"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kumpaslar ters tepiyor

Cevher İLHAN
25 Nisan 2018, Çarşamba 00:10
Parlamenter demokratik sistemi devre dışı bırakan, yasamanın yetkilerini yürütmeye devreden, yargıyı “başkan”a bağlayan “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi”yle siyasi kargaşa daha da arttı.

Cumhurbaşkanının parti genel başkanı da olabildiği, yürütmenin yanı sıra yasama ve yargının tek elde toplandığı sistemde, Meclis’in ancak üçte iki nitelikli çoğunluğuyla -dört yüz milletvekiliyle- görevden alabildiği cumhurbaşkanının parlamentoyu resen fesih yetkisine sahip olduğu, devlet harcamalarını denetleme ve bütçe yapma yetkisinin Meclis’ten alınıp tek başına Cumhurbaşkanına verildiği, yine başkanın kararname çıkarma yetkisiyle yasamaya ortak edildiği “sistem”,  “başkanlığın” da ötesinde birşey.

Ne var ki, 16 Nisan 2017’de söz konusu Anayasa değişikliği referandumu öncesinde başta hükûmet ve iktidar partisi yetkilileri ve sözcüleri olmak üzere, “evet”i savunan bütün yorumcular, Meclis’in güçlendirilip yasama ve denetim yetkisinin etkinleştirilmesinin gerektiği uyarılarına, “referandumdan sonra 12 Eylül ürünü yasaları ortadan kaldıracağız” sözüyle karşılık verdiler, ama bunların hiçbiri tutulmadı.

KANUNU OLMAYAN SEÇİM!

Referandumun ardından âcilen, öncelikle Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu, Milletvekili Seçim Kanunu, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Siyasî Partiler Kanunu başta olmak üzere siyaseti demokratikleştirecek yasaların düzenleneceği, seçim ve siyasi partiler sisteminin tâdili sözleri yerine getirilmedi.  

 Hiçbir demokratik ülkede olmayan, bakanların cumhurbaşkanınca doğrudan atanması Meclis’in güvenoyu şartının ortadan kaldırılması düzenlemelerinin yanı sıra, “yönetimde istikrar” adına “temsilde adalet”i sınırlayan yüzde 10 seçim barajının olduğu seçim kanunu, AB’nin ilerleme raporlarındaki uyarılara ve muhalefetin bütün çağrılarına rağmen düzeltilmedi. 

Milletvekili adaylarını belirlemede hâkim nezâretinde kayıtlı seçmenle önseçim ve “tercih usûlü”yle genel merkez / genel başkan sultasını sonlandıracak değişiklikler yapılmadı.

Buna mukabil, sivil toplumla, muhalefetle müzâkere edilmeden, Meclis’in, bakanların, hatta iktidar partisi milletvekillerinin haberi olmadan kapalı kapılar arkasında, AKP’nin son dönemde tam destekçisi durumundaki MHP’yi “baraj”a takılmaktan kurtaran “baraj ittifakı” getirildi.

Ve değiştirilen Anayasaya göre altı ay içinde çıkarılması gereken ve “uyum yasaları”nın başında gelen “cumhurbaşkanı seçimi kanunu” olmadan, başta ekonomi ve dış politika olmak üzere birçok alanda baş gösteren tıkanıklık ve çıkmazlar karşısında, “Türkiye’yi 2019’a taşıyamama” ikrarlarıyla, sırf siyasi rakiplerini hazırlıksız yakalama adına iki ay içinde “baskın seçim” garabeti sergilendi. 

KUMPASLAR TERS TEPİYOR

Düşülen vartada, bu kez seçmende belli bir karşılığı ortaya çıkan İyi Parti’nin kongresini zamanında yapıp yasaya göre teşkilâtlanmasını tamamlamasına rağmen, “seçime sokulmayacağı” tartışmaları üzerine, Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı “seçime girecek partiler”e dair listeyi Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) gönderdiği halde YSK’nin bir türlü açıklamaması ağır siyasi baskı altında olduğu iddialarını kuvvetlendirdi. 

Bu durum, referandum sürecindeki gibi, başta YSK olmak üzere tarafsız olması gereken devlet kurumlarının baskı altında olduğu vakıasını açığa çıkardı.  

Bundandır ki, OHAL altında apar topar “baskın seçim”e gidilirken, YSK’nin yeni bir demokrasi ayıbına zorlanarak, seçime girmeye hak kazanmış bir partiyi seçime sokmamaya varan ve emareleri açığa çıkan muhtemel bir kumpasa karşı ana muhalefetin on beş milletvekiliyle yaptığı hamlenin “iktidar cephesinin oyununu bozduğu” yorumları yapılıyor. 

Oysa, bunların hiçbirine gerek yoktu. Zira emrivaki ile dayatılan bütün komplo ve kumpaslar eninde sonunda ters tepiyor ve çoğu zaman da tuzakları kuranların kurdukları tuzaklara düşmeleriyle sonuçlanıyor.  

Okunma Sayısı: 5895
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı