"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Libya’da “arabuluculuk” manevrası

Cevher İLHAN
14 Ocak 2020, Salı
Mâlum, Hafter’e arka çıkan ABD, Fransa ve Rusya ile Serrac hükûmetine yakın duran İtalya ve Almanya dahi “taraf” olmayıp bütün taraflarla görüşürken, öncelikle Trablus hükûmetiyle ülkenin yüzde 80’ine yakını kontrol eden, düzenli ordusu ve paralı askerleriyle savaşan Hafter güçleri arasında “arabulucu ve barıştırıcı” olmanın gereğini bildirdiler.

Ne var ki siyasi iktidar, baştan beri Libya iç savaşına “asker gönderilmesi”ne karşı seslendirilen ciddi uyarıları peşinen reddetti. Ama Erdoğan - Putin görüşmesi sonrası önce Rusya Dışişleri Bakanı’yla ortak basın toplantısında Dışişleri Bakanı’nın, “Cumhurbaşkanımız ve Rusya Devlet Başkanı Putin, 12 Ocak gece yarısı Libya’da ateşkesin sağlanması için bir çağrıda bulunuyorlar, kalıcı bir barışın Libya’da tesisi çalışmalarımızı sürdüreceğiz” sözleri dönüşün ilk sinyalini çaktı.

Adından “Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu cumhurbaşkanları ortak açıklaması”nda, “Libya’da süregiden çatışmalara askeri bir çözüm aramak sadece daha fazla acılara sebep olmakta ve Libyalılar arasındaki bölünmüşlüğü daha da derinleştirmektedir” ibâresi “askeri müdahale”nin çözüm olmadığının, arabuluculukla müzâkere çabaları gerektiğinin resmen ve açıkça ikrarı oldu.

“Ortak açıklama”da “Mevcut kritik şartlar altında ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarının ortaya koyduğu amaçlar ışığında inisiyatif almaya karar verdik. Bu çerçevede, arabulucular olarak, Libya’daki tüm taraflara çatışmaları durdurmak, sahada istikrarın sağlanması ve Trablus ile diğer şehirlerde günlük hayatın normalleştirilmesi için gereken önlemlerle desteklenen sürdürülebilir bir ateşkes ilân etmek, Libya halkının acılarına son vermek ve ülkeye barış ve refahı yeniden getirmek için derhal bir müzâkere masasının etrafında bir araya gelme” çağrısı, bu ikrarın teyidiydi.

Yine Putin’in telkiniyle…

Libya meselesinde de muhalefetin ve diplomatların, “Diplomasiyi kullanın, savaş en son çâredir”, “Türkiye iç savaş bataklığında ‘taraf’ ve ‘cephe ülkesi’ olmasın, bütün taraflarla diyalogla siyasi çözüm bulunsun” ikazlarına. başta Cumhurbaşkanı ile iktidar cephesinden ağır eleştiriler geldi.

Hatta Cumhurbaşkanı, canlı yayında “Arabulucu olur musunuz?” sorusuna, “Meşru hükûmet ile darbeci arasında arabulucu olunur mu?” dedi; hatta “Her iki taraf da meşru olur, orada arabulucu olmanın yollarını ararsın” tepkisiyle “Bu PKK terör örgütü ile devletimiz arasında arabuluculuğa benzer” diyerek “arabuluculuk” önerilerine sert bir biçimde tepki gösterip kınadı. (AA, 5.1.20)

Keza “iktidara ilişik medya” yorumcuları, ateşkes ve arabuluculuk önerenleri neredeyse “hâinlik”le suçlayıp karaladılar. Lâkin dört gün sonra yine devreye giren Putin’in telkiniyle bu kez “ateşkes”in gereği vurgulanıp “Türkiye’nin Rusya ile birlikte arabulucu olacağı” bildirildi.

Yani ne olduysa, Şam’da Esad’la görüşen Putin’in İstanbul’a gelmesiyle oldu; tıpkı daha önceAnkara zirvesinde “Adana mutâbakatı”nı hatırlatan Putin’in Türkiye’nin artık Suriye ile diyalog ve işbirliğini yapması önerisini iletmesinde olduğu gibi…

Ve bütün bunlar, “madem sonunda arabulucu olunacaktı, neden bu kadar diretildi?” sorusunu sordurdu.

Okunma Sayısı: 1663
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mürsel

    14.1.2020 15:26:04

    Hatta Cumhurbaşkanı, canlı yayında “Arabulucu olur musunuz?” sorusuna, “Meşru hükûmet ile darbeci arasında arabulucu olunur mu?” dedi; Muhterem Cevher İlhan; arabuluculuk iki eşit iki denk arasında olur.Türkiye'nin desteği bu dengeyi kurunca müzakere başladı.Olay bu kadar basit ve gerçek.Türkiye'nin taa baştan amacı müzakere masası kurmaktı.Tvleri bile takip etmiyorsun dostum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı