"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yarım asırlık neşriyatın mânâ ve hizmeti

Cevher İLHAN
21 Şubat 2015, Cumartesi
İşte Bediüzzaman’ın dâvâsının bayraktarlığını yapan Yeni Asya’nın, öncüleri İhlâs, Uhuvvet, Zülfikar ve İttihad’la yarım asrı aşan neşriyatının mânâ ve maksadı budur.

Bediüzzaman, hayatının her safhasında hakkıyla yaptığı ve Nur Risaleleriyle yerine getirdiği “milleti iman ve Kur’ân hakikatleriyle tenvir (aydınlatma)”, büyük ve temel hizmetin yanı sıra, sosyal hayata ve siyasete dair değerlendirmelerini gazetelerde neşrettiği makalelerde yazar. 

Osmanlı devrinde muhalif ve muvafık bütün gazetelerde makaleler neşreden Bediüzzaman, her vesileyle idârecilere yazdığı mektupların yanı sıra matbuat yolu”yla da ikaz vazifesini sürdürür.

Cumhuriyet dömeminde de “matbuat lisânı”yla konuşmanın ehemmiyetini belirtir. Basında Kur’ân tefsiri Risale-i Nur’a ve Nur Talebelerine açılan dâvâlara, bilhassa aleyhteki isnadlara aktif cevaplar yayınlatır. Bu meyanda fikrî-içtimaî tartışmaları büyük bir vûkufiyetle kaleme alır. 

“Demokrasinin zembereği” efkâr-ı ammenin (kamuoyunun) “tehditlerle, korkularla, hîlelerle başka bir mecrâya çevrilmesi”ne ve milletin sathî ve geçici de olsa “muhâkeme-i aklîyesi”nin kapatılıp yanlışlara sürüklenmesine karşı, milleti ikaz vazifesinin gereğini telkin eder. “Vatan, millet ve İslâmiyeti” alâkadar eden meselelerde, temel değerlendirmelerde bulunur. (İşârât’ül İ’câz, 164)

Keza Cumhuriyetin başında, “dünyayı dine tercih” eden “dinden tecrit” yeni rejimde Ankara’da, zafer sonrası “ehl-i imânın kuvvetli efkârı içinde, gâyet müthiş bir zındıka (dinsizlik) fikri, içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessâsâne çalıştığını gördüm” tesbitinde bulunur. “Eyvah, bu ejderha imânın erkânına ilişecek!” teşhisiyle Kur’ân’dan kuvvetli delillerle “o zındıkanın başını dağıtacak derecede” mücâhedeye başlar. (Lem’alar, 239) 

“YALAN VE İFRATPERVERÂNE KEŞMEKEŞ”E KARŞI

Bunun içindir ki, Bediüzzaman, “doğrudan doğruya Kur’ân’ın bâhir (açık) bir bürhanı ve kuvvetli bir tefsiri” olan telifi Risâle-i Nur Külliyatındaki hakikatleri, matbuatla insanlara ulaştırmaya çalışır. Özellikle ülkeyi ve milleti ilgilendiren meseleler hakkında kamuoyunun doğru ve istikametli bir biçimde bilgilendirilmesini ve aydınlanmasını hedefler.

Yine bunun içindir ki, “feverân eden efkâr-ı umumiye ile zihnî aldatmaların, mugâlataların dağılması ve hakikatin meydana çıkması” için basın aracılığıyla milletin bilgilendirilmesinin zarûretini ifâde eder.  

Tepeden dayatılan “devrimler”i millete mal etmeye uğraşan ve “dünyayı dine tercih rejimi”nin propagandasını yapıp “matbûat şerefi”ne kadeh kaldırıp içen gazetecilerin tahrifatlarıyla toplumun mânen ve ahlâken tahribatına ve dejenerasyonuna karşı mânevî tâmiratla mücadehede eder. 

Kamuoyunu yanıltan maksatlı ve yanıltıcı yayınlara her halûkârda düzeltmelerde bulunur. “Muhâlif gazetelerin zâhir yalanları”na yine gazetelerdeki açıklamalarla cevaplar yayınlar, yayınlatır. “Bazı gazetelerde çıkan yalanlar hakkındaki bir tekzibi berâ-i mâlûmât gönderir.” Gazetelerin tahribat ve tezviratına yine basın aracılığıyla cevap verir. (Emirdağ Lâhikası, 433-435) 

Yeni dönemde, “Yeni Said” olarak Nur Risalelerinin ve Nur Talebelerinin haklı dâvâsı ile ilgili müdafaaların ve beraat kararlarının gazetelerde ve mecmualarda neşreder. İslâm dünyasındaki gazetelerden İslâmî hizmetlere dair hizmet haberlerini ayrıca “lâhika mektupları”nın arasına alır. Risâle-i Nur’la ilgili haberlerin çıktığı gazeteleri aldırıp sözkonusu hizmet ve haberleri okutur. 

Yanlış yayınlara karşı, “Ben de gazetelerde, onları reddeden makaleler neşrettim” açıklamasının anlamı budur. (Divân-ı Harb-i Örfî, 50-51) 

Bediüzzaman’ın mutbûattaki yazılarının maksadı, “garâzkârane münâkaşata (tartışmalara)” taraf olan gazetelerin, “yalan ve ifratperverâne keşmekeş” yayınlarla yaydıkları fesadın önüne geçmektir. 

Bediüzzaman’a göre gazetelerin vazifesi, “hava-i gıll-û gış” diye tanımladığı gizli kin ve kötü niyetlerle süsleniş müzevirlik ve koğuculuk dolu yalan ve dolan propagandalarına karşı koymaktır.

FİKİRLERİN KILAVUZU

Yine ortalığı karıştıran ve gerçekleri çarpıtan, toplumun sosyal dengesini ve âhengini bozup milleti istikametten ayırarak inhiraf uçurumuna iten, “mücriflik”le fikirleri müşevveş eden, “şemâtetle” kötülükleri telkin edici karmakarışık ve karıştırıcı yayınlara karşı basın yoluyla yol göstermektir. “Bedraka-i efkâr” olup fikirlerin mürşid ve klavuzu olmaktır. “Matbuat lisanı”nın gazetelerin/medyanın birinci vazifesi, demokrasilerde millet hâkimiyetinin gereği olarak “teftiş (denetim) hakkı”nın gereğini yerine getirmektir. 

“Delâilül–mehâsin ve ve’lmeâyib (ayıpları ve güzellikleri ilân ve deşifre eden), “hatibü’l umumî” olarak umum adına konuşup herkese hitap sıfatıyla toplumu doğru bilgilendirmektir. “Mürebbiyyül’l efkâr” sıfatıyla düşünceleri “sathi bırakmayıp” tesirini muhâfaza etmektir; fikirlere kılavuz etmek aydınlatıp istikametlendirerek terbiyeyle olgunlaştırmaktır. “Efkâr-ı ammenin (kamuoyunun) mürebbisi ” olarak millete ve yöneticilere gerçekleri bildirmektir. (Eski Said Dönemi Eserleri, 187-188)

İşte Bediüzzaman’ın dâvâsının bayraktarlığını yapan Yeni Asya’nın, öncüleri İhlâs, Uhuvvet, Zülfikar ve İttihad’la yarım asrı aşan neşriyatının mânâ ve maksadı budur. 

Ve el-hak Yeni Asya, “matbuat âlemi”nde hakkın hatırını üstün tutan, her türlü takdir ve tebrike şâyân izzetli, tâvizsiz, şerefli neşriyatında bu mânâ ve hizmetle hep “bedrakâ-i efkâr” ve “mürebbiyü’le efkâr” olmuştur…

Okunma Sayısı: 2617
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı