Seçim sürecinde öncelikle İyi Parti’nin seçime sokulmaması kumpasının boşa çıkarılması ve “cumhur ittifakı”na karşı “millet ittifakı”yla 12 Eylül kalıntısı yüzde on seçim barajı engelinin aşılması sonrasında ortaya atılıp “seçimden sonra çıkacağı” mesajı verilen “af”, “bedelli askerlik”, OHAL’ın kaldırılması, Kandil ve Menbiç operasyonları üzerinden çarpıtmalar sürüyor.
Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan “Gündemimizde yok, seçime 13-14 gün kala istismar edemeyiz” derken, peşinden af için “seçimden sonra eğer gerekiyorsa o zaman bakarız” diye umut verdiler; AKP’li kalemşorlar daha şimdiden “kısmî ve özel af”tan bahsettiler.
Keza “kesinlikle kaldırılmayacak” denilen ve “devam edeceği” seçim beyannâmesine konulan “OHAL’ın kaldırılması”na dair vaadlerde bulundular. Ekonomiden sorumlu Bakan, “OHAL’in uzatılmaması, ekonomi açısından son derece önemlidir” dedi.
ÇARPITMALARA TEVESSÜL EDİLİYOR
Bu arada Diyanet İşleri Başkanı “kıraathane” ziyaret etti! Siyasi rakiplere “camide namaz fotoğrafın var mı?” sorusu soruldu.
1975’de kurulan Malatya Üniversitesi’nin, 1998’de hizmete giren İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın, 1998’de yapılan Adıyaman Havalimanı’nın, 1992’de açılan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi ile Zonguldak üniversitelerinin 2002’den sonra kendilerince yapıldığı iddia edildi. Hatta on beş sene öncesine kadar evlerde fırın ve buzdolabının olmadığı söylendi,
Ancak bütün bu çarpıtmaların kâr etmeyip, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağının ve “millet ittifakı”nın muhalefetle birlikte Meclis’te çoğunluğu sağlayacağının açık işâretlerinin ortaya çıkması üzerine bu kez farklı çarpıtmalara tevessül ediliyor.
Son dönemeçte, bir tek “cumhur ittifakı” muhâfazakâr ve sağ seçmenin tek alternatifi olarak sunulup, yine tek parti dönemi CHP’sinin icraatları hatırlatılarak bin bir türlü tahkirle “millet ittifakı”nın bir adayı kötülenirken, diğer adaylar tek kelime bahsedilmeyerek âdeta unutulmaya terk ediliyor.
Devlet kanallarına ve kontrole alınan “iktidara ilişik medya”ya da verilen direktifle aynı çarpıtmaya tam gaz devam ediliyor. Bundandır ki, “millet ittifakı”nın diğer iki cumhurbaşkanı adayı İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in ve SP Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun konuşmaları uzun süre ya hiç verilmiyor ya da son günlerde olduğu gibi birkaç saniyelik görüntü ile geçiştiriliyor.
“TERÖR, KARGAŞA VE KAOS” TEHDİTLERİYLE…
Ne var ki, son kertede bizzat iktidar partisince yapılan yandaş anketlerde dahi, her türlü çarpıtmaya ve bütün engellemelere rağmen “cumhur ittifakı”nın Meclis’te çoğunluğu kaybedeceğinin görülmesi üzerine tıpkı AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran seçimlerinde muhalefete koalisyon kurdurulmayıp beş ay içinde erken seçime gidildiği gibi “yeniden erken seçim”e gidileceği havası pompalanıyor.
Hatta “cumhur ittifakı”nın küçük ortağı daha “baskın erken seçim” yapılmadan yeni “erken seçim”den söz ediyor. Bu arada “AKP’nin yeniden kazanmaması halinde -7 Haziran - 1 Kasım arasında olduğu gibi- “terörün daha da tırmanıp azacağı” korkusu salınıyor. Sosyal medyada silâhlar sergilenip “kullanma vakti”nden bahsediliyor. “Terör, kargaşa ve kaos” tehditlerine başvuruluyor.
Ve bunun da etkili olmamasına karşı, “baskın seçim”e iki gün kala, bu defa “Öleceksek adam gibi ölelim!” çağrılarıyla ve yakınmalarıyla dolu “şarkılı – türkülü yanık mesajlar” yüklü reklâmlarla “duygusal propaganda”lara başvuruluyor. Tarihe, nostaljiye, hissiyata sığınılıyor.
Bütün bunlar, çaresizliklerinin işaretleri.