"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sandıkta hile var’ diyen kaybetmiştir”

Cevher İLHAN
06 Nisan 2019, Cumartesi
Seçim sonrasında siyasi iktidarın müdahalesiyle iktidar partisinin seçim sonuçlarına itirazı, Türkiye’nin demokrasi barometresini okutturuyor.

Vakıa şu ki YSK Başkanı “millet ittifakı” İstanbul adayının önde olduğu tesciline ve İmamoğlu’nun 35 bin 154 sandığın ıslak imzalı tutanaklarının ellerinde olduğu açıklamasına karşı, iktidar partisinin, hiçbir hukukî temellendirme yapmadan, “geçerli bir delil” olmadan yaptığı itirazlarla “geçersiz oylar”ın yeniden sayılması oldubittisi dayatılıyor.

Oysa 2014 mahallî seçimlerinde yaklaşık 30 bin oyla kaybettiği söylenen Mansur Yavaş’ın günlerce YSK önünde âdeta kamp kurup açık itirazlarına rağmen YSK “delilsiz, gerekçesiz itirazlarla olmaz” diye reddetmişti.  Buna karşı gece yarısı toplanan YSK’nin, İl Seçim Kurulu’nun oy birliğiyle “hiçbir delile dayanmadığı” için tedbiren durdurduğu kararına rağmen sözkonusu ilçelerde yeniden sayımı başlatması tam bir skandal olarak sırıtıyor. Çâresizlikle “itiraz ve söylentilerle şâibe seçime bulaştırılmak istendiği” kanaatini kuvvetleniyor. 

Bundandır ki hukukçular, “maddi gerçek” kılıfıyla sonuçların meşruiyetine gölge düşüren kamuoyu algısının meydana getirilmek istendiğini belirtiyorlar. 

Vakıa şu ki iktidarın her sandıkta atadığı kamu görevlilerinden - memurlardan oluşan sandık kurulu başkanı ile yardımcı üyesinin, iktidar partisi ve ortağı sandık görevlileriyle müşâhitlerinin hiçbir itirazda bulunmayıp imzaladıkları ıslak imzalı sandık sonuç tutanakları ortada.

Bundandır ki, mevzubahis ilçelerde “geçersiz oylar”ın yeniden sayımıyla partilere çıkan oylar “düzeltilmesi”ne rağmen “millet ittifakı” adayının hâlâ 18- 20 bin oy bandında önde olması, iddiaların altının boş olduğunu ortaya koyuyor.

Ve bu durum, 5 Mart 2018’de seçim güvenliğinin masaya yatırıldığı Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası, sandık kurulunda her partinin müşahidinin olduğunu, vatandaşların kimlik bilgileriyle oy pusulalarının sayım ve dökümünü  beraber yaptıklarını ve YSK’nca her sandıktaki sonucun partilerin genel merkezlerine bir link üzerinden iletildiğini hatırlatan dönemin hükûmet sözcüsü Bozdağ’ın, “Ana amacı başarısızlıklarına kılıf bulmak, suçu seçim kuruluna, hileye, hurdaya atmak. O yüzden Türkiye’de kim ‘sandıkta hile yapılıyor’ diyorsa bilin ki kaybetmiştir, kaybetmesine bahane arıyor” sözlerini doğruluyor.   

Keza Cumhurbaşkanı sözcüsünün, geçen sene “Türkiye’de seçim sistemi çok güçlü, açık ve şeffaftır. Sandıklarda tüm partilerin temsilcileri görev alır ve sandıkta hile yapılması gerçekte mümkün değil. Her şey göz önünde kayıtlara geçer” tesbitini teyid ediyor. (BBC, AA, 25.6.18) 

***

“Onun adamı”ymış!

Seçim gecesi on üç saati aşkın veri akışının dondurulması skandalını Anadolu Ajansı Genel Müdürü, “Benim veri akışım durdu, ben ne yapabilirdim ki... Veri gelmedi. YSK veri göndermedi. İmamoğlu kazandığını zannediyor, kazandıklarını görmedim ki vereyim. Yıldırım’ın da kazandığı sonucunu vermedim” savunması kimseyi ikna edemedi. (Gazeteler, 2.4.19) Doğrusu daha sandıkların yüzde 25’i açılmışken, AKP’nin yüksek oy aldığı yerleri gösterip, “millet ittifakı” muhalefet adaylarını dipte gösteren AA’nın, YSK Başkanı’nın ifâdesiyle YSK verileriyle İmamoğlu’nun açıkça önde olduğunu duyurmamasının hiçbir mâkul mazereti bulunmuyor. Zira AA Genel Müdürü’nün “riski ben aldım, ikisini de vermedim” dediği “risk”, tamamıyla iktidar partisi adayı lehinde, “millet ittifakı”nın aleyhinde bir “risk”!

Vakıa şu ki “Bu kararı tek başıma aldım. Hakaret ve küfürler yedim, yediğim küfürler de maaşımın içinde. Ben dayağımı yerim temiz temiz. Ben bunlara şerbetliyim” serzenişi istifhamlara sebebiyet veren AA Genel Müdürü’nün, kafasına taktığı “Erdoğan” yazılı şapkanın danışmanken çekildiği”ni söyleyip,  “Erdoğan’ın yanındaydım. Sevsen de, sevmesen de ben onun adamıyım arkadaş” resti, “tarafgirliği”nin ikrarı olarak kayıtlara geçiyor.

***

“Yav öyle ağlak ağlak gezmeyin!”

Bilindiği gibi, iktidarın Ankara adayı seçim öncesi bir mitingde siyasi rakiplerine yönelik olarak “Seçimi aldık, kazandık, acâyip götürüyoruz. Seçim günü geldi gerçekler yüzlerine çarptı o zaman ne diyorlar, ‘oylar çalındı’; yapma ya! Yav öyle ağlak ağlak gezmeyin, biraz dürüst olun!” ifâdelerini kullanmıştı. Kaderin cilvesine bakınız ki, AKP’li adayının “ağlak, ağlak dolaşmayın!” alaycı sözleri, onca sayımdan sonra yeniden sayım itirazlarıyla hâlâ ayak direten, “oyların çalındığı” ajitasyonuyla peşpeşe şikâyette bulunan siyasi iktidarın içine düştüğü ibret verici vaziyeti özetliyor.

***

Sayımda da çifte standart!

Garip olan, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere AKP’den gelen her “yeniden sayım” itirazını kabul eden ilçe ve il seçim kurullarının, muhalefet partilerinin birçok il ve ilçede yüzlerce “geçersiz oy”a karşı, 23 ve hatta 3 ve 2 oya düşen farka yaptıkları itirazların yeniden sayım taleplerini garip bir biçimde reddedip, başkanlıkların iktidar adaylarına verilmesi.

Özetle, YSK’nin eski kararlarıyla çeliştiği tam bir çifte standart garabeti sergileniyor. İbret-i âlem olarak…

***

 “YSK hâkimlerini zan altında bırakacak…”

“Devletin görevlendirdiği sandık başkanlarını, YSK hâkimlerini ve seçim sistemini zan altında bırakacak, şâibeli yapacak açıklamalardan kaçınmak gerek. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı’nın ‘gerçekten demokrasi tarihimizin en büyük şâibelerinden biridir bu seçim desem herhalde fazla abartmış olmam’ sözünü düzeltmesinde fayda var. Zira bu söz, seçim sistemini, 31 Mart’ta tüm şehirlerde yapılan seçimleri şâibeli hale getirebilir.”

Kemal Öztürk (Yeni Şafak, 4.4.19)

Okunma Sayısı: 3187
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    6.4.2019 01:09:01

    Anadolunun bir bastan öbür basa 4 ila 5 arasinda DEPREMLER ile sallanmasini ilahî bir ikaz olarak algilayanlar olacaktir. Olasi büyük bir fitne ve haksizlik hengamesinde beklenilen büyük DEPREM olmasindan korkulmasi normaldir. Sonrasinda bunu bizim burada bahsetmemiz veya Hollandali Deprem Bilimcinin uyarmasi mülahazalari pek önem tasimaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı