"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Türkiye’ye ve bölgeye felâket...

Cevher İLHAN
21 Kasım 2015, Cumartesi
Paris’te katliâmı kınayan Amerikan Dışişleri Bakanı Jhon Kerry’in CNN International’a, “Suriye’nin kuzeyinde 98 kilometrelik kısmı Türkiye ile operasyona girerek kapatacağız” çıkışı, bu ülkeye askerî müdahaleyi yeniden gündeme getiriyor.

G-20 zirvesinin akabinde Obama’nın “Suriye’de asker konuşlandırmanın bir sonuç vermeyeceği, ‘güvenli bölge’ni verimli olmayacağı ve hata olacağı”nı belirtip, “Bu ‘güvenli bölge’ye kim girecek, kim çıkacak? Mıknatıs mı olacak terör saldırıları için. Kaç personel girecek, bir sürü problem ortaya çıkıyor” diye itirazına karşı, Kerry’in askerî operasyon ve kara harekâtı anlamları çıkarılan “büyük bir geçişle sadece birkaç kaldığı” ifâdesi, çarpıklığı ele veriyor.

Ancak en çarpıcısı, Ankara’dakilerin Obama’nın değil, Kerry’in ağzıyla konuşmaları. Sanki Esad rejimi ve zulmü yeni ortaya çıkmış gibi, baştan beri saplanılan “Esad’ın gitmesi”ni yineleyen Başbakan’ın, “Uluslararası koalisyon çerçevesinde gerektiğinde bu adımı atarız” demesi.

Keza Dışişleri Bakanı’nın “IŞİD’le mücadelede ortaklarımızla ve ABD ile işbirliğiyle ortaklaşa tedirlerin güçlendirilip süredüreceğiz” diye konuşması; “ortak harekât plânı” vurgusunda bulunması…

KAMUOYU HAZIRLANIYOR…

Bütün bunlar, AKP iktidarında Ankara’nın Suriye’ye “kara harekâtı”na varan ve Türkiye’nin başına bâdireler açıp iç savaş fitnesine iten ortak askerî operasyon endişelerini arttırıyor.

Irak işgalinde olduğu müdahaleden en çok zarar gören ve Suriye iç savaşının en kabarık faturasını ödeyen Türkiye’nin askerî operasyonla bataklığa sürüklenme projesine katılma politikaların sinyallerini veriliyor. Bunun âdeta temrinleri yapılıyor.

Kısacası, Batılıların küresel hegemonya ve çıkarları uğruna Afganistan ve Irak işgaliyle başlayan ve “Arap baharı”yla baş gösteren demokrasi ve özgürlük taleplerinin, menhus mihraklarca manipüle edilmesiyle, “kullanma miâdı” dolan otuz-kırk yıllık “işbirlikçi maşalar”ın yerlerine “yenileri”nin getirilmesiyle iç çatışmalarla terör ve kargaşaya dönüştürmesi “oyun”u yeniden sahneleniyor. El Kaide ve IŞİD’in Afrika’daki kolu Boko Haram’ın Mali’deki otel baskını bunun en son tezâhürü.

Hülâsa, uluslar arası fitne kazanını kaynatılıp, tıpkı Afganistan ve Irak işgalinde olduğu gibi küresel dezenformasyon ve çarpıtmalarla Suriye’ye operasyona kamuoyu hazırlanıyor…

TÜRKİYE “TERÖRÜN HEDEFİ”

Neticede, son Paris katliâmı, AKP iktidarında Ankara’nın bir tek Şam yönetiminin devrilmesine saplanan “Suriye politikası”, en son “IŞİD’i vurma” bahanesiyle “tampon bölge” oluşturulması amacıyla Suriye’ye askerî müdahale tuzağına düşürülüyor.

İncirlik ve diğer hava üslerinin “savaş koalisyonu” ülkelerine açılmasıyla, “tampon bölge”, hava harekâtı ve hatta kara operasyonuyla Türkiye Müslüman komşusuna karşı “savaş ve cephe ülkesi” edilip “terörün hedefi” haline getiriliyor.

Sormak lâzım; onlarca canlı bomba militanın kevgire dönen sınırdan sızıp kol gezdiği Türkiye’de, 53 insanın katledildiği Reyhanlı patlaması, 34 kişinin öldürüldüğü Suruç bombalaması ve 103 vatandaşın can verdiği Ankara katliâmı türü kanlı saldırılara karşı ne yapılacak? Son Bayır-Bucak Türkmenlerinin bombalanmasında benzeri “IŞİD bahanesi”yle yapılan bombalamaları nasıl önleyecek?

Kaldı ki, Cumhurbaşkanı’nın son dönemde sürekli “çözüm” diye atıfta bulunduğu ve Esad’la mevcut Şam yönetiminin en az 18 ay devrede kalacağı birçok yönüyle müphem “Viyana mutâbakatı”, Türkiye’nin Müslüman komşusu Suriye’yi daha da zora sokuyor. Federal sistemle yanıbaşında otonom bölgeler sokmakla Suriye’yi bölüp parçalamaya sürükleyecek kargaşa ve kaosu derinleştiriyor.

Peki, Ankara neden hâlâ Türkiye’yi ve bölgeyi felâkete sürükleyen yanlış “Suriye politikaları”nda hâhişkâr?

Okunma Sayısı: 1037
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı