"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Mahkemeler, tesirât-ı hâriciyeden azâde ve serbest olmalı”

Cevher İLHAN
11 Mart 2020, Çarşamba
“Yargının tâlimatlandırılması” tartışması, geçtiğimiz ay, iki yıldır süren yargılama sonunda sanıkların beraatıyla çöken “Gezi dâvâsı”nda bir sanık için Cumhurbaşkanı’nın “bir manevrayla beraat ettirildi” çıkışıyla yeniden alevlenirken, akabinde beraat kararı veren hâkimlere âcilen soruşturma açılması ve en son bazı gazetecilerin apar topar tutuklanması, “mahkemelerin bağımsızlığı”nı ve “hâkim teminatı”nı bir defa daha söz konusu etti.

Vakıa şu ki yürütme ve yasamanın yanı sıra yargının yürütmenin başı cumhurbaşkanına bağlandığı, yüksek yargı başkanlarıyla HSK üyelerinin büyük bir kısmının “tek kişi”ce atandığı “ucûbe sistem”de başta Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi -eski- başkanları olmak üzere yüksek yargı temsilcileriyle Meclis eski başkanlarının, Adalet eski bakanlarının yakınmasıyla Türkiye’de yargıya güven sıfırlanıp dibe vurmuş, hukuk güvencesi yok olmuş. (gazeteler, 22.4.16; 11.5.15; DHA, 22.4.16) 

MAHKEMELERE EMİR VE TÂLİMAT

Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişâre Kurulu üyesi olan AKP’li Adalet eski Bakanı’nın ikrarıyla, “Hâkimler görevlerinde bağımsızdılar; anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve tâlimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” hükmüyle mahkemelerin ve hâkimlerin görevlerinde bağımsızlığını teminat altına alan anayasanın 138 maddesi ölmüş.” (Milliyet, 16.5.15)

Zira görülmekte olan bir dava hakkında TBMM’de bile “yargı yetkisinin kullanılması”yla ilgili herhangi bir soru sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağı veya bir beyanda bulunulamayacağı açıkça belirtilirken, parti başkanı Cumhurbaşkanı ile iktidar sözcülerinin mahkemelerin kararını alenen eleştirip tehditler savurmaları ile yargının yürütmenin güdümüne sokulmak istendiği karambol devam ediyor. 

Keza “Yürütme ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği” açık ibâresine aykırı olarak, iktidarın hoşuna gitmeyen kararlar veren hâkimlere soruşturma açılması, yerlerinin değiştirilip sürülmeleri, yargıya yapılan baskıların vardığı yeri gösteriyor. 

Cumhurbaşkanı’na arka çıkma hesâbına “iktidara iliştirilmiş medya” ile ‘(ak)trollerin mahkemelere fütursuzca ithamda bulunduğu, yerel mahkemelerin Yüksek Mahkeme ve AİHM kararlarını uygulamadığı bir ortamda kargaşa daha da derinleşiyor.

“HUKUK TAMAMEN SİYASÎLEŞMİŞ…”

Emir ve tâlimatlarla hukuk paspas edilmiş, “siyasetin eli” hâline gelmiş. Baroların ortak açıklamasıyla “HSK tamamen siyasileşmiş, yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesiyle bağımsız yargıçlara baskıyla Türkiye tarihin en ağır yargı krizinde.”

Bu durumdan çıkmak için “Adâlet namına pek çok zulümlerin işlendiği” muallel süreçte “adâlet müessesesi, hiçbir cereyana kapılmaz, hiçbir tarafgirliğe girmez; hâkim ve mahkemenin tarafgirlik şâibesinden uzak ve gayet bîtarafane bakması birinci şart-ı adâlettir” tesbitinde bulunan Bedüzzaman’ın, “en ziyade hürriyetini muhâfaza etmeye ve tesirât-ı hâriciyeden (hukuk dışı etkilerden) bütün bütün azâde (tam bağımsız), en ziyade bîtarafane (tarafsız), hissiyatsız bakmakla mükellef olan elbette mahkemedir (yargıdır)” ve “adliye memurları (hâkimler, savcılar), hissiyattan ve tesirât-ı hâriciyeden azâde ve serbest olmalı” hakikatinin hükümran kılınması gerekiyor. (Tarihçe-i Hayat, 101-2)

Okunma Sayısı: 1342
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı