"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasette istimali “süreç”i zehirliyor

Cevher İLHAN
06 Ağustos 2025, Çarşamba
İktidardakilerin “terörsüz Türkiye” dedikleri, muhalefetin “demokratik Türkiye” olarak tanımlamak istediği adı konmayan “süreç”teki yaman çelişkiler tereddütleri tetikliyor.

Mayıs 2023 seçimlerinde itiraflı sahte videolu iftiralarla “millet ittifakı”nı “DEM’lemek”le, Cumhurbaşkanı adayını “terör örgütüne destek”le itham eden, Bahçeli’nin “Hazine yardımı kesilsin, milletvekillerine maaş ödenmesin ve derhal kapatılsın!” dediği hatta “kapatmadığı” için Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması” tepkisini verdiği DEM üzerinden İmralı ve Kandil’le işbirliğine girişen “iktidar cephesi”nin muhalefeti “düşmanlaştırmak”la siyasî kutuplaşmayı tahrik etmesi istifhamları arttırıyor.

Zira sadece 30 PKK’lının Süleymaniye’de sembolik “silâh yakma seremonisi” propagandasıyla kalınması tedirgin ediyor. Her ne kadar her fırsatta “pazarlık yok” dense de, Suriye’dekilerin açıkça silâh bırakmaması; Kuzey Irak kampları ve Kandil’deki militanların ellerindeki envanteri çıkarılmayan, numaraları alınmayan, nerede, hangi terör saldırısında kullanıldığı bilinmeyen silahların ne kadarını, ne zaman, nasıl, hangi şartlarla bırakacağı ve terör örgütünün kendini feshedip etmeyeceği bilinmiyor…

TOPLUMDA ENDİŞELER ARTIYOR…

Bu açıdan bütün çağrılara rağmen kanunla kurulmayıp Meclis Başkanı’nın inisiyatifiyle kurulan “komisyon”un her an lağvedilme riskini taşıması, “nitelikli çoğunluk” sözünün aksine iktidar kanadının çoğunluğuyla her an emrivakilerle karşı karşıya bırakmasından korkuluyor.

Bundandır ki vatandaşlar, yargıyı siyasetin güdümüne sokan 2010 anayasa değişiklikleri ve 15 Temmuz bahaneli “20 Temmuz OHAL darbesi” baskısında iki buçuk milyon “mühürsüz-geçersiz” oyun yasalara aykırı olarak “geçerli” sayıldığı 16 Nisan 2017 referandumuyla milletin başına musallat edilen “tek adam rejimi”nin yeni bir siyasi kumpasından işkilleniyor.

Saray iktidarının ana muhalefetin seçilmiş belediye başkanlarına operasyonlarla siyasete müdahalesi çarpıklığı “Diyarbakır’da demokrasi, İstanbul’da otokrasi” eleştirini haklı kılarken, önceki “çözüm süreçleri” gibi bu “süreç”in de akametini sözkonusu ediyor.

Kandil’deki terör örgütü elebaşlarının şımarıkça “Varlığımız kabul edilmez, koştuğumuz şartlar yerine getirilmezse silâh bırakmayız; kendini feshetse de başka bir isimle ‘yeni PKK’ kurulur!” restini çekmeleri; terörist başının da DEM yöneticilerine, “Adalet Bakanı ile görüşürken kayyımları gündeme getirmeyin!” uyarısı bu endişeleri daha da derinleştiriyor.

Bu arada Saray başdanışmanlarının, iktidar partisi sözcülerinin her defasında “yeni anayasayla Türkiye’nin geleceği şekillendirilecek” diye “anayasa değişikliği”ni lanse etmeleri; Cumhurbaşkanı’nın -sanki yirmi üç yıldır iktidarda değillermiş gibi- “yeni anayasa, 82 anayasasının darbe dönemi tortularından kurtaracak, üstümüzdeki ölü toprağını atacaktır” çıkışları geniş halk kesimlerini işkillendiriyor.

KOMPLOYU “MEŞRULAŞTIRMA” TUZAĞI!

Özetle, partili Cumhurbaşkanı’nın iktidarının ikamesi, “tek adam otoriter rejimi”nin idamesi ve tahkimi, erken ya da birkaç ay veya hafta öne alınmış bir seçimde yüzde 51 oy devşirmede iktidar partisi lehine istimali vatandaşları ürkütüyor.  

Bundandır ki Anayasanın açıkça çiğnendiği, demokrasinin berhava edildiği, temel hak ve hürriyetlerin ortadan kaldırıldığı, AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlâli” ve “âdil yargılama” kararlarının iktidardakilerin tâlimatıyla yerel mahkemeler ve Yargıtay’ca dinlenilmediği vartada milletin yüzde 70’i “süreç”e şüpheyle bakıyor. Terör örgütünün tasfiye olup silah bırakacağına muhalefetin yanısıra iktidar seçmeninin de kahir ekseriyeti inanmıyor!

Bu yüzden terörist başı ile kontrolündeki DEM ve emperyal ecnebilerin güdümündeki Kandil’le Saray iktidarı arasında kotarılan “süreç”in “otoriter rejim”in takviyesi ve kalıcılaştırmasında kullanmakla bir defa daha fiyaskosuna muhalefeti ortak etme tezgâhıyla “politik proje”yi “meşrulaştırma” tuzağının kurulduğu tedirginliği toplumda yaygınlaşıyor.  

Kısacası, “siyasî komplo”lara malzeme edilmesi daha baştan “süreç”i zehirliyor…

Okunma Sayısı: 1399
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman Yıldırım

    6.8.2025 22:18:20

    Sayın Enes, Ergenekonun savcısıyım diyip avukatlığını üstlenmesi,Ne istedilerse verip sonra terör örgütü ilan etmesi, pkk yi en büyük düşman ilan edip,Dem i pkk nin meclisteki uzantısı ilan edip şimdide ittifak kurmak, gibi hizmetlerden acaba nede bahsetmesin. Erdoganı kutsal lider kabul ederseniz yanlış doğru demeden her yaptığını alkışlarsınz, yanlışını göreni de hain ilan edersiniz. Siyasalislamcı mantığı böyle işler.

  • Hasan Zmuharrem

    6.8.2025 22:07:27

    Allah razı olsun

  • Hüseyin İlhan

    6.8.2025 18:50:45

    Merak etme Hasan kardeşim ,hergün pataklanıyor,her anında zalimin zulmüne destek sağlayan bir idare başımızda.Neyse 'Atı alan Üsküdarı geçtikten sonra ,ne pişmanlık ne de ah-vahlar yapılanları geri getirmez. Sorup da cevap alamadığım iki hususu tekrar belirteyim.'ŞAM'DA CUMA NAMAZI KILDI MI,ve 'O belediye kime ait,diye sorduğunun cevabını öğrendi mi . Ya da Cum'a namazı kılacağız,diyerek şehit ve masumların cenaze namazlarına katılabildimi. 'O beleidye kime ait,derken hangi saikle suali sorduğunu bilen varsa onunda cevabını yazabilir.

  • Hasan

    6.8.2025 14:49:21

    Ah Enes kardeşim. Keşke öyle şeyler yazmasaydın. Birazdan seni pataklayacaklar. Haberin olsun. Allah’a emanet.

  • İlker Cihan

    6.8.2025 14:46:49

    Cevher Bey, Baştan başa olumsuz sonuçları varsayarak yazdığınız makaleyi dikkatle okudum. K. Güleçyüz Beyin makalesini de özenle okudum. Yeni Asya gibi keyfiyeten güzide bir gazetede iki yazarın birbirine Bu kadar zıt yazı kaleme alacağına (1974 ten ber okuyucusu olarak) çok hayret ettim. Özel uslubunuza saygı duyarım. Ama Yeni Asyanin üslubu Risale-i Nur mizanlarıdir. Yazılar da öyle olmalıdır. Kimsenin bu milleti ümitsizliğe, karamsarlığa hakkı yoktur. Milletin %70i, iktidarın kısmı adamının güveni yoktur diyorsunuz. Allah aşkına bir gazeteci olarak kaç defa bu oranla ilgili bir saha çalışması yaptınız. Okuyucu olarak biz gazetenin eğitimlerinin devamlı etkisindeyiz. Yazarla bunu dikkate almalıdır. Yazarlarımız ve okuyucularimiza Baki Selamlar.

  • Hüseyin İlhan

    6.8.2025 12:38:08

    Allah razı olsun ağabeyim.YENİASYA YAZIYORSA DOĞRULARI YAZAR,sözüne masadak makaleleriniz ile bizleri gafletten,hainlere aldanıp din ve millet düşmanı,siyonist katilere her trülü desteği veren dolandırıcı,gaspcı,soyan ve soydurtan zalimlere karşı teyakkuz içinde tutuyorsunuz. Bu ülkenin selamete ermesi için din istismarcısı,YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ namlı,BOP Eşbaşkanı görevlisi olarak müslümanalra daima zulüm ve zarar verenden kurtulduğumuzda huzur bulacağına kaniyim.

  • Enes

    6.8.2025 08:07:50

    Sizin mantığınıza göre bu ülke de, ne ezanlar aslına döndürülebilirdi, ne başörtüsü yasağı kalkardı, ne ayasofya açılırdı. Sizin bu mantığınıza göre hiçbir iş yapmamak en güzel siyaset demektir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı