"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsanın ayna olması

M. Fahri UTKAN
25 Mayıs 2016, Çarşamba
29. Lem’a’da geçen bir haşiye.1’de1 insanın kalbinin ve mahiyet-i insaniyenin zişuur bir ayine olduğundan bahsediliyor.

Bundan dolayı, insan, kalbinde ve mahiyetinde temessül edeni şuur ile hissedip, aşk-ı beka ile sevmesinin gerektiğini ve fakat kendi fıtratında bulunan aşk-ı bekayı, İlâhî sevgiden ayrılan bir muhabbet olduğunu anlamadığı takdirde, o zaman, mahbubunu (yani, Allah’ı) yanlış yerlerde (yanlış ayinelerde) aramaya başlıyor. 

Anlaşıldığı gibi en önemli aynalık görevi gören insandır. Sırr-ı Kayyumiyet’in açıklandığı 30. Lem’ada, insanın, hayatı ile üç cihetle Zât-ı Hayy-ı Kayyûma ve şuûnâtına ve sıfât-ı muhitasına aynadarlık ettiği açıklanmaktadır.

“Birinci vecih: İnsan, kendi acz-i mutlakıyla Hâlık’ının kudret-i mutlakasını ve derecatını ve aczin dereceleriyle kudretin mertebelerini hissetmektir. Ve fakr-ı mutlakıyla rahmetini ve rahmetinin derecelerini idrak etmek ve zaafıyla onun kuvvetini anlamaktır. Ve hakeza, noksan sıfatlarıyla Hâlık’ının evsaf-ı kemaline mikyasvari âyine olmak... Gecede nurun daha ziyade parlamasına nazaran, gece zulmetinin elektrik lâmbalarını göstermeye mükemmel bir âyine olduğu gibi, insan dahi böyle nakıs sıfatlarıyla kemalât-ı İlâhiyeye âyinedarlık eder. 

İkinci vecih: İnsan, cüz’î iradesiyle ve azıcık ilmiyle ve küçücük kudretiyle ve zahirî malikiyetiyle ve hanesini bina etmesiyle, bu kâinat Ustası’nın malikiyetini ve san’atını ve iradesini ve kudretini ve ilmini, kâinatın büyüklüğü nispetinde anlar, âyinedarlık eder. 

Üçüncü Vecih’teki âyinedarlığın iki yüzü var: 

• Birisi: Esma-i İlâhiyenin ayrı ayrı nakışlarını kendinde göstermektir. Âdeta insan, camiiyetiyle kâinatın küçük bir fihristesi ve bir misal-i musağğarası hükmünde olup, umum esmanın nakışlarını gösteriyor. 

• İkinci yüzü: Şuunat-ı İlâhiyeye âyinedarlık eder. Yani, kendi hayatıyla Zat-ı Hayy-ı Kayyum’un hayatına işaret ettiği gibi, kendi hayatında inkişaf eden sem’ ve basar gibi duyguların vasıtasıyla, Zat-ı Hayy-ı Kayyum’un sem’ ve basar gibi sıfatlarına âyinedarlık eder, bildirir. 

Hem insan, hayatında bulunan ve inkişaf etmeyen ve his ve hassasiyet suretinde galeyan eden ve kesretli bir surette olan çok ince hayatî duygular, manalar ve hisler vasıtasıyla, Zat-ı Hayy-ı Kayyum’un şuunat-ı kudsiyesine âyinedarlık eder. Meselâ, o hassasiyet içinde, sevmek, iftihar etmek, memnun olmak, mesrur olmak, müferrah olmak gibi manalarla –Zat-ı Akdes’in kudsiyetine ve gınâ-i mutlakına münasip ve lâyık olmak şartıyla– o neviden olan şuunatına âyinedarlık eder.

Hem insan, nasıl ki hayat-ı camiasıyla Zat-ı Zülcelâl’in sıfât ve şuunatına bir mikyas-ı marifettir ve cilve-i esmasına bir fihristedir ve şuurlu bir âyinedir ve hakeza çok cihetlerle Zat-ı Hayy-ı Kayyum’a âyinedarlık eder.”2

Yine insan birçok Esma’ül Hüsnaya ayine olabildiği gibi, meselâ; “şefkat ettiği evlâdı münasebetiyle, bütün yavrulara, hatta zîruhlara şefkatini ihata eder ve Rahîm isminin ihatasına bir nevi âyinedarlık gösterir.”3

Şerh çalışmalarınızı mail adresimize gönderebilirsiniz.

[email protected]    

Dipnotlar:

1- Lem’alar, sayfa: 829.

2- Lem’alar, sayfa: 958-960.

3- Mektubat, 8. mektup, sayfa: 52.

 

Okunma Sayısı: 1953
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı