Milletin salgınla ve ağır ekonomik kriz üzerine gelen ekonomik çöküşle uğraştığı vetirede siyasette bir dizi oyun oynanıyor.
Son anket ve kamuoyu araştırmalarında muhalefet partilerinin oluşturduğu “millet ittifakı”nın oylarının “cumhur ittifakı”nı geçip “iktidar cephesi”nin yüzde 43-35’lere düşmesine karşı bir yığın siyasi komplo devreye sokuluyor.
Bunların başında dış politikadan ekonomiye, tarımdan eğitime bütün alanlarda başarısızlıkla iflâs eden, Meclis’i işlevsiz hale getiren, yargıyı güdümüne sokmakla yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını berhava eden “tek şahıs rejimi”ne mukabil “güçlendirilmiş parlamenter sistemi” esas alan “millet ittifakı”nın dağıtılmak istenmesi geliyor.
Bu süreçte öncelikle “darbe söylemleri” ajitesiyle ortalık bulandırılarak muhalefete gözdağıyla insanlar korkutulmaya çalışıldı. Peşinden mahalli seçimler öncesinde “millet ittifakı” adaylarının seçilmeleri halinde “terör örgütlerinin belediyeleri ele geçireceği” ve “vatandaşlara yapılan yardımların kesileceği” ileri sürüldü.
“MİLLET İTTİFAKI”NI BOZMA KOMPLOSU
Ama “bağış kampanyaları”nın engellenmesine, toplanan paraların bloke edilmesine, belediye hizmetleri için kredi ve borç taleplerinin reddedilmesine rağmen, belediyeler yaptıkları yardım faaliyetleriyle, sürdürdükleri hizmetlerle halktan büyük takdir aldılar. Anketlerde yüzde 50’nin üstünde oylarla seçilen başkanların oylarını yükselttikleri ortaya çıktı.
Akabinde özellikle anamuhalefet partisinin İyi Parti’ye ödünç milletvekili vermesinde olduğu gibi, bu kez İyi Parti ve ana muhalefet partisi liderlerinin bir erken “baskın seçim”de AKP’den ayrılan yeni partilerin grup kurup seçime girebilmeleri için milletvekili verilebilecekleri beyânlarıyla ezberi bozulan “iktidar cephesi” bir yığın karalama ve tahrike başvurdu.
Lâkin daha baştan sırıtan bu uydurmalara da kamuoyunun ilgisi olmadı. Cumhurbaşkanı’nın “hastalıklı zihniyetin milletvekili pazarlığı” tepkisi ile, düne kadar AKP’de genel başkanlık, başbakanlık ve önemli bakanlıklarda bulunmuş isimlerin kurdukları partileri “lekeli ve karanlık yüzlerin okyanuslar ötesinin proje partileri” tahkirinde bulunan Bahçeli’nin “partilerin Meclis’te grup kurabilmeleri amacıyla 2018’deki rezâlet ve melânetin yenilenmesi ve ihânet plânı” ithamlarının da millet nezdinde mâkes bulmamasına mukabil yeni komplolar kuruluyor.
Cumhurbaşkanı “muhalefet ve medya virüsleriyle hesaplaşacakları”nı söylüyor; Bahçeli “memleket masası” çağrısına bütün muhalefeti toptan aşağılayıcı salvolarla saldırıyor.
Altı milyon oyla Türkiye’nin ve Meclis’in üçüncü partisi olarak Hazine’den on milyarlarca lira ödenen, Meclis Başkanvekilinin seçildiği HDP üzerinden tam bir soğuk savaş yürütülerek “millet ittifakı” bileşenlerinin birbirine düşürülmesi taktiği güdülüyor.
“DEMOKRASİ İTTİFAKI”NI ENGELLEME HESÂBINA
Bu maksatla,“millet ittifakı” adaylarına oy veren milyonlarca seçmen rencide edilerek bunun üzerinden meşruiyet tartışması” çıkarılıp bu partiyle “millet ittifakı” içindeki bir partiyi çatıştırmakla “millet ittifakı”nın bozulması plânlanıyor.
Bir yandan belediye başkanlarının yardım hizmetleri ve çalışmaları engellenirken, diğer yandan HDP’den seçilen bütün başkanlar görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasıyla başta bu parti olmak üzere bütün muhalefet infiâle sürüklenmek isteniyor.
Belli ki seçime iki gün kala sırf HDP’li seçmeni iktidar partisine yöneltmek hesâbıyla İmralı’ya bir akademisyeni göndererek “AKP’li adaylara oy verilmesi çağrısı”nın yer aldığı “Öcalan’ın mektubu”nu devletin resmi ajansında duyuran, Osman Öcalan’la yapılan röportajı devlet kanalında yayınlatan siyasi iktidar, vartalı vaziyet karşısında tam bir siyasi travma geçiriyor.
Bunun içindir ki milletin yarısını karşısına alma pahasına bir dizi siyasi manipülasyona başvuruyor. Siyasi ömrünü uzatmak adına “otoriter sistem”e karşı muhtemel bir “demokrasi ittifakı”nı engellemek için bir yığın uyduruk isnad ve iftiraya, yanıltma ve çarpıtmaya tevessül ediyor.
Ne var ki, otoriterleşme, ekonomik ve sosyal çöküşe karşı “millet ittifakı”ndan “demokrasi ittifakı”na yükselen irâde daha da büyüyor…