"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriye’ye müdahale “işbirliği” (2)

Cevher İLHAN
26 Mayıs 2015, Salı
Türkiye’nin Suriye’ye müdahaleye teşne ve hatta hahişkâr hali her haliyle açığa çıkıyor.

Bu durum, Washington’da Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry ve Pentagon yetkilileriyle görüşen Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı, Türkiye’nin Suudî Arabistan’la kuzey ve güney cephelerden ülkedeki silâhlı örgütlere eşzamanlı artan silâh desteğiyle, artık hedefin “tampon/güvenli bölgeler” oluşturup Şam’ı kuşatma olduğu açıklamasıyla “plân” âdete ikrar edildi.

Keza dünya medyasında Türkiye’nin ve Körfez’deki zengin işadamlarının desteğiyle gücünü artırdığı, İdlib operasyonu için El Kaide bağlantılı “fetih ordusu” koalisyonunun Nusra cephesi ile birlikte en önemli ortaklarından Ahrar’uş Şam’ı besleyip büyüttüğüne dair haberler çıktı.

“SİLÂHLI GRUPLAR”A SİLÂH DESTEĞİ!

Nitekim Türkiye’nin Suudilerle Suriye’ye karşı savaşan silâhlı gruplara mali ve lojistik desteği kapsayan “ittifak” kurup ABD nezdinde bir “uyumlu strateji” aradığı resmen doğrulanıyor. (AP)

Yine Reuters ajansı, 21 Mayıs tarihli haberinde, “MİT’in silâh - mühimmat yüklü TIR’ların Suriye’de radikallerin kontrolündeki bölgelere taşıdığı” iddiaları tekrarlanırken, “MİT çalışanlarının eşlik ettiği kamyonlarda roket parçaları ve yarı işlenmiş havan toplarının Suriye’ye taşındığı” belirtiliyor.

Deşifre olan bir başka garabet MİT TIR’larıyla ilgili. Hatırlanacağı üzere, TIR’larının geçeceği Öncü Pınar Sınır Kapısı’nın da silâhlı muhaliflerin denetiminde Türkmenler’e yardımların geçişine izin verilmediği vakıasına rağmen, siyasî iktidar “Türkmenlere yardım gönderildiğ”ni bildirilmişti. Ocak 2014’te dönemin İçişleri Bakanı Efgan Ala’nın, TIR’larının Suriye’deki Türkmenlere yardım götürdüğünü ileri sürmesine karşı, Suriye Türkmen temsilcileri, Türkiye’den silah ve mühimmat yardımı almadıklarını açıklamışlardı.

Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcı Hüseyin El-Abdullah, “Türkmenlere yardım getiren bir TIR yok. Ankara’dan ne başka bir yardım ne de silâh yardımı alabiliyoruz. Orada askerlerimiz (Türkmenler) savaşıyor. Türkiye, Türkmen tugaylarına 1 cent bile vermedi” diye yakınmıştı.

Bunun yanısıra, Suriye Türkmen Meclisi Kurucu üyesi Zeki Türkmen ve Türkmen Meclisi Başkan Yardımcısı Abdurrahman Mustafa ile Türkmen Hareketi Sekreteri Rami Karaali da “Böyle bir yardımla ilgili bir bilgimiz yok” tavzihinde bulunmuşlardı.

Bu açıdan en son AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt milletvekili adayı Yasin Aktay’ın, savcıların tutuklandığı “MİT TIR’larının silâh taşıdığı” sözleri, gerçeği ortaya çıkaran açık bir diğer ikrar oldu. Ve “Bu silâhlar Özgür Suriye Ordusu’na gidiyordu” diye konuşması, Türkiye’den gönderilen silâh ve mühimmatın El Kaide’nin bölgedeki uzantıları El Nusra’dan IŞİD’e, PKK’nın Suriye kolu PYD ve YPG’ye silâhlı örgütlerin eline geçtiğine dair değerlendirmeleri teyid ediyor…

“TÜRKİYE’NİN VİETNAMI” UYARISI

Bu hususta, “İstihbaratın görevi başka bir ülkede harekât yürütmek olmadığını ve MİT’e biçilen rolün tehlikeli olduğunu” ifâde eden Genelkurmay İstihbarat eski Başkanı em. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in “O silâhların yarın nereye gideceği belli değil” diyen ifşaatları fevkalâde çarpıcı. (Zaman, 19.5.15) Emekli bir tuğgeneralin Suriye’de MİT adına kurduğu bir şirket aracılığı ile bu ülkeye savaşçı gönderildiğini kaydeden Pekin’in, “Kurulan naylon şirketler aracılığı ile IŞİD’e, El Nusra’ya paralı asker sevkiyatı yapılıyor” ihbarı, vahameti deşifre ediyor.

Bu arada “tampon/güvenli bölgeler” ve silâhlı muhalif grupları silâh eğitimini veren “eğit-donat” programına tam gaz devam ediliyor. 

Özetle, Cengiz Çandar’ın tesbitiyle, İran ve Rusya’nın Şam’ın yanında yer almasına mukabil, ABD’nin desteğiyle Suudî Arabistan’la Suriye’de işbirliği yapan Türkiye, “uzun süreli bir yıpratma ‘ölüm-kalım’ savaşı”na bodoslama atlamaya hevesleniyor. Bundandır ki, “Yemen ‘Suudî Arabistan’ın Vietnamı’, Suriye de ‘Türkiye’nin Vietnam’ı’ olabilir” uyarısında bulunuyor. (Radikal, 14.5.15)

Peki, Türkiye bu belâ ve felâkete neden inadına atlamaya çalışıyor?

Okunma Sayısı: 1581
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    26.5.2015 10:30:39

    3-SURİYE özelinde yaşanılan problemler için ülkemizin idarecileri,diplomasi noktasında yapılması gerekenleri ya yapmayıp yada eksik yaparak bu ateşin içine çekilmek istenildiğini görebilecek DİRAYET,MEZİYET VE FERASET ile BASİRETTEN uzak olduklarını göstermişlerdir.Halbuki basiret,feraset ve meziyetleri olsaydı İİT ve kardeş İSLAM ÜLKELERİ arasından arabulucu heyet teşkil ederek MÜSLÜMAN CANININ KATLİNİ,KANININ DÖKÜLMESİNİ,İSLAM DEVLETİ VE MEDENİYET inin TAHRİBİNİ,DİN KARDEŞLERİ arasındaki yıllar belki asırlar sürecek FİTNE ATEŞİ ni söndürmek mümkün olacaktır.Ne yazıkki hissi,dünyevi siyasi menfaatler uğruna birçok hususta BEN BİLİRİM,BEN BEN gurur ve kibirinden ufaldıça ufalananların yüzünden ÜLKEMİZ gelecekte zor suallere,güven duymada zorluklarla kaşılaşacaktır.MÜSLÜMAN ve ORTADOĞU daki kardeş İSLAM ÜLKELERİNDEN bu minvalde haberler gelmektedir.DOST BULMAK ZORDUR,DOSTLUĞU MUHAFAZA DAHA ZORDUR.

  • Hüseyin İLHAN

    26.5.2015 10:23:21

    2-SURİYE nin askeri,stratejik,fikri ve dost grup ülkelerlşe bağlantıları devam ettiğinin bilindiği halde iç savaş ile rejimi ortadan kaldırmak çok çok zor bir ihtimaldir.Bu bilindiği halde neden,niçin ve ne hesaplanarak bu oyun oynandı.ABD,İSRAİL ile bir grup batılı ülkeler bilhassa İSLAM ALEMİN deki kardeş kavgalarından ve gelecekle ilgili menfaatlerinin devamından rahatsız olmamak,devam ettirmek adına bu oyunu oynamak için sahneye koydular. Halbuki bu oyunda ne RUSYA,ÇİN ve İRAN müttefikini kaybetmek için razı olacak haldedirler nede İSLAM ÜLKELERİNİN krallık,zoraki başkanlık rejimleri ile idare edilenler buna müsamaha gösterirlerdi.TÜRKİYE böyle bir oyunda ağıza bal sürülme ile resmen kandırılmış(her yanlışlarında KANDIRILDIK,ALDATILDIK)liderleri ve idarecilerinden dolayı yıllar belki asırlar sürücek bir nefret ve güvensizlik ülkei hedefi haline getirilmiştir.

  • Hüseyin İLHAN

    26.5.2015 10:16:12

    TÜRKİYE izlediği dış politikadaki yanlışlarından dolayı yeni dostlar kazanmak şöyle dursun,eski dostlarınıda kaybetmiştir.Esasen İSLAM ÜLKELERİ dünyada ki güç odaklarının kapsama alanlarında paylaşılmış ve her güç odağı kapsama alanındaki ülkeye karşı güç odağınca bir saldırı,baskı ve yıldırma olduğunda alenen ve çeşitli yollarla (güç ve kuvvet yardımı,BM.de veto hakkını kullanma gibi)dost ülkeye desteğini vermektedirler.SURİYE yıllardan beri SSCB şimdide RUSYA ile sırdaş müttefik,ÇİN İLE STRATEJİK MENFAAT BİRLİKTELİĞİ ve İRAN ile hem fikri hemde menfaat birlikteliği olan bir ülkedir.Yine geçmişte ağırlığı hissedilen BAĞLANTISIZLAR grubununda üyesi olmakla HİNDİSTAN,BREZİLYA ve benzeri ülkelerin yakınlık duyduğu ülkedir.

  • zeki

    26.5.2015 06:41:03

    yazina referan aldigin yazarlara bakilirsa bi hayli mesafa katettigin soylenebilir.niyet okumalarina bakilirsa muneccimlige baslamissin demekki e hadi hayirlisi.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı