"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Yahudi lobisi işbirliği”ne cevap gelmedi

Cevher İLHAN
16 Mart 2015, Pazartesi
İsrail’le ilişkilerin tam gaz devam ettiği, özellikle 29 Ocak 2009’daki “one munite” çıkışından sonra İsrail’le ticaret hacminin beş kat arttığı resmî mercilerce belirtiliyor.

Dönemin İsrail Başbakanı Ehud Olmert’le imzalanıp 15 Temmuz 2004’deki Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, GAP’ı, KOP’u (Konya Ovası Sulama Projesi) ve Tuz Gölünü içine alan, tarımdan tohumculuğa, sulamadan hayvancılığa, güvenlik ve çevre teknolojilerinden pazarlama ve danışmanlığa kadar geniş bir alanı kapsayan işbirliği ve ticaretin geliştirilmesine dair “Türkiye - İsrail II. mutâbakat zaptı” bunun bir örneği.

Ne var ki, kamuoyunda İsrail’e karşı direnen tek ülke olarak lanse edilip mazlum Filistin halkının yanında olduğu pompalandı. Bu dönemde Ankara, Amerikan yönetimi üzerinde kullanmak maksadıyla İsrail lobisine milyonlarca dolar ödemiş.

2012’deki bir araştırmaya göre, ABD’de lobi için en fazla para harcayan ülkeler arasında olan 12 lobi şirketiyle çalışan Ankara, 2011 ve 2010’da kiraladığı Yahudi lobisi şirketlerinden 30 Point Strategies şirketine 360 bin, Fleishman Hillard Inc’e de 1 milyon 112 bin dolar ödemiş; sadece 2011’de masraflar hariç toplam 3 milyon 600 bin dolar ödediği medyada yer almıştı. Amerikan Adalet Bakanlığı’nın Kongreye sunduğu raporda bu husus, “Ankara’nın Yahudi kuruluş liderleriyle ilişki kurmak ve bunu ABD’yle ilişkilerin ilerlemesinde kullanmak” diye özetlenmişti.

Gelinen noktada, AKP hükûmetinin ABD’de ise İsrail ve Yahudi yanlısı bir hükümet olduğunu ispatlamak amacıyla lobi şirketlerine ödediği paranın 150 milyon dolara vardığı belirtiliyor. En son AKP’nin İsrail ve Yahudi lobisi faaliyetleri için 65 milyon dolar ödendiğini belgelerle ortaya konulmuştu.

Ancak ne önceki ne de Yahudi lobisine 65 milyon dolar ödendiği iddialarına şimdiye kadar siyasî iktidardan ciddî bir cevap verilmiş değil. 

ÖZETLE

Sathi asfaltla “sathi icraat”

Türkiye’de 8 bin kilometresi Osmanlı döneminden kalma karayolları ağının büyük bölümü 1950-60 arası Demokrat Parti ve bilâhâre Adalet Partisi iktidarlarında yapıldığı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sitesinde belirtilmiş.

Resmî verilere göre, 2000’lı yılların başında Türkiye’de 62 bin 764 kilometre karayolu inşa edilmiş. Buna mukabil, 2 bin 153 kilometre otoyol, 31 bin 360 kilometre devlet yolu ve 31 bin 233 kilometre il yolu olmak üzere toplam 64 bin 746 kilometre yol var. Yani on iki yıllık AKP iktidarında toplam 2 bin 101 kilometre yol yapılmış. Diğer yandan, siyasî iktidarının en çok övündüğü ve 6-7 bin kilometresi öncesi dönemlerde yapılan bölünmüş (duble) yolların 17-18 bin kilometreye ulaştığı telâffuz ediliyor. Ve bu yollara dair en çarpıcı itiraf seçim sürecinde istifa etmek durumunda kalan Ulaştırma Bakanı Elvan’dan geliyor.

Meclis’teki bütçe görüşmeleri sunumunda son 12 yılda yapılan duble yolların yüzde 80’inde 2-3 yıl dayanan “sathi kaplama” adı verilen asfalttan kullanıldığını söyleyen Bakan, itirafını yineliyor. Bakan’a göre, üç yılda bozulan sathi asfaltın onarım bedeli ise normal asfalta göre 4 kat daha fazla.

Bakan’ın ifâdesiyle ve Bakanlık istatistikleriyle, milyarlarca lira, hükûmetin seçim meydanlarında sık sık kullandığı duble yollarda sathi asfalta gömülmüş. Özetle, sathi asfaltla siyasî iktidarın “duble yol” icraatı da sathi kalıyor. Yazık değil mi?

TESBİT

TRT’nin yanlı yayın rakamları

TRT’nin iktidar yanlısı yayınları yoğun gündemin karamboluna geliyor. Oysa Yüksek Seçim Kurulu’nun ceza vermek zorunda kaldığı TRT’nin iktidar partisi yanlı yayınları rakamlarla ortada.

Mesela, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde 22 Şubat 2 Mart arası TRT Türk ve TRT Haber, Meclis’te grubu bulunan partilerden AKP’ye t13 saat 32 dakika ayırırken, MHP’ye 48, CHP’ye 45, BDP’ye 2 dakika ayırdı. Yani AKP’ye 812 dakika verilmesine karşı, diğer üç partiye ancak 9’da biri olan toplam 95 dakika verildi. Bir diğer kıyasla TRT kanalları, yayın süresinin yüzde 89.52’sini AKP’ye, yüzde 5.29’u MHP’ye, yüzde 4.96’sı CHP’ye ve yüzde 0,22’si BDP’ye tahsis etti.

O denli ki, özellikle seçimler öncesi TRT’nin siyasî partiler arasındaki âdil olmayan yayınları, TRT’den sorumlu Başbakan Yardımcısı ve hükûmet sözcüsünce ikrar edildi. Zira 2013’te AKP’yi 32 saat 3 dakika canlı yayında veren TRT, CHP’ye 16 saat 37 dakika, MHP’ye 12 saat 2 dakika, BDP’ye 2 saat 54 dakika yer vermiş.

Ve Türkiye yaklaşık seksen gün sonra yeni bir genel seçime giderken, TRT’nin yanlı yayınları artarak devam ediyor ve buna karşı da hiçbir önlem alınmıyor.

HAFTANIN SÖZÜ

“H. Fidan’dan boşalan MİT Müsteşarlığına yine H. Fidan atandı!”

 

Okunma Sayısı: 2163
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Vefalı

    16.3.2015 08:50:58

    Tespitler çok doğru. Çok insaflı davranıp, az bir kısmını yazmışsınız. Yoksa milletten gizlenen gerçekler (Özellikle yahudiler ve İsrail devletiyle ilgili) yüzlerce defa daha fazla ve vahimdir. Ama gerçeği gören ve görmek isteyen az bir topluluk kalmıştır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı