atıyor!

Amerikan Kongresi’nin “zavallı Obama”nın “sağlık reformu”nu reddetmesine, en son Trump’un yedi Müslüman ülke vatandaşlarına koyduğu vize yasağına karşı 16 eyâlet savcısının itiraz etmesi ve mahkemenin Başkanın kararını iptali ortada iken, hâlâ bir dizi çelişkili çarpıtmaya başvuruluyor.

Sormak lazım; daha referandum süreci başlamadan sırf “hayır” dedikleri için onlarca vatandaşın gözaltına alındığı vetirede, yeni “ucube sistem”le hangi savcı ve hâkim idârenin antidemokratik hukuk dışı emr-i vakilerine itiraz edebilecek?

Kısacası tam bir “illetli sistem” dayatılıyor…

Okunma Sayısı: 5527
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • khk magduru

    4.2.2017 13:10:31

    Rabbim , Allah Dostlarinin memleketi olan şu güzel vatanimizi zalimlerden hainlerden tasalludçulardan munafiklardan beri eylesin kurtarsin bizleri bagislasin acisin merhamet eylesin , diye niyaz ediyorum. Hasbunallah ve nimel vekil. Hasbiyallahu la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltu vehuve rabbul arsilaziym.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı