"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

OHAL KHK’larının denetimden kaçırılması - 1

Cevher İLHAN
12 Ocak 2018, Cuma
15 Temmuz Hâdisesinin ardından, ihbarcılığı özendirip, suç ve cezâyı geriye doğru işleten, yargısız infaz yapan ve “suçun şahsiliği” ile “mâsumiyet karinesi”ni berhava eden OHAL KHK’ları Meclis ve yargı denetiminden kaçırılıyor.

Bu vetirede 111 bin kamu görevlisinin gizli “istihbarat raporları”yla ihrâçlarına ek olarak İçişleri Bakanı’nın, sadece “2017’de 48 bin 305 kişi tutuklanmış, gözaltı sayısı ise üç katıdır” açıklaması, OHAL’in haksızlık ve hukuksuzluğa teşne halini bir defa daha ortaya koyuyor.

Öncelikle Anayasanın 121. maddesine aykırı olarak, kış lastiği uygulamasından rektör atamalarına, yüksek yargıya üye atamalarından taşeron düzenlenmesine kadar “olağanüstü halin gerekli kıldığı konular”ın dışında birçok konuda istimaliyle çıkarılan 30 OHAL KHK’sinden ancak beşi Meclis onayından geçti.

MECLİS VE YARGI DENETİM DIŞI…

Aslında Anayasa Mahkemesi’nin “görev ve yetkileri”ne dair 148. maddesindeki “AYM, kanunların, kanun hükmünde kararnâmelerin Anayasaya şekil ve esas bakımından uygunluğunu denetler” açık ibâresine ve “Resmî Gazete’de yayınlandıkları gün Meclis’in onayına sunulup İçtüzük gereğince bir ay içinde Genel Kurul’da oylanması” hükmüne rağmen, iktidarın, MİT’ten mervi gizli isnatlarla yüz binlerin hakkını ve hukukunu yargısız gasbeden KHK’ları inadına Meclis’e getirmeyip “kanunlaştırmamak”la AYM’den/yargıdan da kaçırması, tam bir OHAL istismarı.

Gerçi bu süreçte AYM’nin, hukuk ve yargı dışı resen “suç” icâd eden MGK’yı referans göstererek önceki hukuk temelli kararlarından dönmesi, zorlamalı tevillerle “OHAL ilânını gerekli kılan konular”ın dışındaki KHK’ları dahi “görüşemeyeceğini ve denetleyemeyeceğini” bildirmesi, hukukîlikten uzak politik konjonktüre endeksli bir kırılmayı ele veriyor.

Daha önce âdil yargılama ve uzun tutuklulukları “hak ihlâli” sayarak “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarını boşa çıkarıp yüzlerce sanığın tahliyesinin önünü açan AYM’nin, OHAL sürecinde en son Yargıtay’ın “kesin delil olmak”tan çıkardığı ByLock”u “devletin güvenlik kurumları”na atıfla ”tek başına örgüt üyeliğine delil” sayması, âdil yargılama hakkını berhava eden işlem ve tasarruflara, uzun tutukluluklara âdeta haklılık vermesi, düşülen yaman çelişkiyi açığa çıkarıyor.

Keza resmî rakamlarla henüz yargılamaları bitmemiş, hatta büyük bir kısmı başlamamış 6 bin 800’ü “FETÖ’cü”, 51 bin 700 sanığın “tek tip kıyafet” giydirilerek duruşmalara getirilmesiyle Türkiye’nin uluslararası arenada hukukun hiçe sayıldığı “hibrit-melez demokrasi”nin ötesinde “hukuksuz otoriter devlet” durumuna düşürülmesine bigâne!

BEDELİNİ MÂSUM VATANDAŞLAR ÖDÜYOR

OHAL sürecinde -12.10.2016 toplantısında- (668 ve 669 sayılı) iki OHAL KHK’sındaki bazı hususların iptali taleplerine “yetkisizlik” izharında bulunan AYM, önceki kararlarında OHAL KHK’larını incelemeye alarak Anayasanın açık hükümlerine aykırı bulup iptal etmiş.

Anayasanın 121. maddesiyle çıkarılan ve 148. maddesi ile AYM’nin denetimi dışına çıkartılan OHAL KHK’larını, yine Anayasanın “temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması ve kullanılması”yla ilgili maddelerinde açıkça belirtilen, “temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunulmayacağı; sınırlamaların Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı”, “suç ve cezânın geriye doğru yürütülemeyeceği, suçluluğu mahkeme kararı ile tesbit edilinceye kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı” esaslarının ihlâli olarak görüp reddetmiş.

Özetle, AYM’nin Anayasanın açık hükmüne rağmen KHK’ları “denetleyememe”yi mezkur maddedeki “OHAL istisnası”na dayandırması, önceki kararlarıyla nakzedilmekte.

Ne yazık ki, herkesten önce hukukun üstünlüğü prensibini gözetmesi gereken AYM’nin, 15 Temmuz sonrası yargısız, hukuksuz OHAL uygulamalarını ve KHK’larını “denetim dışı”nda tutmasıyla “hukuk devleti” esası hiçe sayılıyor.

Dahası, “yargıyı yürütmeye endeksleyen”, hiçbir delil ve mahkûmiyet kararı olmadan yüz binlerce mâsumun peşinen “teröristlik”le suçlanıp cezâlandırılmalarıyla hak ve hürriyetleri heder eden, toplumda yaygın mağduriyetlere sebebiyet veren hukuksuz emrivakilere seyirci kalınıyor.

Ve hukuktan dönüşle meydana gelen karmaşanın ağır bedelini yüz binlerce mâsum ödüyor.

Okunma Sayısı: 4603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • murat dağ

    12.1.2018 20:45:17

    ALLAH tüm yeni asya camiasından razı olsun.Ebedi saadate ulaştırsın..

  • murat dağ

    12.1.2018 20:43:32

    Allah Razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı