"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Paris saldırılarının arka planı - 3

Cevher İLHAN
15 Ocak 2015, Perşembe
Pegida ile “cihadistler”in provokasyonu

Öncelikle Paris saldırılarından sonra aşırı örgütlerin “İslâm karşıtlığı” gösterilerini arttırmasına karşı Avrupa’nın tepkisi, “iki Avrupa” gerçeğini bâriz bir şekilde ortaya çıkarıyor. 

Gerçek şu ki, Avrupa Parlamentosu’nun ve AB ülkelerinin, Avrupa kamuoyunu İslâm aleyhine çevirme komplosuna müsaade etmemesi, ülkenin en büyük kilisesinin İslâm düşmanlığını körükleyen Pegida’ya karşı ışıklarını söndürmesi, onbinlerin meydanlarda toplanarak örgütü gösterilerini iptal etmek zorunda bırakması, barış, ahlâk, insaniyet, “adâlet ve hakkaniyet ölçüleri”ni esas alan “birinci Avrupa”nın değerini bir defa daha tezâhür ettirdi.

Fransa ve Almanya’nın “Saldırılar Müslümanlara mal edilmez” çıkışlarıyla cinâyetleri fâillerine münhasır bırakması, saldırıların yabancı düşmanı unsurlarca istismarını engellemesi, Müslümanlarla her türlü bozgunculuğa karşı dayanışma gösterileri, Avrupa’nın insanî müsbet yüzünü okutturdu. 

Ne var ki Doğu ile Batı’nın insanî değerler işbirliğini hazmedemeyen “ikinci Avrupa”nın ifsad odakları boş durmuyor. Sovyetlerin dağılmasıyla soğuk savaşın sona ermesi, devletlerde komünizmin yıkılmasının ardından özellikle Amerika’daki 11 Eylül olayları sonrası denklem değişti. Menhus mihraklar, bu kez “kızıl tehlike” yerine politikalarında “yeni düşman” olarak İslâm’ı koydular. 

Uluslar arası şebekelerin, hükûmetleri şaşırtıp aldatarak, karar merkezlerini kontrollerine alarakMüslümanlığın içini boşaltma, dünyevileştirip dejenere etme projesi devam ederken, İsrail’in Gazze’de yaptığı gibi Müslümanları dünyadan izole edip “gettolaştırma”yı denediler. Bu da olmayınca, “İslâm düşmanlığı”nı azdırarak yeniden topyekûn Müslüman- Hıristiyan çatışması tezgâhlıyorlar…

HUSÛMET HORTLATILIYOR

Bush’un, “terörle mücadele”, “barış ve demokrasi” maskesiyle, ortaklarının desteğiyle, Afganistan’ı ve “yeni Haçlı Seferi” diyerek Irak’ı işgal ve istilâsında olduğu gibi milyonlarca sivil katledildi. Altyapısı oluşturulmadan apar topar kalkışılan “Arap baharı”yla Libya’dan Yemen’e birçok Müslüman ülke iç iktidar çatışmalarıyla kaosa sürüklendi. En az 150 bin insanın öldürüldüğü Suriye iç savaşla maddeten ve mânen mahvedildi. 

Keza Müslüman coğrafyanın petrolden su ve enerjiye yeraltı ve yerüstü kaynakları istilâlarla gasbedilip yağmalandı. Buna, İslâm’ın “terör”le özdeşleştirilmesi, Müslümanların topyekûn “terörist/barbar” olarak nitelenmesi eklendi. Özellikle Batılı merkezlerde Müslümanların hak ve hürriyetlerinin kısılması, Irak’taki Ebu Gurayb hapishanesinden Guantanamo işkencehânesine, birçok yerde Müslümanlara ağır baskılar uygulandı ve hâlen uygulanıyor. 

Afrika’dan Önasya’ya’ya, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya İslâm âleminin ikiyüz seneyi aşkın sömürgeleştirilmesiyle esâret altına alınması, terörün küresel fonlarla finanse edilmesi, Batı ile tarihî, sosyal ve siyasî geçmişin yaralarını deşti. Eski çağlardan kalma ve Birinci Dünya Savaşı’nda hortlatılan Batılı zihin kodlarındaki “husûmet” tortusu yeniden azdırılarak büyük infiâle zemin oluşturuldu.

Kırılgan ve güvensiz ortamda, El Kaide’den El Nusra’ya, IŞİD’den, Boko Haram’dan El Şebab’a, mâlum ifsad şebekelerinin mâmulü taşeron örgütlerin organize eylemleri bahanesiyle Müslümanlara baskı yoğunlaştırılıyor. İslâm dünyasını kasıp kavuran zulüm âdeta meşrulaştırılıyor.

İslâm âleminde mezhebî ve etnik farklılıklar üzerinden fitne ateşi alevlendiriliyor. Kavga ve kargaşa yaygınlaştırılıp derinleştiriliyor. Müslümanlar birbirine kırdırılıyor, Ortadoğu’da İsrail’ın güvenliğini sağlanıyor. Afrika’dan Asya’ya emperyal güçlerin “küresel projeleri”nin önü açılıyor...

“İSLÂMOFOBYA”YA ORTAM… 

Gelinen noktada, daha önce muhtelif Orta Afrika ülkelerinde, yerleşim alanlarına, okullara, alışveriş merkezlerine saldırarak onlarca-yüzlerce sivili öldüren, iki yüzden fazla kız öğrenciyi kaçırıp pazarlık ve şantaj malzemesi olarak kullanan Boko Haram’ın, tam da Paris saldırıları sırasında Nijerya’da bir kasabaya baskın yapıp ikibin kişiyi katletmesi vahşetiyle bölgedeki katliâm bilânçosunun on üç bin cana varması, bu algı operasyonunun bir diğer boyutu.

Yine saldırıların akabinde Yemen El Kaidesi’nin Batı’ya “Güvende değilsiniz!” tehdidini savurması, Batı kamuoyunu İslâm aleyhine korkutup dehşete düşürme “kumpası”nı ele veriyor. 

Ve meş’um karikatürlerin yayınlanmasının maksadının da bu olduğu anlaşılıyor. Zaten İslâma düşmanlığa teşne küresel ecnebi mihrakların eline bahanelerle kozlar veriliyor. 

Hulâsa, İslâm karşıtı aşırı ırkçı Pegida ile “cihadist örgütler”in İslâm’la ilgisi olmayan menfi hareketleri birbirini beslemekle aynı maksada hizmet ediyor. İslâm’ın imajını karalamada istismar ediliyor. “İslâmofobya”ya ortam hazırlanarak İslâm’la Hıristiyan savaşı devşirilmeye çalışılıyor…

Okunma Sayısı: 3419
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı