"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tarımın ithalâtla iflâsı

Cevher İLHAN
04 Şubat 2021, Perşembe
Birçok lüks malda gümrük vergileri sürekli sıfırlanırken, gittikçe yükselen mâliyetlere yetmediğinden traktörünü, hayvanını ipotek eden çiftçinin borçları katlanıyor. Tam da ekim mevsiminde çiftçilerin traktörleri, zirai araçları haczedilip ellerinden alınıyor.

Zira üreticinin girdi mâliyetleri kat kat artıyor. Bir yıl içinde yirmi defa zam gören mazot ve gübre yüzde 87, altı kez zamlanan yem yüzde 500-600 artarken, peşpeşe zamlarla gıda fiyatları en az yüzde 60 artmış.Patatesin kilosu tarlada 50 kuruşa satılıyor; tüketici ise ancak 4 liraya alabiliyor. Çiftçi tarlada, tüketici markette soyuluyor. Bu kısırdöngüde üreten de, tüketen de zararda. Arada birileri “vurgun” vuruyor.

Tâlimatlı “enflasyon algısı” adına zam sağanağında elektrik, doğalgaz, mazot, gübre ve ilâç gibi girdilerin iki-üç katı pahalanmasıyla, çiftçi kâr etmek bir yana, mâliyetini kurtaramıyor.

Siyasi iktidar, üreticiye vergisiz ucuz mazot vermeye bir türlü yanaşmıyor.

BUĞDAY RUSYA’DAN, PAMUK YUNANİSTAN’DAN…

Gerçek şu ki, ithalata dayalı “tarım politikaları”yla stratejik öneme sahip tarım ürünleri bütünüyle yok ediliyor. “Dünyada tahılda, gıdada kendi kendine yeten yedi ülkeden biri” olan Türkiye, on sekiz yıldır bütün uyarılara rağmen siyasi iktidarın inadına dayattığı yanlış tarım politikaları ile Brezilya, Şili, Arjantin, Fransa, Sri Lanka, Meksika, Hindistan, Güney Amerika ve Afrika’dan, Avrupa’dan tarım ürünleri ithal ediyor. Neredeyse her gıdanın üzerinde “Gana” ya da “Kanada” damgası yazılacak!

AKP iktidarında buğday yerli çiftçiden 1650 liradan alınırken 1.850’den ithal ediliyor. 243 milyar dolarlık ithalatın yaklaşık 5 milyar dolarını tarım ürünleri oluşturmuş. Tarımda 200 milyara dolara yakın para ithalata gitmiş. 

Keza Konya’dan küçük olan Hollanda 185 milyar dolar tarım ürünü ihraç ederken, Türkiye 18 milyar dolarda kalmış. Anadolu ve Trakya’nın birçok bölgesinde yetişen buğday milyarlar ödenerek Rusya ve Ukrayna’dan, pamuk Yunanistan’dan, kestane Çin’den getirilmiş.

Bir zamanların “tarım ülkesi” Türkiye’de buğdaydan mısıra, arpadan yeşil - kırmızı mercimeğe, çaydan salçalık domatese, pirinçten kuru fasulyeye, nohuttan üzüme, patatesten kuru soğana, pamuktan ayçiçeğine, kırmızı etten canlı hayvana hemen hemen bütün gıda ve hayvancılık ürünlerinin ithaliyle çiftçi perişan edilirken, yüzde 100’leri aşan enflasyonla pahalılık kat kat artıyor.

Özetle, Tarım Bakanlığı’nın bir türlü dengeyi tutturamaması ve günübirlik kararlarla ihracat engeli sürerken vergi ve borç kıskacındaki çiftçi ithalatın teşvikiyle tam bir girdapta.

Sanki Türkiye’de toprak kalmamış gibi Cumhurbaşkanı gıda ürünlerinin Türkiye’ye daha ucuz getirilmesi için “Türkiye olarak çeşitli yerlerde, Sudan ve Nijer’de toprak kiraladık” diye övünürken, Tarım Bakanının “Fransa tarımına ve çiftçisine katkıdan dolayı” Fransa’dan “şövalye madalyası” alması garabeti yaşandı. 

Yine ithalata bağlılıkla inadına dayatılan yanlış hayvancılık politikaları yüzünden on sekiz yılda et fiyatları 18 liradan 80 liraya çıkmış. 

ÜRETİM İÇİN ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ

Bu çıkmazda üç Trakya kadar tarım arazisi ranta açılırken, sanki tarım arazileri ıslah edilmiş ve on sekiz yıldır iktidarda değilmişçesine Cumhurbaşkanı, yüksünmeden “tarımda sadece kendi üretimimize bağlı kalırsak böylesine büyük bir gıda ihracatçısı olamayız” tavsiyesinde bulunuyor.

Düşülen vartada, tarım ve gıda ürünlerinde ithalatı durdurup çiftçiye destek yerine Ticaret Bakanlığı’nın özellikle temel ihtiyaç ürünlerinde fahiş fiyat artışları yapan işletme avına çıkıp haksız fiyat artışı yapan firmalara 10 bin liradan 100 bin liraya, stokçuluk yapanlara 50 bin liradan 500 bin liraya kadar para cezası uygulanacağı “tedbiri”yle kalınıyor. Hâlâ üretimde ciddi bir plânlama yok.

Oysa AB ülkeleri yedi yıllık destek paketlerini belirliyorlar. Bizde de hükûmetin sürdürülebilir plânlı tarım politikalarıyla tarımı ve çiftçiyi desteklemesi; bütün dünyada olduğu gibi çiftçiye tohum, gübre, ilâç desteğinin sağlanması, akaryakıtın ucuza verilmesi, verimliliğin arttırılması için ciddi bir plânlama yapılması şart.

Öncelikle diğer sektörlerde borçlar silinir, dolar garantili ihaleleri alan müteahhitlerin kredi borçları ve vergileri affedilip on milyonlarca lira indirimler yapılır, salgında birçok sektörün borcu yapılandırılırken kapsam dışı bırakılan çiftçilerin Bakanlığa bağlı kooperatiflere borçlarının ertelenip taksitlendirilmesi vefaizlerin silinmesi gerekiyor.

Okunma Sayısı: 1599
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı