"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasette “karalama kampanyası”

Cevher İLHAN
19 Şubat 2019, Salı
Mahallî seçimler sürecinde siyasette gırla giden çarpıklıklardan biri de medyatik manipülasyonlarla siyasî iktidar hesâbına gerçeklerin tersyüz edilmesi.

Adaylık sürecinde “iktidar cephesi”ndeki partilerde birçok il ve ilçe teşkilâtındaki istifalar ve ihrâçlarla süren “aday pazarlıkları” ve çalkantılar haber yapılmazken, hatta “ülkenin bekası için fedakârlık” olarak lanse edilirken, muhalefet partilerindeki en ufak bir itiraz ve açıklama “çatırdıyorlar!” diye tam bir algı operasyonu devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” paravanındaki “tek kişilik rejim”de olduğu gibi iktidarın adaylarının tepeden parti genel başkanları tarafından belirlenmesi antidemokratik uygulamalara bir şey denmeyip, dahası övülürken, muhalefet adaylarının en azından parti meclislerinde ya da genel idâre kurullarında belirlenmesi serişte edilerek tam bir psikolojik harekât yürütülüyor.

Kısacası, “millet ittifakı” adaylarının açık ara olmasının üzerinde durulmayıp geçiştirilirken, “cumhur ittifakı” adaylarının “başarı ihtimali”  dahi öne çıkarılıp parlatılıyor.

Ve en vahimi, sırf siyasî rant hesâplarıyla, bir-iki belediyeyi almak, birkaç oy daha devşirmek uğruna politik polemiklerle, insafsızca siyasi yanıltmalara, hîlelere, tehditlere başvuruluyor.

ÇELİŞKİLİ OY HESÂPLARIYLA…

Mesela, daha önce  “Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki adaylarda yüzde yüz AKP’lilik aramadık, HDP’li seçmene de hitap edecek isimler seçtik” diyen AKP Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Mardin eski Milletvekili Orhan Miroğlu, “artık kayyım dönemi sona erecek” derken, en üst düzeyde Cumhurbaşkanı, savcılıklardan “sakıncası yok” belgesini alıp yasalara göre girdiği seçimleri kazanacak belediye başkanlarının seçildikten sonra derdest edileceklerini bildiriyor.

Miting meydanlarında “Bu seçimlerde de bu tür teröre bulaşmış olanlar, olur ya sandıktan çıkacak olurlarsa öyle bekleyelim şu olsun bu olsun yok, anında gereğini yapıp kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz” söylemini sürdürüyor.

Daha düne kadar “çözüm süreci”nde “terör örgütü uzantıları” dedikleri bu partiyle 28 Şubat 2015’te müzâkere masasına oturulup “pazarlılar” yapılaması, Cumhurbaşkanı’nın ikrarıyla “güvenlik birimlerinin terör örgütüne yüzlerce operasyonuna izin verilmemesi”, defalarca “Sayın Öcalan” dedikleri terörist başının mektubunun meydanda milyonlara okutulması, İmralı ile Kandil arasında “mektupçuluk” yapılması, Avrupa’daki terör örgütü ebaşlarıyla “devlet/istihbarat görevlileri”nin gönderilip arabuluculuk edilmesi görmezden geliniyor.

Ne var ki bir yandan bu tür tehditler ve şantajlar savrulurken, diğer yandan HDP’nin aday göstermediği bazı büyük şehirlerle il-ilçelerde bu partiye oy vermiş yedi milyon seçmenden kaç milyonunun “AKP-MHP bloku”na oy verdiğinin hesâpları yapılıyor.

“KARA PROPAGANDA” İLE…

Partisinin genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanı “CHP, İyi Parti, SP’yi HDP ile işbirliği yaptıkları”nı iddia edip “dörtlü çete” olarak itham ederken, “zillet ittifakı” dediği “millet ittifakı” partilerinin HDP’ye oy vermiş seçmenin oylarını alma ihtimalini “terör örgütüyle ittifak” olarak karalarken, AKP’li yönetici Miroğlu, parti sözcülerinin “terör örgütü uzantısı” dedikleri HDP’den ne kadar oy alacaklarının hesâbını yapıyor. Yüksünmeden “HDP  “bölgede bir milyon 70 binin üzerinde, metropolde bir milyona yakın HDP oyunu aldık. Bu yüzden bu seçimde de o iki milyon oyu istiyoruz; İstanbul’da -Kürt seçmenden- HDP’den biraz daha fazla oy alıyoruz” diye konuşuyor.

Bir taraftan, AKP’nin İzmir ve İstanbul adayları “HDP’nin oylarına talibiz; kimse çantada keklik görmesin”, “HDP yasal bir partidir”, “HDP’ye oy veren kardeşlerimizden oy istiyoruz” mesajlarını verirken (gazeteler, 5.2.19) diğer taraftan muhalefet partileri için Cumhurbaşkanı, “Gittiler, terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile masaya oturdular!” diye karalıyor.

2018’de yaklaşık 70 milyon, sadece31 Mart yerel seçimleri için 92 milyon liralık Hazine yardımı verilen Meclis’in üçüncü partisi HDP’ye oy vermiş yedi milyona yakın vatandaş “sakıncalı” olarak ilân edilip “terör örgütüne destek” isnadında bulunulması çelişkili garabeti sergileniyor. 

“Millilik ve yerlilik” üzerinden müthiş bir ayrıştırma ve tefrika ile vatandaşların arasına fitne sokan, “particilik taraftarlığıyla, gayet dehşetli bir kin ve adâveti damarlara dokundurup kin ve garaza ve mukabele-i bilmisile mecbur eden ve hayat-ı içtimâiyeyi (milletin sosyal hayatını) tamamen zîr ü zeber (alt üst) eden bir zehir” olarak ikaz edip sakındırdığı “Yalan ve ifratperverâne keşmekeş” yanıltıcı yayınlarla siyaset ve sosyal hayat zehirleniyor. (Emirdağ Lâhikası, 393; Eski Said Dönemi Eserleri, 187-8)

Hûlâsa “kara propaganda” ile milletin barış ve birliği, ülkenin bütünlüğü tehlikeye düşürülüyor. Toplumdaki kamplaşma ve kutuplaşma daha da derinleştiriliyor.

Siyaset uğruna değer mi?

Okunma Sayısı: 2009
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı