"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasi ihtirasın akıbeti…

Cevher İLHAN
03 Aralık 2019, Salı

VAZİYET

Bilindiği gibi 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri öncesinde “millet ittifakı”nın başta Ankara ve İstanbul olmak üzere başkan adayları “belediye şirketlerinin şeffaf yönetilmesi ve denetlenmesi” için “ihâlelerin artık şirketler üzerinden değil doğrudan belediyeler üzerinden yapılacağını deklâre etmişler ve kazanır kazanmaz ilk iş olarak bu teklifi belediye meclislerine sunmuşlardı. 

Ama belediye bütçesinin yüzde 75’ini bulan, ancak milletin seçtiği halka hesap verecek belediye başkanlarının kontrolü dışında iktidara yakın isimlerden oluşturulan belediye şirketleri yönetimlerinin devamı için, seçilmiş başkanların yetkileri gasbedildi.

“Torba yasa”da “bütçe yasası”nın ve belediyelere gönderilecek ödeneklerin de cumhurbaşkanınca belirlenmesi” girişiminde bulunuldu. Özellikle 23 Haziran İstanbul seçimlerinin 806 bin oy farkıyla “millet ittifakı”nca tekrar kazanılması üzerine, Ticaret Bakanlığı’nın kanuna aykırı olarak yayınladığı, “genelge”yle belediye başkanlarının bazı yetkileri belediye meclisine devredildi. On yedi yıldır AKP’li başkanların istimal ettiği yetkiler yeni seçilmiş başkanlardan alındı. Bilhassa metro ihâlelerinin Ulaştırma Bakanlığına devriyle en son belediyelerin yapım işlerini devrettiği, ücreti iş tamamlandıktan sonra maliyet bedelleri üzerinden Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ödenen metro ve şehir içi raylı ulaşımda geri ödemenin usul ve esasları değiştirildi.

Özetle, hiçbir hukukî ve kanunî dayanağı olmadan, kararnâme ve genelgelerle belediye başkanlarının elleri - kolları bağlanıp çalıştırılmaması operasyonlarına başvuruldu. 

Türkiye’nin imza attığı mahalli yönetimlere dair “Avrupa özerklik şartı”na göre, seçilen belediye başkanlarının yetkilerini kullanmalarına tırpan vuruldu; partili cumhurbaşkanın tek başına çıkardığı kararnâmelerle istediği belediyelere fazladan kaynak aktarıp istediği kaynakları kesmesine “yasal kılıf” uyduruldu.

Bu vaziyet, iktidar partisi adayına oy vermeyen vatandaşları toptan cezâlandıran bir “siyasi ihtirası” söz konusu ediyor. 

Ve “menfaat üzerine dönen siyaset”in, siyasi rant uğruna demokrasiyi ve millet irâdesini hiçe sayan bir garabeti olarak siyasi tarihin kayıtlarına geçiyor.

Oysa “ders çıkarmayan” siyasi ihtirasların akıbeti tarihin tekerrürü ile ortada.

TESBİT

EYT’liler ve “mânânın zıddı siyaset”!

Siyasette çokça tartışılan konulardan biri de, “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” (EYT) meselesinde siyasi iktidarın takındığı tutumla ortaya çıkan çelişkiler.  

Daha önce bu konuda siyasi iktidarca en üst düzeyde defalarca çözüleceği sözü verilen EYT’lilere dair Cumhurbaşkanı’nın en son gittiği Katar dönüşü, “Fazla uzun sürmez, kısa bir süre sonra bu olayın nasıl bir manipülasyon, ülke ekonomisini çökertmeye dönük nasıl bir adım olduğunu herkes kabul edecek ve bunun karşısında durmaya başlayacak” diyerek açıkça tavır koyması üzerine iktidar sözcüleri zor durumda kaldılar. (gazeteler, 26.11.19)

Saatte 12 milyon 104 bin 140 lira, yani 2 milyon 146 bin 124 dolar faize giderken, Hazine, ayda 8 milyar 714 milyon 980 bin 800 Türk Lirası, dolar bazında 1 milyar 545 milyon 209 bin 370 dolar faiz öderken ve bu kadar israf varken, siyasi iktidarın baştan beri, özellikle mahalli seçimler sürecinde “hak mağduriyetlerini gidereceği” sözünü verdiği “EYT konusu”nda tezatlı açıklamalarla çarkı, “siyasetin samimiyet(sizliğ)i”ni söz konusu ediyor. 

Ve Bediüzzaman’ın “Zaman olur zıt, zıddını saklarmış. Lisân-ı siyasette (siyaset dilinde) lâfız (söz) mânânın zıddıdır” tesbitine bir defa daha hak verdiriyor.

Okunma Sayısı: 2499
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • erhan

    3.12.2019 09:16:01

    emekli olan ve olacaklara, bu şartlar altında minimum 4 bin TL. maaş bağlayalım ve bu insanların kamu ve özelde çalışmalarını yasaklayalım. buna rağmen çalışmaya devam eden olursa emekliliğini iptal edelim,böylece gençlerinde önünü açarak işsizliğe de çare oluruz. ayrıca bu gün işsizlik sigortası adı altında toplanan paraların 150 milyona ulaştığı söylenmektedir. bu paranın aylık faiz getirisi % 1 olsa, aylık net getiri 1 500 mlyn. TL olur bu rakam da E.Y.T.li, leri rahatlıkla emekli etmeye yeter. tabi sorun, patlak, gedik sadece bu olsa!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı