"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasi rant uğruna çarpıtma…

Cevher İLHAN
02 Temmuz 2020, Perşembe
Türkiye’nin gerçek gündemi yeni gündemlerle karartılıyor, tam bir savrulma hali var.

Bunlardan biri de kovid-19 salgınıyla saplanılan ağır ekonomik krizle, resmi rakamların aksine gerçek enflasyonun özellikle gıda maddelerinde en az yüzde 30-40’ı, hatta yüzde 50’leri bulduğu, işsizliğin kat kat yükseldiği vartada, AKP Genel Başkanvekili Kurtulmuş’un “yüzde 5.5 küçülme olacağı” ifâdesine karşı daha önce “Bu yılı yüzde 5-10 küçülme değil, pozitif bir büyüme ile kapatacağız” deyip “4.5 büyüme”yi telâffuz eden Hazine ve Maliye Bakanı’nın her fırsatta  “Türkiye’nin 2020’yi büyüme ile bitireceğini” ileri sürmesi. 

En son Cumhurbaşkanı’nın “Yıl sonuna ulaştığımızda kayıp olarak görülen 2020’yi herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız” diye konuşması. (gazeteler, 1.7.20)

Belli ki tıpkı “enflasyon rakamları”nda olduğu gibi “büyüme”de çarpıtmalara başvurulacak. Zira ekonomistlerin tesbitiyle, daha salgın öncesi 11.  Beş Yıllık Kalkınma Plânı’ndaki “2023 hedefleri”nde vaad edilen “millî gelir” hedefinden ciddî sapmalar olduğunu; kişi başına gelir hedefinde yüzde 40, işsizlik oranında yüzde 52, genç işsizlikte yüzde 56, dolar kurunda yüzde 139 sapma olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak en çarpıcı çarpıtmanın “faiz” meselesinde olduğu ortaya çıkıyor.

FAİZDE SÖYLEM AYRI, EYLEM AYRI…

Bilindiği gibi daha evvel Cumhurbaşkanı, “Özel bankalarda faizin yüze 50’ye çıktığı ortamda reel sektör nasıl ayakta kalır; faiz sebeptir, enflasyon neticedir” yakınmasıyla “faize karşı oldukları”nı duyururken AKP iktidarında Türkiye tarihinin en yüksek faiz politikaları uygulanmıştı. (gazeteler, 5. 11.19)

O denli ki AKP iktidarında, sadece 2019’da bir dakikada 201 bin 735, bir günde 290 milyon 499 bin 365 lira; ayda 1 milyar 545 milyon 209 bin 370 dolar ve yıllık 51 milyon 506 bin 979 dolarfaiz ödendiği medyaya yansımıştı. 

Bundandır ki ana muhalefet lideri, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet eder hale getirdiniz; yazıktır günâhtır bu memlekete!” uyarısında bulunurken, yine bu dönemde ciddî faizle borçlanan Türkiye’nin borç ve faiz ödemelerinin “yönetilmesi” için ilk kez “Borçlanma Genel Müdürlüğü”nün kurulduğu açıklanmıştı.  

Ve vatandaşlara “doları - dövizi bırakın, Türk Lirasına yönelin” çağrısında bulunulurken, diğer yandan siyasi iktidarın şehir hastanelerini, otoyol, köprü ve tünel ihâlelerini dolara bağlaması “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” dedirtmişti. 

Daha evvel miting meydanlarında eski Maliye Bakanı’nı ve birlikte çalıştığı ekonomi ile ilgili eski bakanlarını “bunlar faizci!” diye şikayet eden Cumhurbaşkanı’nın “İslâm iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır” ifâdesi üzerine, AKP iktidarının sanki “yüksek faiz politikaları”ndan vazgeçtiği havası pompalanıyor. 

Oysa eski Başbakan Davutoğlu’nun ifâdesiyle, Cumhurbaşkanı’nın şikâyet ettiği dönemde faize giden para 49 milyar TL iken şimdi 117 milyar TL.

18 YILDA FAİZE 1 TRİLYON 400 MİLYAR LİRA GİTMİŞ!

Yine “TÜİK’te 10 bölge müdürü değişti. Vatandaş işsizlikten kırılıyor. İktidar işsizlik azaldı diyor. Allah akıl versin demekten başka bir şey diyemiyoruz. Gerçekleri gizleyerek, ülkenin problemlerini çözemezsiniz” değerlendirmesinde bulunan SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, “Faiz bir dünya gerçeği diyenler şimdi, ‘İslam ekonomisine’ geçelim diyor. Ben, faiz bir dünya gerçeği’ sözünü kulaklarımla duydum. Bu nasıl olacak peki? İktidar trajikomik bir görüntü veriyor. Salgın sürecinde milleti faizli kredilere kim mahkûm etti?” diye soruyor. 

“Bir şeyin başına ‘İslâm’ ekleyince İslâm olmaz. Müslüman yalan söyleyemez, rüşvet alamaz. İslâm ekonomisinden bahsedecekseniz israftan vazgeçmelisiniz. Yolsuzluk ve israfın kökünü kazıyacaksınız. Kamu malına yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkmalısınız. Arkadaşlara soruyorum, bütçeden faize ne kadar para verdiniz. 18 yıldır faize ödenen para 1 trilyon 400 milyar lira olmuş. Bugünkü bütçenin iki misli ediyor” tepkisini gösteriyor. (Millî Gazete, 25.6.20) 

Durum bu. Başka söze hacet yok...

Okunma Sayısı: 1574
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı