"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sınır ötesi operasyonlar”ın akıbeti

Cevher İLHAN
19 Şubat 2021, Cuma
Cumhurbaşkanı’nın, “başarısızlıkla sonuçlandığı”nı açıkça itiraf ettiği Gara operasyonu için, “Temmuz 2015’ten bugüne kadar sınır içi ve dışı operasyonlarda 401’i asker, 403’ü jandarma, 116’sı güvenlik koruyucusu olmak üzere toplam 1259 şehitle 770 vatandaşın hayatını kaybedip beş bininin yaralanmasına karşı yurt içinde ve dışında toplam 12 binin üzerinde terörist imha edildi, 17 bin 750’si etkisiz hale getirildi” sözleri “terörle mücadele”nin yine “etkisiz hale getirip imha edilen terörist sayısı”yla açıklanmasını ve “sınır ötesi operasyonları yeniden gündeme getirdi.

Gerçek şu ki AKP iktidarında “terörle mücadele” salt “askeri operasyonlar”a hasredilerek güvenlik güçlerine ihale edildi. 2014 Eylül’ünde Genelkurmay’ın “çöktürme plânı” adını verdiği “gizli ‘savaş simülasyonu/eylem plânı”yla “sınır ötesi harekât” ve “askeri operasyon”lara bağlandı.

“Tek kişilik yönetim”de de Cumhurbaşkanı, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı “terörle mücadele”yi hep “imha edilen – etkisiz hale getirilen terörist sayısı”yla açıkladılar. 

Cumhurbaşkanı’nın 28 Mart 2018’de Harp Akademileri’nde “5.400 terörist imha edildi, şehit sayısının on katı onlardan (terör örgütünden) etkisiz hale getirildi; ‘ona bir’!” cümlesi bunun ifâdesiydi. “Demokratik açılım’ dedik olmadı, ‘millî birlik kardeşlik projesi’ dedik olmadı, ‘çözüm süreci’ dedik yine olmadı” yakınması, “terörle mücadele”de “imha yöntimi”nin teyidiydi. 

“SINIR ÖTESİ HAREKÂTLAR”LA TERÖR BİTMİYOR

Bundandır ki güvenlik kurumları, kamuoyuna her harekâtın ardından “kaç teröristin imha edilip etkisiz hale getirildiği” listelerini yayınladılar. En son 44 uçak, 30 helikopterle yapıldığı söylenen, on altı asker, polis ve devlet görevlisinin şehit edildiği “başarısız kurtarma operasyonu”nun ilk duyurusunda Milli Savunma Bakanı’nın “Irak kuzeyi Gara bölgesinde 10 Şubat 2021’de 75 km. genişliğinde, 25 km. derinliğinde bugüne kadar icra ettiğimiz harekâtların hemen hemen en büyük bölgesinde ‘Pençe Kartal-2 Harekâtı’ başlatıldı, teröristlere ait barınak, sığınak ve mühimmat depoları ile sözde karargâh yerlerinden oluşan 50’den fazla hedef başlangıçta hava harekâtı ile başarılı bir şekilde tahrip edilip başlarına yıkıldı, toparlanmaya çalışan teröristler de orada etkisiz hale getirildi ve 48 terörist imha edildi” bilgileri “imha yöntemi”nin devam ettiğini gösteriyor.

PKK’nın ilk terörü başlattığı 15 Ağustos 1984 Eruh kanlı saldırısından sonra özellikle yapılan pek çok sınır ötesi harekâtta yoğun bombardımanla ateş altına alınan bölgede savaş uçakları, tank ve toplarca örgüt sığınaklarının tam isabetle vurulup silâh ve mühimmatın imha edildiği bildirildi. 

Ne var ki sınır ötesi operasyonların terör örgütünü bertaraf etmediği, başta Genelkurmay eski başkanlarıyla sözkonusu harekâtlarda yer alan komutanların beyânlarıyla kayıtlarda. 

Genelkurmay eski Başkanı Başbuğ’ur 6 Temmuz 2010’da “1984’ten 2010’a kadar 26 yılda 30 bin teröristin öldürülüp 10 bininin yaralı ve teslim alınmasıyla toplam 40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi. Güvenlik kuvvetleri beş defa PKK’yı bitirdi; ‘terör örgütü dağıldı, bitti’ diye yanlış algıladık, ama aslında terör örgütü bir türlü bitmedi” tesbiti gerçeği su yüzüne çıkarıyor.  

Son safhada İçişleri Bakanı, terörist sayısının yurt içinde 300’e indiğini söylüyor; lâkin başta Kandil ve Irak’ın kuzeyindeki kamplarda en az altı-yedi bin teröristin olduğu kaydediliyor. Yani, 40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildiği halde terör örgütü bitirilmiş değil, dağ kadrosu duruyor. 

“İMHA STRTEJİSİ”YLE TERÖR TASFİYE EDİLEMİYOR

Neticede, on dört bin şehidin verildiği “terörle mücadele” bilânçosuyla maddi ve mânevî vahim kayıplar “imha stratejisi”nin terörü tasfiyede işe yaramadığını ele veriyor.  

Kaldı ki AKP iktidarında Ankara’nın Şam’ı dışlayan ve Suriye’nin etnik ve mezhebi ayırımlarla bölünüp parçalanmasına zemin hazırlayan yanlış politikaları sonucu, Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi, 911 km’lik Suriye’nin kuzeyinde de yine ABD ve küresel emperyal ecnebilerin destek ve korumasında elli bin TIR dolusu silâh-mühimmat sevk edilen “Suriye PKK’si” PYD/YPG örgütünün 70 bini bulan militanı türetilip bölgeye musallat edilerek “uydu devlet” kurduruluyor.   

Özetle, dağa çıkışlar sürdükçe terör örgütünün bitirilemediği vakıası, çoğu kez dağı taşı bombalamanın ötesine geçmeyen “sınır ötesi harekâtlar”ın akıbetini sorgulatıyor. 

Zira otuz altı yılı aşkındır sürdürülen, her seçim ve referandum sürecinde ya da içte sıkıştığında tepeden “tâlimatlar”la alây-ı vâlâ ile başlatılan ciddî yanlışlarla muallel “güvenlikçi politikalar”ın ürünü “imha stratejisi”nin “terörle mücadele”de bir netice vermediği, terörün kökünü kurutmadığı ortada. 

Silâhlı teröristlere karşı elbette silâhlı mücadele verilecek; ancak terör örgütünün tümüyle tasfiyesi için millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in uhdesinde, demokratikleşme, temel hak ve hürriyetler ekseninde topyekûn ekonomik ve sosyal köklü tedbirlerle kapsamlı “terörle mücadele stratejisi” gerekiyor.

Okunma Sayısı: 1904
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı