"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kutuplaştıran tahrikli söylem!

Cevher İLHAN
08 Şubat 2017, Çarşamba
Kavga ve gürültüyle alelâcele geçirilen “cumhur-başkanlığı sistemi”nin Meclis Başkanlığında on üç gün ve Saray’da günlerdir bekletilip hâlâ onaylanmaması, bir dizi spekülasyona meydan veriyor.

Her ne kadar mevsim şartlarına göre ayarlama yapıldığı söylense de, anketlerde “hayır” oylarının “evet”leri geçtiği ve özellikle baş göstermesi muhtemel ekonomik krizden çekinildiği ve nasıl öteleneceğinin hesaplandığı yorumları yapılıyor.

Bu arada OHAL şartlarındaki emr-i vaki referandumun şâibeli olacağına dair endişeler sürerken, iktidar cânibinin agresif söylemleriyle gerginliğin tırmandırılacağı sinyalleri çakılıyor.

Görünen o ki, tıpkı “hayır” demenin yasak olduğu 12 Eylül “darbe anayasası” oylamasında olduğu gibi toplumu “evet-hayır” üzerinden ayrıştıran propagandalara tevessül edilecek.

“HAYIR”, “TERÖRE DESTEK” VE “HIYÂNET”SE…

Her ne kadar hükümet sözcüsü “Bu bir seçim değil, açık-şeffaf demokratik bir yarıştır, herkes kendi perspektifinde ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyecek” diye konuşsa da, tam tersi manipülasyonlarla tehditli algı operasyonu dayatılıyor.

Aynen otuz beş sene önceki “darbe anayasası” halk oylamasında “komünistler ‘hayır’ diyor!” çarpıtmasında görüldüğü gibi, Başbakan’ın açık açık “PKK, FETÖ, HDP ‘hayır’ dediği için biz ‘evet’ diyoruz” çıkışıyla, “hayır” demek terörü desteklemekle eş tutuluyor ve “hayır” diyecek vatandaşlar peşinen “hâinlik”le suçlanıyor.

Türkiye’nin 141 yıllık deneyimine sahip olduğu parlamenter sistemdeki aksaklıkları giderip demokratikleşmeyi tahkim yerine, “Türk tipi başkanlığa” neden geçileceği savunulamıyor mu ki, “ucuz, fikri olmayan, kapasitesiz” çâresizliklere başvuruluyor?

Demokratik ülkelerde, referandum belirli konularda net ve açık konular sorularla yapılır. Hatta konunun toplumun çeşitli kademelerinde yeterince tartışılması ve anlaşılması için yeterli zaman tanınır ve sonra halkın onayına sunulur. Halkın yüzde 80’inin muhtevası hakkında bilgi sahibi olmadığı, anayasanın 50’den fazla maddesini değiştiren, geniş teknik izâh isteyen, karışık, karmaşık, çetrefilli on sekiz madde aynı torbada apar topar milletin önüne getirilmez.

Gerçekten, eğer “hayır’ demek ‘terörü desteklemek’ ve ‘hıyânet”se o zaman bu seçeneğin milletin önüne getirilmesi millete tuzak olmaz mı? İktidar partisi sözcüleriyle “iktidara ilişik medya”da iddia edildiği gibi “yüzde 60 ‘evet’ çıksa” dahi, bu durumda  “hayır” diyecek olan yüzde 40’ın “teröre destek”le ve hele “hâinlik”le yaftalandığı ortamda milletin birliği ve bütünlüğü nasıl sağlanacak?

Bazı AKP’li (eski) milletvekili ve bakanların dahi “hayır” dediği, İçişleri Bakanı’nın bir dönem genel başkanlığını yaptığı Demokrat Parti’nin “hayır” kanaatini izhar ettiği vasatta, milletin yarısının “teröre destek”le suçlanması, “evet”ler ve “hayır”lar üzerinden vatandaşların karşı karşıya konulması toplum barışına ve bütünlüğüne dinamit olmaz mı?

ÖTEKİLEŞTİRİYOR, DÜŞMANLAŞTIRIYOR…

Tesbit şu ki, “İmralı tutanakları”nda yer aldığı gibi “çözüm süreci”nde İmralı, Kandil ve Oslo’da müzâkere masasına oturan, “açılım”la PKK’nın palazlanıp bölgeyi teslim almasına göz yuman, 12 Eylül referandumunda BDP/HDP’yle bir olup şimdi “FETÖ’cü” dedikleriyle yoğun propaganda yapan AKP, tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran seçiminden sonra bu kez MHP ile bir olup diğerlerini “terörü destek”le suçluyor, farklı düşünenleri ayrıştırıyor, ötekileştiriyor, düşmanlaştırıyor. Milletin yarısını “töhmet” altında bırakıp dışlıyor.

Oysa iktidarın daha özenli, dikkatli ve hassas olması, barışı, birliği ve bütünlüğü esas alan müsbet bir dil kullanması lâzım. Zira yarın referandum şöyle ya da böyle sona erer, ancak milletin kalbinde atılan nifak tohumları, “kabil-i iltiyam olmayan (iyileşmesi, şifâ bulması imkânsız)” derin rahnelere, travmalara, kamplaşma ve kutuplaşmalara, tefrikalara sebebiyet verir.

Aman dikkat!..

Okunma Sayısı: 3109
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Kaan

    8.2.2017 11:10:10

    Fikir ve söz hürriyeti verilse, sonra da muahaze olunsa, acaba bîçare milleti ateşe atmak için bir plân olmaz mı? Böyle olmasaydı, başka bahaneyle mevki-i tatbike konulacağı hayale gelmez miydi? (Divan-ı Harb-i Örfî)

  • ozkan

    8.2.2017 00:10:35

    Yani 100de 60 evet ciksa ülkenin 100 de 40ı hain oluyor... ben sayın başbakanımızın sözlerinden bunu anlıyorum... Ne diyeyim sonumuz hayrolsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı