"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tehditli, şantajlı işbirliği…

Cevher İLHAN
08 Haziran 2018, Cuma
Ankara’nın, ABD ile onayladığı “Menbiç yol haritası”nın, başta “ABD’nin Türkiye’ye” ve “F-35 savaş uçağı” ve S-400 füzelerine dair bir dizi şartın ve emr-i vakinin koşulduğu ortaya çıkıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert’in, “Ankara Washington hattında varılan ‘Menbiç mutâbakatı’ yol haritasının şartlara bağlı bir anlaşma olduğunu” söyleyip, “Varılan mutabakat bu konuda devam edecek olan diyaloğun sadece başlangıcı. Taraflar tartışmaya devam edecek. Sahadaki şartlar değiştikçe bazı şeyler de değişebilir demek” diye şartlı konuşup, bölgedeki işbirlikçisi “PYD/YPG militanlarının çekilmesi”ni, Fırat’ın doğusuna çekilmesini şarta bağlamasının anlamı bu. (gazeteler, 6.6.18)

Yine en son ABD’nin Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı Wess Mitchell’in, “ikili ilişkilerde sıkıntı oluşturan Türkiye’nin Rusya’dan S-400 sistemi alımının gerçekleşmesi halinde, F-35 savaş uçağı dahil Türkiye ile savunma sanayii projelerine ilişkin işbirliğinin de etkileneceği” uyarısında açığa çıktığı gibi örtülü tehditler gelmesi bunun tezâhürü.  

ABD’NİN “S-400” VE “F-35” ŞARTLARI

Bilindiği gibi, Amerikalı sözcünün açıklamasıyla, Türkiye’yi, Suriye’de ateşkesi sağlayıp, ülkenin toprak bütünlüğünü bağımsızlığını ve siyasî birliğini esas alan “Astana ve Soçi süreçleri”nin garantör ülkesi Müslüman komşusu İran’a karşı İsrail’in yanındaki “cephe”ye zorluyor.  

İsrail’in bölgedeki egemenliği hesâbına, “Türkiye, İran’ın bölgede hakimiyet kurma çabalarına karşı ağırlığını koyabilecek tek ülke” tahrik eden ABD, “Suriye’de barış ve istikrar süreci”ni ıskartaya çıkartıp, PYD/YPG’yi masaya oturttuğu uhdesindeki “Cenevre süreci”ni dayatıyor.  

 Suriye’yi de Irak gibi etnik ve mezhebî iftiraklar üzerinden bölüp parçalama hedefiyle bölgedeki hegemonyasını pekiştirmek adına “Ortadoğu’daki askerî operasyonları için kilit unsur olan İncirlik Üssü”nün yanı sıra “Menbiç yol haritası”yla İncirlik’e ve Türkiye’deki Amerikan askerî üslerine başta Kilis’te olmak üzere yeni yeni Amerikan üslerinin ekleniyor. (DHA, 8. 5.18)

Tam da İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin, Türkiye’yi resmen dışlayıp Akdeniz’den Avrupa’ya uzanacak doğalgaz boru hattında (EastMed) stratejik – jeopolitik işbirliğine giderek, uzay teknolojileri, uydu kullanımı ve uygulamaları, telekomünikasyon, bilgi ve iletişim teknolojisi alanlarında ticaret zabıtları sözleşmelerini imzaladığı süreçte, Amerikalı sözcünün, “Doğu Akdeniz”de Türkiye’nin dışlanıp, sorunların çözümü için Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile yakın çalışma içinde olunması”nın önemini nazara vermesi çarpıcı. 

Bir yandan Türkiye’nin parasını verdiği F-35 savaş uçaklarının Pentagon’un hazırladığı tasarı ile Kongre ve Senato’daki komisyonlarda teslimatının askıya alındığı haberlerinin çıkmasına karşı, 21 Haziran’da ABD’deki teslimat töreniyle ilgili üretici firmadan Türk yetkililere davet gelmeye başladığı satış vetiresinde çelişkiler ortasında hâlâ karambolda, akıbeti bilinmiyor. 

Keza “F-35’lerin satışına dair iptal ihtimali”ni değerlendiren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bir yandan “F-35’te iptal yok” deyip diğer yandan hâlâ, “F 35 uçağının satışına dair bir iptalin yaşanması kabul edilebilir değil, eğer böyle bir şey olursa Türkiye’den karşılığını alırlar” diye temennide bulunması dikkat çekici. 

“SAHADAKİ GELİŞMELERE BAĞLI” İMİŞ…

Diğer yandan, her ne kadar Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’nin, bizzat Cumhurbaşkanı’nın yakınmasıyla en az “beş bin TIR ve iki bin kargo uçağı dolusu ağır silâh ve mühimmatla silâhlandırdığı” binlerce YPG militanının Menbiç’ten Fırat’ın doğusuna çekilmesini onaylamanın “Suriye’nin kuzeyinde “rojova/Batı Kürdistan koridoru”yla bölen “PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG’yi kabul ettiğimiz anlamına gelmez” dese de, olup bitenler Ankara’nın sözkonusu “mutâbakat”la bu örgütü kabul ettiğini açığa çıkarıyor. 

Nitekim bu “anlaşma”nın sadece “başlangıç” olduğunu bildiren Amerikalıların, “Türkiye’nin de bölgede PYD/YPG’yi kabul ettiğine dair bir şey söyleyemem” diye ortada konuşması bunun ifâdesi. 

Bundandır ki, daha “Menbiç mutâbakatı”nın mürekkebi kurumadan, Amerikalıların ifâdesiyle, “sahadaki gelişmelere bağlı olarak”, PYD/YPG’yi âdeta “meşrûlaştıran”, Suriye’nin bölünüp parçalanmasına zemin hazırlayan “şartlar”la Türkiye’ye “tehditler” ve “şantajlar” savruluyor…

Ve bu vartada olup bitenler, küresel işgalci emperyal zâlimlerin taahhüd ve projelerine güvenilmeyeceği bir defa daha ortaya çıkıyor.

Okunma Sayısı: 2985
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı