"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye “eğit-donat”la resmen “cephe ülke”

Cevher İLHAN
26 Şubat 2015, Perşembe
Kamuoyu, “Şah-Fırat operasyonu” oldu-bittisiyle Ankara’nın ilk defa uluslar arası anlaşmalarla teminat altına alınmış Türkiye toprağından türbenin terkle tahribi ve naaşların tahliyesini tartışırken, ABD’yle “eğit-donat” mutâbakatı karambola getirildi.

Tam da Meclis’te IŞİD’in Süleyman Şah Türbesi’ni kuşatıp askerleri bir nevi rehin aldığının ifşa edildiği günde (19 Şubat), Amerika’nın Ankara Büyükelçisi John Bass ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nca imzalanan “belge”ye göre, Suriye silâhlı muhalefeti Türkiye’deki güvenli bir askerî üstte eğitime tabi tutulacak. Amerikalı yetkililer, programın hedefini, üç yıl içinde 5 bin Suriyeli silâhlı muhalife Suudi Arabistan ve Katar’ın yanı sıra Türkiye’deki kamplarda silâh eğitimi olarak açıklıyorlar. Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı ve öncelikle ilk iki bin militanın eğitiminin ardından 400’er kişilik gruplara periyodik olarak silahlı eğitim verilecek.

Amerikan Savunma Bakanlığı Sözcüsü James Brindle’nin “eğit-donat”ın Suriyeli grupların Türkiye’de eğitilmesi ve teçhizatlandırılmasının resmiyete döküldüğünü kaydetmesi de, bunun ikrarı…

MUHALEFETİ SİLÂHLA EĞİTİP DONATMA 

Anlaşılan o ki, her ne kadar Pentagon, “Suriye halkını IŞİD tarafından gelecek saldırılardan korumak ve silâhlı muhalefetin elinde bulunan bölgeleri emniyet altına almak” olarak duyursa da, “program”ın, iç savaşa destek ve silâhlı grupları savaştırma maksadını güttüğü açığa çıkıyor.

Keza Dışişleri Bakanı’nın, “eğit-donat”la eğitilip donatılan güçlerin, arazideki terör örgütleriyle mücadelenin yanısıra, rejim unsurlarıyla mücadele edeceğini vurgulaması “amacı” ele veriyor.

Gerçek şu ki, Mart’ta başlanacağı belirtilen“eğit-donat”la Türkiye, komşusundaki muhaliflere desteğin ötesinde “silâhlı eğitim veren” ülke durumuna düşüyor. Ankara’nın  stratejik hatalarla muallel müdahale politikaları, başta bu ülkede ve bütün bölgede yıkımlara neden oluyor, yüzbinlerce insanın katline sebebiyet veren kargaşa ve kaosu daha da azdırıyor.

Görünen o ki, Suriye’deki silâhlı muhalefete ve El Kaide örgütlerine desteği ve taktik işbirliği örtülü bir şekilde sürüyor. Ankara, şimdiye kadar perde arkasında sürdürdüğü, emperyal güçlerin tahrik ettiği iç savaşa resmen ortak oluyor. MİT TIR’larıyla gönderilen ve önemli bir kısmı El Nusra ve IŞİD gibi El Kaide örgütlerinin eline geçip onları palazlandıran silâh ve mühimmat sevkiyatından sonra şimdi de örgütleri silâhla donatıp eğitilmeye hazırlanıyor.

Özetle, Irak işgalcisi küresel ecnebi güçlerle birlikte Suriye topraklarında askerî güç konuşlandırmakla Türkiye’yi doğrudan savaşın ortasına atacak “tampon bölge/ güvenli bölge” projesinde sonuç alamayan Ankara’nın Suriye politikası, Erdoğan’ın daha başbakanken ısrarla ortaya attığı “eğit-donat”la Türkiye tam bir felâkete itiliyor. İç savaş, kan ve gözyaşı daha da azdırılıyor.

Düşülen vartada, bütün bölgeyi kasıp kavuran vahim “mezhep savaşı fitnesi” Suriye üzerinden sürdürülerek Türkiye’nin başına yeni gaileler açılıyor…

TÜRKİYE, ARTIK İÇ SAVAŞIN PARÇASI

Kısacası, “eğit-donat”la 300 binden fazla sivilin katledildiği kargaşa ve kaos içindeki Suriye’deki iç savaşta Ankara açıkça “taraf” oluyor. Türkiye’yi yanıbaşındaki Müslüman komşu ülkedeki iç savaşta resmen “cephe ve savaş ülkesi” haline getiriyor.

Komşu bir ülkedeki muhaliflere topraklarında silâhlı eğitim vermekle uluslar arası kanunların ihlâliyle kalmıyor; Türkiye’yi yanıbaşında yüzlerce örgütün çatıştığı, terör örgütlerinin kol gezdiği, onlarca yabancı istihbarat servisinin cirit attığı komşudaki iç savaşın “bir parçası” haline geliyor.

İşin garip tarafı, kimse Türkiye’nin başını çektiği “eğit-donat projesi”nin ülkeyi savaş belâsına çektiği, bütün bölgeyi ateşe atacak savaşın altyapısı olduğu vahametini tartışmıyor.

Ankara’nın Suriye silâhlı muhalefetine verdiği destek iç savaşla ülkenin tahribi, kan ve katliâmın dışında ne işe yaradı ki, “eğit donat”la silâhlı örgütlere silâh ve savaş eğitimi de verilecek? Sonra, mâsumların kanını heder eden iç savaşla ne zaman “ferah, ferec (kurtuluş)”, barış ve demokrasi geldi ki, milyonlarca mâsumun kanını heder eden iç savaşa destekle gelsin!

Peki, Ankara’dakiler neden bu gerçeği görmüyor ya da görmezden geliyor?

Okunma Sayısı: 3840
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İLHAN

    26.2.2015 07:03:13

    Onlar ŞAH FIRAT ile yeni FATİHLERİMİZ siz nasıl olurda 300 binin üzerindeki masumu düşünürsünüz.Bunların altında hep PARALEL var,kusur muhalefette.İnanın şirketlerin iflasına gidecek KAYIP-KAÇAK BEDELİ alınacak.Az kaldı trilyon dolar dış borca savaşlada olsa ulaşılacak.AYAKKABI KUTUILARI TEZ KOLİ ile değiştirilecek,GEMCİKLER FİLO haline getirilecek.İSRAİL ile dış ticarette bilhassa İTHALAT 5 MİLYAR DOLARA,İMTİYAZI ise %25 den % 50 tez çıkarılmalıdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı