Dili ağır değildir. Bilâkis İslâmî kelime haznemizi zenginleştirir. Dinsizler veya İslâm’ı sabote etmek isteyenler harf inkılâbı ile İslâm’la, İslâmî kelimelerle aramızda uçurum açmışlardır. Yetmemiş, uydurukça ile İslâmî kelimeleri dağarcığımızdan çıkarmaya çalışmışlardır. Dilimizdeki Fransızca ve İngilizce kelimelere ise dokunmamışlardır. Pantolon, maç, spor, futbol vs. 

Zaten Risale-i Nur suhulet, der. Yanında anlamı olan kolaylık kelimesini de kullanır. Bir anlamda İslâmî kelime dağarcığımızı geliştirir. Dinsizlerin amacına kilit vurur. En azından Kur’ân-ı Kerîm’i dinlerken genel anlamda nereden veya neden bahsettiğini anlayabiliriz. Yani bizleri Kur’ân’a yaklaştırır. 

Kitap okumanın amacı; insanın fikrini yüceltmektir. Bilgisini arttırmaktır. Bunun için insan kendi seviyesi altındaki kitapları okursa, misal çocuk kitapları, bilgi seviyesini düşürür. Bir şey de kazanmış olmaz. Bilâkis bilgi yönünden kayba uğrar. Halbuki Risale-i Nur okudukça insanın fikrî seviyesi artar. Fikren, dinen ve ilmen doyuma ulaşır.

En önemli husus ise, Risale-i Nur sadece akla hitap etmez. Diğer duygularımıza, ruhumuza, davranışlarımıza ve inanç sistemimize de etki eder. Onun içindir ki, dinî okullarda okuyanlar namaz konusunda gevşek veya tutuk dururken; Risale-i Nur okuyanlar yolcu otobüsünü durdurarak namaz kılmaya yönelirler. Çünki Risale-i Nurlar sayesinde imanı güçlenmiştir. Ahlâkı mükemmelleşmiştir. Artık onun rehberi Kur’ân ve Resulullah’tır (asm). 

Üstelik Risale-i Nur okuyan insan; haşir, mi’raç ve kader konusunda mükemmel bir inanışa sahip olacaktır. Sapık fikirler ve doğru düşünmeyen insanlar ona ulaşamaz. İnancını sarsamaz. Çünkü o taklid değil, tahkiki iman sahibi olmuştur.