"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye’nin “suç haritası”

Cevher İLHAN
19 Şubat 2015, Perşembe
Anayasa’ya ve hukuka aykırı olarak temel hak ve hürriyetleri berhava eden, mülkî ve idârî âmirlere savcı yetkisini veren Meclis’te kavgalı “iç güvenlik paketi” tartışmasında Türkiye, Özgecan’ın hunharca katledilmesiyle gündeme gelen artan şiddet ve suç haritasını tartışıyor.

Esasen daha önce dönemde gasp, soygun, cinâyet ve cinnet vakalarında gözle görülür artış olduğu, banka ve kuyumcu soygunlarından her türlü hırsızlığın, kanlı kavgalardan silahlı çatışmanın, gasp olaylarının neredeyse sıradanlaştığı ortaya konulmuştu. Sosyologlar, ülkede âdeta toplumsal bir cinnet yaşandığı, şiddet diliyle siyasetçilerin de buna zemin hazırladığı uyarısında bulunmuşlardı.

Tesbit şu ki, bir toplumsal kolektif cinnet hali var. Türkiye’de 2002-2004 yılları arasında günde ortalama beş kadının kurban gittiği kadın cinâyetlerinin yüzde 1400 artması bunun sonucu. Keza şiddet, tâciz ve tecâvüz suçlarında 14 kat artışla son 4 yılda 800 kadın cinayeti işlendiği ortaya çıktı.

Yine Adalet Bakanlığı’nın raporlarına göre, Türkiye’de uyuşturucu suçları, 15 yılda 700 kat arttığı açıklandı. Türkiye’de uyuşturucuya bağlı işlenen suçların ulaştığı korkunç boyutu gözler önüne seren raporda, uyuşturucu suçları yüzde 700 artarak 4 bin 249’dan 28 bine yükseldiği belirtildi.

EMNİYETİN HÂFIZÂSI DAĞITILDI

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan rapordaki rakamlar narkotik suçların ulaştığı boyutu gözler önüne serdi. Rapora göre, uyuşturucuyla bağlantılı narkotik suçlarının çağın en büyük sorunlarından biri haline gelen uyuşturucu kullanımı ve ticareti, yargının yükünü de ağırlaştırdı.

2004’te 12 bin 737 olan uyuşturucuyla bağlantılı suç sayısı, 2013 yılı sonu 28 bine ulaştı. Açılan yaklaşık 25 bin davada ise 74 bin kişi işlem gördü. Diğer yandan Sağlık Bakanlığı verilerine madde bağımlılığı yüzünden tedavi görenlerin sayısı 7 katına varmış.

Bu arada geçen yıl Ankara Ticaret Odası’nın emniyetin verilerine göre hazırladığı suç raporunda, ilk 6 ayda suçlarda yüzde 35.5 artış olması; örneğin yankesiciliğin yüzde 71, kapkaçın yüzde 55, hırsızlığın yüzde 50 katlanması, Türkiye’nin suç haritasındaki korkunç gerçeği gösteriyor.

Ayrıca, şahsa karşı işlenen suçlarda yüzde 26.1, mala karşı işlenen suçlarda yüzde 43 yükselme olması; zorla çek senet imzalatma suçlarında yüzde 25.3, adam kaldırma olaylarında yüzde 63, dolandırıcılık suçlarında yüzde 46.7, emniyeti suiistimal suçlarında yüzde 62, suç eşyası satın alma suçlarında yüzde 62.8, mala zarar vermek suçlarında yüzde 103 artmasıyla ekonomik kriz yıllarının iki katına ulaşan suç işlemede artış trendinin bu şekilde devam etmesi halinde suç sayısının 450 bini aşacağı önceden ikaz edildi.

Bundandır ki, cezâevleri ağzına kadar dolup taşmış. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün raporuyla cezâevleri Cumhuriyet tarihinin en büyük doluluk oranına ulaşmış. Hırsızlık, yankesicilik, sahtecilik, uyuşturucu, fuhuş, dolandırıcılık suçlarında büyük artışla tutuklu ve mahkûm sayısı 160 bini aşmış. Kapasitesi yetmediğinden 72 cezâevinin daha yapıldığı bizzat Adalet Bakanı’nca ikrar edildi.

Suç oranlarının artmasında, 17 ve 25 Aralık’tan sonra emniyetteki operasyonlarla, kurumsal hâfızanın yok edilmesi, ihtisas alanlarında başarılı personelin sürgün ve kıyıma uğratılmasının büyük payı olduğu belirtiliyor.

Ankara Strateji Enstitüsü öğretim üyesi ve güvenlik uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar’ın değerlendirmesiyle, “17 Aralık rüşvet operasyonundan sonra emniyet teşkilâtında yapılan tayinler, operasyonel şubelerin içlerinin boşaltılması ve branş yönetmeliği değişikliği Emniyet’te kurumsal hâfızanın dağıtılmasına yol açtı. Etkin şubeler tamamen boşaltıldı. Yeni atanan personel ise yetersiz ve deneyimsiz. Bu nedenle suç oranlarının artması çok normal ve kaçınılmaz.” Uzmanlara göre, bu yüzden kapkaç olayları tavan yaptı. Bir tek İstanbul’da son altı ayda 10 bin hırsızlık vakası kaydediliyor.

“RAKAMLAR ACI VE KORKUNÇ”

Kısacası, bilhassa büyükşehirlerde gasp ve kapkaç gibi sıcak ve ani gelişen olaylarda suçluları anlık müdahalelerle olay yerinde yakalayan önleyici hizmetler elemanlarının dağıtılmasıyla suçlular derdest edilmiyor. Yüzbinlerce aranan ve yakalanmayan suçlu ortalıkta dolaşıyor.

Artan suç karşısında yargı da âciz. Mahkemelerin önünde onbinlerce dosya var. Yargıtay cezâ dairlerinde özellikle hırsızlık, gasb ve sahteciliğe bakan dairelerin sayısı artıyor.

En son Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Meclis kürsüsünde, “2011-2013 yılları arasında cinayetler açısından bir sayısal oranlama yapıldığında yüzde 40 civarında bir artış olduğu görülüyor. Aynı yıllar içerisinde erkek cinayet kurbanlarının artış oranı yüzde 45, kadın cinayet kurbanı oranlarının artışı yüzde 37.“Kadın cinâyetlerinde özellikle son bir yıl içinde yaklaşık yüzde 40 oranında bir artış olduğunu tespit ediyoruz” itirafında bulunuyor. “Bu rakamlar çok acı ve çok korkunç” diye yakınıyor.

Ve ne yazık ki “koruyucu ve önleyici önlemler” hususunda İçişleri ve Adalet Bakanlığı ile işbirliğine gittikleri “elektronik bileklik” ile “güvenlik butonu” sisteminin revizesi dışında hiçbir ciddî tedbiri öngörmüyor…

Türkiye’nin vahim “suç haritası”na karşı maddî ve mânevî köklü temel tedbirlerin alınması gerekir…

Okunma Sayısı: 3572
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı