"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kamu kaynakları peşkeş çekiliyor

Cevher İLHAN
21 Ekim 2020, Çarşamba
Türkiye’de pazarlık usûlüyle rekabeti ortadan kaldıran kamu ihalelerinin çok büyük bir bölümünün siyasî iktidara yakın şirketlere verildiği herkesin malûmu.

Ana muhalefet Grup Başkanvekili Özgür Özel’in Meclis Başkanlığı’na sunduğu a- raştırma önergesinde son beş yılda ihale bedeli 100 milyon TL’nin üzerinde olan ve ilk 300 firmanın kazandığı yapım ihalelerinin -para değeri olarak- yüzde 27’si beş müteahhitlik şirketine, ayrı ayrı ya da birlikte kurdukları ortaklıklara ihale edilmiş. (ga- zeteler, 18.7.20)

Buna göre, 2016 - Haziran 2020 arasında sözü edilen “beş şirket” yaklaşık 90 milyar liralık ihaleyi tek başlarına ya da birbirleriyle oluşturdukları ortaklıklar aracılığıyla “almışlar.”

Bundandır ki söz konusu ihaleler, “doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması” şartının suiistimaliyle -çoğunlukla hiçbir acelesi olmadığı halde- Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesiyle yüksek bedellerle peşkeş çekilmiş.

Ayrıca ihalelerde şeffaflığın ortadan kalktığına, sözleşme bedelinin bir katından fazla ödeme yapıldığına; son 18 yılda ihale ve uygulama aşamasında hangi ihalede ne kadar keşif artışı olduğuna, hangi projenin ne kadar harcamayla tamamlandığına dair kamuoyuna yeterince bilgi verilmiyor.

Bu durum, AKP’li eski Başbakan Davutoğlu’nun “Demokrasi olmazsa oligarklar oluşur. Türkiye’de kaynaklar şu an sadece belli kesimlere aktarılıyor” sözünü bir defa daha teyid ediyor.

Ve vatandaşların vergilerinin, kamunun kaynaklarının “rantçı, yandaş şirketler”ce talan edildiği tesbitini haklı çıkarıyor.

“İhalelerin hep aynı şirketlere verilmesi…”

On sekiz yıllık AKP iktidarında her ihale için her defasında “istisnalar”ın eklenmesiyle yaz-boz tahta- sı”na dönüşen İhale Kanunu 191 kez değiştirilmiş. Bundandır ki ekonomistler, “AKP usûlü devlet yönetimi”nde “açık, şeffaf, güven verici ve rekabetçi ihaleler”in yapılmadığını belirtiyorlar.

Kasım 2014’te Meclis Komisyonu’nda “Sayıştay denetimi gözümüzü açtı, denetimleri daha da iyileştirmemiz lâzım” ikrarıyla ihalelerde denetime vurgu yapan AKP hükûmetinin ekonomiden sorumlu eski Bakanı Mehmet Şimşek’in “Elimden gelse, Kamu İhale Yasası’ndaki tüm istisnaları kaldırırım” değerlendirmesi bu açıdan dikkat çekici. (Yalçın Doğan, a.yalcindogan@ gmail.com, 18.7.20)

Keza AKP kabinelerinde uzun yıllar ekonomi bakanlığını yapan Ali Babacan’ın “İhale sürecini şeffaf ve geniş katılım ile yapmazsanız, rekabet oluşmaz. Projeler çok yüksek rakamlara mal olur” ve “İşlerin sürekli aynı şirketlere verilmesi gibi, yolsuzluk algısına yol açan olgulara dönüşmüştür” analizi vaziyeti ortaya koyuyor.

Fahiş “vergi muafiyeti”

Bilindiği gibi “yandaş medya” sahibi bir şirkete verilen 9 milyar 449 milyon lira ihale bedeline karşılık vergi muafiyeti tanınması muhalefet tarafından eleştirilmişti.

İddiaya göre ihaleye açık değil de sadece bilinen “beş şirket”in çağırılıp, başka firmaların ihaleye girememesi tartışma konusu olurken, sözkonusu ihale yine “afet ve felâket” anlarında ihalenin âcilen yapılmasını öngören Kamu İhale Kanunu’nun malûm maddesine dayandırılmış.

Bu bakımdan “Eğer açık ihale olsaydı daha ucuza yapılabilir miydi?” sorusu cevapsız kalırken, 9 Ekim 2020 tarihli Resmî Gazete’de Ticaret Bakanlığı’nın Eylül ayı vergi, resim, harç istisnası belgeleri listesi tam bir garabet olarak kayıtlara geçiyor. (gazeteler, 9.10.20)

Bakanlığın açıklamasında vergi istisnası itirafında bulunuluyor. “Uygulanan en yüksek damga vergisi istisnası tutarının 3 milyon 239 bin TL olduğu” “düzeltmesiyle.” (gazeteler, 14.10.20)

Yani “vergi istisnası yok” derken aslında “var” deniyor…

“İhalelerde neler döndüğünü gördüm!”

“Bütün ihaleleri kontrol altına alacak düzenlemeler yapacaktık. Çünkü ihalelerde neler döndüğünü gördüm. Fakat sonrasında parti içi darbeye maruz kaldım. Kamu İhale Kanunu’ndaki istisnalar kanunun kendisini fiilen işlemez hale getirmiştir. İşlerin sürekli aynı şirketlere verilmesi gibi, yolsuzluk algısına yol açan olgulara dönüşmüştür.”

Ahmet Davutoğlu, (AKP’li eski Başbakan, Gelecek Partisi Genel Başkanı)

Okunma Sayısı: 2111
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • erhan

    21.10.2020 12:18:10

    YA RAB, mazlumların, masumların, hakkını yerde bırakma, sen HAK'sın, sen HAKİM'sin, sen ADİL'sin. aynı zamanda senin Müzil ismine havale ediyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı