"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Saptırıcı popülist polemiklere rağmen...

Cevher İLHAN
15 Nisan 2017, Cumartesi
Referandum sürecinde demagojik saptırmalar ve çarpıtmalar tam gaz devam etti.

On sekiz maddenin neyi getirip neyi götüreceğinin tahlili yerine, kamuoyunu yanıltan bir kampanya yürütüldü.

Gelişmiş ülkelerin yüzde 80’inde parlamenter sistem olmasına, en gelişmiş yirmi ülkenin -ABD dışında- parlamenter sistemle yönetilmesine, en geri kalan 20 ülkenin tümümde “başkanlık” olmasına karşı, sürekli “tek kişilik cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”nin ülkeyi uçuracağı havası pompalandı.

Toplamsal mutâbakat ve milletin devletle sözleşmesi olan anayasal değişikliklerin mâhiyet ve muhtevasını tartışmak, “Türk tipi” denilerek kuvvetler ayrılığını berhava eden, Meclis’in denetleme yetkisini ortadan kaldıran, Meclis’in yasama/kanun yapma yetkisine tek başına kararnâmelerle cumhurbaşkanını ortak eden “garip sistem” parlak lâflarla çarpıtıldı.

İSNAD, GAF, DEMAGOJİ, ÇARPITMA…

Önce, “hayır’ diyenler teröre destek”le ve “hıyanet”le suçlandı. Sözkonusu “tek adamlık rejim”e “hayır” görüşündeki halkın en az yarısı “terör örgütlerinin yanında yer almak”la töhmet altında bırakılmak istendi. 

2010’daki referandumda başta PKK’nın ve her fırsatta sözü edilen “örgütlerin” AKP ile birlikte canhıraş “evet” dedikleri unutularak, “Kandil, İmralı, FETÖ, Batı ‘hayır’ diyor!” diye tersine propaganda ile suçlamalara mâruz bırakıldı. Ve on beş yıldır iktidarda değillermiş gibi, “evet’ çıkarsa terör bitecek!” vaadiyle siyasal mühendislik yapıldı.

Ve en son Cumhurbaşkanı danışmanlarının “eyâlet sistemi”ni gündeme getirdiği vetirede, Kandil’den tersinden “evet” propagandasına hizmet uğruna savrulan “hayır” saptırmaları üzerinden çarpıtmalar sürdü.

Son dönemeçte, 1990’lı yıllarda İstanbul’daki bir hastanedeki “galoş skandalı” haberi bile yeniden piyasaya sürülerek “evet” propagandasında istimal edildi. “Anayasal değişiklikleri” tahlil etmek yerine “gâflar” üzerinden manipülasyonlar yapıldı. 

Sehven sarfedilen bir kelime haftalarca ısıtılıp meydanlarda halka dinletildi. Oysa benzer gâfları bütün siyasetçilerce yapıldı. Başbakan, Bolu’da meydanda miting kürsüsünde, yaptığı zulümle bilinen “Bolu Beyine selam olsun!” diye övmüştü. Onunla mücadele eden Köroğlu’nu ağzına almadı. Cumhurbaşkanı, “100 bin vatandaşın imzasıyla cumhurbaşkanı adayı gösterebilir” diyeceği yerde “100 bin kişi cumhurbaşkanı değiştirebilir” diye konuşmuştu…

“YA ‘EVET’, YA KAOS!” ŞANTAJIYLA

Bu arada bilhassa iktidar cephesince sürekli gündem saptırıldı. Siyasi rant uğruna, “Evet’ çıkmazsa terör daha da azar, ekonomi çöker!” söylemleriyle kalabalıklar tehdit edildi.

Yani, “Tehditlerle, korkularla, hilelerle, efkâr-ı âmme (kamuoyu) başa bir mecrâya çevrilmeye; muhâkeme-i akliye az bir zamanda kapatılmaya” çalışıldı. (İşârâtü’l İ’câz, 164)

“Partili cumhurbaşkanının tek kişilik vesâyet”i allanıp pullanarak tek taraflı insafsız ve iz’ansız tahripkâr ve tahrikkâr propagandalarla algı operasyonu yapıldı.

Bu arada “toplu açılışlar” adı altında devletin bütün imkânları sonuna kadar hoyratça kullanıldı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere iktidar sözcülerinin mitingleri, propagandaları aynı anda başta devlet kanalları olmak üzere bütün kanallarda pompalandı.

Kısacası, piyasaya çok silik söz servis edilerek, gerilim ve çatışma üzerinden yeniden siyasi rant elde edilmeye heveslenildi. O denli ki AKP’ye yakın kalemler bile, “kirlenmiş, ötekileştiren, nefret yayan, korkutan, kötü dil”den yakınıp, sağduyu çağrılarında bulundular. Kamplaştıran, kutuplaştıran, düşmanlaştıran siyasetten ülkeye, millete, demokrasiye hiçbir fayda gelmeyeceğini ikaz ettiler.

“Hayır”lısıyla…

Okunma Sayısı: 1868
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı