GÜNDEM
İstanbul’da 36 ilçede 63 sandığın sayımından da bir sonuç çıkmayıp İmamoğlu’nun 14 bin oy farkla önde olmasına karşı, AKP hâlâ “organize suç var” diye seçimlerin iptali peşinde.
Oysa daha 22 Ocak’ta YSK Başkanı, “Mükerrer, hayali ve sahte seçmen yok, seçim sisteminde bir vatandaşın iki kere kaydı mümkün değil” teminatını vermişti. AKP’nin YSK Temsilcisi, -17 Ocak 2019’da- “Seçmen kütüklerimiz dünyanı en güvenli kütükleridir, mükerrer ve hayali seçmen yok” demişti. Ve -29 Mart’ta- partinin Genel Başkan Yardımcısı “Bu işi dünyada YSK’dan daha iyi yapan yok” diye YSK’nin doğru ve âdil seçim yaptığı övgülerinde bulunmuştu.
Gelinen noktada partilerinin İstanbul’da seçimi kaybetmesi üzerine başta Cumhurbaşkanı ve parti sözcüleri, bu kez “ortada bir oy yolsuzluğu var, suistimal var, usulsüzlük var” diye “sahte ve hayali seçmen” şâibesini ileri sürüyorlar.
Vaziyet şu ki, sürecin itirazlarla uzatılmasının “belediyedeki yolsuzlukları örtbas etmek, evrak kaçırmak amaçlı olarak seçim sonuçlarının açıklanmasını önleyen iktidar partisi, bu kez seçimi kriminalize ederek, iptal etme atraksiyonunda.
Sırasıyla sandık, ilçe ve il seçim kurullarından bir sonuç alamayan, “geçersiz oylar”ın tekrar tekrar sayılmasından bir netice elde edemeyen, “delilsiz itiraz”la “38 ilçede bütün oyların yeniden sayılması” başvuruları YSK’ca reddedilen AKP, şimdi de “seçimin sonucuna müessir olabilecek olaylar ve haller” kapsamında “olağanüstü itiraz”la seçimlerin iptalinin peşinde.
Görünen o ki, kimlerin “organize ettiği” belli olmayan “bir organize iş” var; yani “kazamadığı halde seçimlere şâibe bulaştırma ve iptal etme organize işi”!
GARABET
Seçim sonrası çelişkiler...
Son derece gayr-ı âdil, otoriter ve devlet imkânlarının hoyratça kullanıldığı seçim sürecinden sonra sandıklardan çıkan sonuçlara itirazlardan yığınla çelişki ortaya çıkıyor.
Çarpıcı çelişkilerin başında, başta devlet ajansı ve kanalları olmak üzere medyanın yüzde 95’ni kontrol edip güdümüne alan, seçimden bir gün önce on bir mitingi onlarca kanalda canlı olarak yayınlanan iktidar partisinin kamu görevlilerini sandık başkanı ve başkan yardımcısı olarak atayan, her sandıkta en az üç sandık görevlisi ve müşâhidi bulunan, seçim sürecini yöneten iktidar partisinin “organize suç işlendi” diye “usulsüzlük ve hile yapıldı” diye seçim sonuçlarına itiraz etmesi geliyor.
Keza, seçim gecesi daha ilk saatlerde “İstanbul’da yaklaşık 3 bin 870 oy farkıyla İstanbul’da seçimi kazandık hayırlı uğurlu olsun” diye adaylarının kazandığını iddia ederken, seçimden bir hafta sonra partisinin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı’nın “13-14 bin farkla bir seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye de hakkı yoktur” çıkışıyla parti yöneticilerini ters köşe etmesi.
15 bin farka rağmen on gündür İstanbul’da iktidar partisini isteğiyle “geçersiz oylar”ın tekrar tekrar sayılmasına karşı, Balıkesir’de 9 bin oy geride kalan “millet ittifakı” adayının 30 bin “geçersiz oy”un yeniden sayılması talebinin peşinen reddedilmesi.
Ve İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in dikkat çektiği gibi, aynı zarfın içinden çıkan ilçe belediye başkanlarına verilen oyları kabul edilip, büyükşehir başkanlarına verilen oyların iptalinin istenmesi yaman çelişkili garabetin sergilenmesi.
TESBİT
Ağır fatura ülkeye çıkacak
On altı milyonluk İstanbul’da seçimin akıbeti tartışılıyor. Piyasalar, uluslararası kamuoyu bu muhtemel oldubittiye odaklanmış, neticeyi bekliyor.
Ekonomistler, seçim gecesi altı liraya yaklaşan doların fırlayacağını, TÜİK verilerine göre enflasyonun yüzde 19.71’e, gıdada yüzde 29.77’e tırmandığı, son on yılın rekoru kırılarak işsiz ordusunun 4 milyon 350 bini bularak resmi rakamlarla yüzde 13.5’e, genç işsizlerin yüzde 25’e vardığı, gerçek işsizliğin yüzde 30’ları geçtiği ve piyasaların durduğu vartada ekonomiyi vurup ağır faturasının olacağını uyarıyorlar.
Özetle, siyasi rant uğruna seçimin iptali, zaten “hibrit - melez demokrasiler” kategorisindeki demokrasi endeksini daha da düşürüleceği ve ülkeye ağır bedelinin olacağı kaydediliyor…
VAZİYET
“Aman dikkat!” uyarısı
İktidar partisinin dayatmasına gelinip İstanbul’da seçimler iptalinin kriz içindeki ekonominin yanısıra siyasi faturasının da AKP’ye çıkacağı belirtiliyor. Medyanın bir haftadır bu konuyu manşetten ve gündemden düşürmediğini belirten yazar Kemal Öztürk’ün, “İstanbul konusu öylesine girift, öylesine ciddi bir mecraya sokuldu ki, adeta ülke genelinde sanki yeni bir seçim oluyor. Bu durumda seçim yenilense tüm muhalefeti, hatta ortada duranları bile akıl almaz şekilde motive olmuş bulur karşısında Ak Parti. Aman dikkat!” ikazı bunun ifâdesi. (Yeni Şafak, 9.4.19)