"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyasî tahrikte son radde

Cevher İLHAN
20 Nisan 2021, Salı
Ekonomik çöküşün yanısıra 60 bini aşan vak’a sayısıyla Türkiye’yi Avrupa’da “birinciliğe” çıkarıp pik yapan salgınla mücadeledeki başarısızlık vartasında bizzat siyasi iktidarın kamplaştırma ve kutuplaştırmayla politik tahrikleri tetikleme oyunları devam ediyor.

Anayasa Mahkemesi’nin milletvekili Berberoğlu hakkındaki “hak ihlâli kararı”ndan sonra parlamento tarihinde görülmemiş bir hoyratlıkla 100’den fazla polisin sabah erkenden Meclisi basarak Gergerlioğlu’nu gözaltına almasının ardından, iktidar yeni sun’i gündem tezgâhlarına yöneldi.  

Bilhassa Montrö Sözleşmesi’ne dair “emekli amiraller bildirisi” üzerinde koparılan fırtınanın da sonuçsuz kalması üzerine her ne kadar yeni isimlerin ifadeye çağrılmasıyla gerilim sürdürülmeye çalışılsa da bu tür kumpasların millet nezdinde mâkes bulmaması farklı politik komplolara itti. 

En son Anayasa Mahkemesi’nin HDP’yi kapatma iddianamesini “yetersiz” bularak iâdesi iktidar canibinde şaşkınlığa yol açarken, özellikle “128 milyar nerede?” âfişleriyle âdeta kimyası bozulan iktidar, bu kez başta anamuhalefet lideri ile on yedi parti yöneticisinin dokunulmazlıkların kaldırılmasına dair fezlekeleri alelâcele Meclis Karma Komisyonuna gönderdi. 

“TEŞRİ MÂSUNİYETİ”Nİ BERHAVA…

Fezlekedeki çarpıklıkların başında, iddianamede AKP Genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanı ile partisinden eski bir başbakan, Meclis başkanları ve dönemin bakanları “mağdur” sıfatıyla yer alırken, soruşturmaya konu olan ve 15 Temmuz’un ardından yayınlanan “darbenin siyasi ayağı”na dair kitapçığın “gerekçe” gösterilerek “suç unsuru” sayılması geliyor.   

İktidar, muhalefetin en ufak bir eleştirisine tahammül edemiyor. Yolsuzlukların, ihaleye fesat karıştırmanın, milletin milyarlarının çarçur edilmesinin, ayyuka çıkan haksızlıkların, hukuksuzlukların, temel hak ve hürriyet ihlâllerinin araştırılmasından kaçınıyor.

Bundandır ki muhalefeti parlamentodan tasfiyeye yelteniyor. Türkiye’yi içte ve dışta sıkıntıya sokan, demokrasiyi berhava eden, millet irâdesinin temsilcisi Meclis’i tasfiyeye varan oldubittilere tevessül ediyor. “Milletvekillerinin Meclis içindeki oy, söz ve düşüncelerinden ve bunları Meclis dışında açığa vurmaktan sorumlu tutulmayacaklarını” esas alan Anayasadaki “yasama dokunulmazlığı”nın amacının tam aksini dayatıyor. 

Oysa “teşri mâsuniyeti” denilen “yasama dokunulmazlığı”, 1876 Kanun-u Esâsî’den 1921-24 anayasalarına, 1961 ve 1982 anayasalarına, bütün anayasalarda korunur. 

“Milletin yegâne ve hakîkî mümessili olup millet nâmına hakk-ı hâkimiyeti istimâl eden hiçbir meb’us Meclis dâhilindeki rey ve mütalâası ile beyânatının Meclis hâricinde irâd ve izhârından dolayı mes’ul değildir” ibâresiyle dokunulmazlıkları parlamentoların olmazsa olmazı, millet irâdesine saygının gereği, milletin Meclisi’nin itibar, hak ve hukukunun teminatı olarak görür.

“SİYASÎ İKLİMİ ZEHİRLEME”

Aslında “AKP’nin kendini kurtaracak hiçbir demokratik formülün kalmadığı korkusu”na dikkat çeken DP Genel Başkanı Uysal’ın “Türkiye’de demokratik rekabetin meşrû sınırlarını hepten yok edecek, siyasi iklimi zehirleme’ ayarlı bir hamle!” tesbitiyle, SP lideri Karamollaoğlu’nun “bu hususun gündeme gelmesinin dahi ülkemiz açısından büyük bir ayıp ve tarihimize kara bir leke olarak geçeceği” değerlendirmesi vahameti özetliyor.

Zira Türkiye’nin 6.5 milyon oy almış üçüncü partisinin yanı sıra 16 milyon oy almış ana muhalefet partisinin liderinin dokunulmazlığını kaldırma fezlekelerini Demokles’in kılıcı gibi Meclis’in üzerinde sallandırılması öncelikle yasama ve denetim işlevini berhava ediyor. 

Kısacası bu vaziyet “darbe paranoyası”yla manipülasyonların, algı operasyonlarının bir netice vermemesine karşı “tek kişilik yönetim”in güdümünde tâlimatla siyasallaştırılarak “siyasetin sopası” haline dönüştürülmüş tâlimatlı yargı üzerinden yürütülen komploların son bir tezâhürü olarak sırıtıyor. 

Ne var ki siyasi rekabeti anamuhalefet partisi genel başkanının dokunulmazlığını kaldırmaya kadar vardıran “düşmanlaştırma” vartasındaki telâş ve tehevvür, gerçek gündem karşısında sıkışan ve yüzde 30’lara düşen siyasi iktidarı kurtarmıyor; her defasında siyaseten daha da kaybettiriyor.

Okunma Sayısı: 1983
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı